Manisa’da bulunan Vestel fabrikasında çalışan işçilerin koronavirüs yakalanmaları gündemdeki yerini koruyor.

17 bin işçinin çalıştığı Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Vestel'de 20 işçinin koronavirüs yaşamını yitirdiği belirtiliyor. 1

2 saatlik mesailerin devam ettiği fabrikada çalışan işçiler, yaşadıkları zorlukları anlattı.

Mezopotamya Ajansı’ndan Solin Dal’ın haberine göre işçiler, şartlara rağmen ekmeklerinden olmamak için isimlerinin kullanılmamasını istedi.

‘ÖLÜYORUM DESEN BİLE İZİN YOK’

Yaklaşık 2 yıldır Vestel'de çalışan bir işçi, salgında birçok arkadaşını kaybettiğini söyledi.

Salgın kontrol altına alınıncaya kadar fabrikaların kapalı tutulması gerektiğini söyleyen işçi, önlemler alınsa da yeterli düzeyde olmadığını aktardı. Herhangi bir işçinin salgına yakalanması durumunda bir tek o kişinin hastaneye kaldırıldığını belirten işçi, “Onunla aynı yerde çalışan işçi için hiçbir önlem alınmadan çalışmaya devam ettiriyorlar. Geçenlerde çoğu işçi salgından dolayı işe gelmedi. Ölüyorum desen izin vermezler, bundan dolayı herkes rapor almak zorunda. Rapor almadan izin alan kişilerin de priminde kesinti yapıyorlar. Hal böyle olunca çalışanlar izin istemek yerine Aile Hekiminden rapor almak zorunda bırakılıyor. İnsani hiçbir değer yok. Orada insan hayatı çok ucuz” diye belirtti.

‘ZORUNLU MESAİ YAPTIRIYORLAR’

Sadece üç ayda bir izin alma hakları olduğunu dile getiren işçi, ikinci defa izin kâğıdı alan kişilerin ise puanlarının kırılarak priminden düşürüldüğünü söyledi. Salgına yakalanan işçi sayısından dolayı çalışan sayısının azaldığını ve zorunlu pazar mesaisine yazdırıldıklarını da aktaran işçi, “Normalde sabah 08.00 akşam 16.00 çalışmamız gerekirken 08.00’dan 20.00’a kadar çalışıyoruz. Günde yaklaşık 20 TIR'a malzeme yüklüyoruz" diye konuştu.

‘AYDA 2 MASKE VERİLİYOR’

Fabrikada puan sistemi olduğunu ve yaşanan olumsuzluklar halinde puanlarının kırıldığını belirten işçi, bu durumun prim sistemine etki ettiğini söyledi. İşçilere ayda sadece 2 maske verildiğini anlatan Vestel emekçisi, “Seri üretimde çalışan kişilerin ürettiği tüm şeyler herkesin elinden geçiyor. Dolayısıyla herhangi biri işçinin hasta olması diğer herkesi risk altına sokuyor. Tüm bu durumun farkındayız ama ekonomik koşullar bizi bunlara rağmen çalışmaya zorluyor" diye anlattı.

‘GEÇ KALINDI…’

4 yıldır Vestel’de çalışan evli ve üç çocuğu olduğunu anlatan bir diğer işçi ise fabrika yönetiminin tedbir almakta geciktiğini söyledi.

Ailelerini geçindirmek zorunda olduklarını anlatan işçi, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Fabrika insan hayatına önem vermiyor. En azında devlet bir ay iş durdursa şu hastalık bir temizlense veya hasta insanlar, belirlense iyi oldurdu. Herkes 20 gün evinde gözetim altında kalsa belki hastalık biter. Şuanda testler yapılmaya başlandı ama yine şikâyete bağlı test yapılıyor, herkese değil.”