KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘otoritesine’ yönelik bir sorgulamaya işaret ettiğini ve Soylu’nun artık iktidar koalisyonunda bir aktör olarak yer alacağını söyledi. Ağırdır,  “Süleyman Soylu iktidar bloğu içinde kendi başına bir isim ve figür haline gelmiş oldu. Artık iktidar bloğunun içinde bir Süleyman Soylu vakası var” dedi.

T24 Yazarı Murat Sabuncu ve KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, Sayıların Dili'nde bu hafta salgının Türkiye'deki siyasi etkilerini, salgına karşı mücadelede hükümetin CHP'li belediyelere yönelik tutumunun olası sonuçlarını ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa kararının sonuçlarını yorumladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifa kararının aynı zamanda iktidarın salgına karşı mücadelede net bir yol haritası olmadığını da gösterdiğini dile getiren Ağırdır, sokağa çıkma yasağının ilan ediliş şekline de dikkat çekerek “İlkin 2 saat önce sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsunuz ardından 5 gün önce ilan ediyorsunuz. Hala hep beraber krizin ne kadar vahim olduğunu kavramış değiliz” ifadelerini kullandı.

Ağırdır, yeni tip koronavirüse karşı maskelerin dağıtımına ilişkin de hala belirsizliklerin devam ettiğine dikkati çekerek, “24 saat içinde bütün belediyelere ulaştırılır, o belediyeler de 24 saat içinde bütün hanelere dağıtırdı. Ama hâlâ Türkiye maske dağıtımını tartışıyor. Bunu sadece bir yönetim zihniyeti ile tartışırsanız yolu belli ama muhalif partinin belediyesi diye belediyeleri dışarıda tutuyorsunuz. Bu bakışla iktidar şimdiye kadar kendi kesimleri ile kurduğu güven ilişkisini bile zedeliyor” dedi. 

Koronavirüs salgını öncesinde Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve toplumsal kutuplaşma gibi sorunların devam ettiğini ve salgınla mücadele ederken bu sorunların görmezden gelinmemesi gerektiğini vurgulayan Ağırdır, hükümetin böyle bir anlayıştan uzak olduğunu söyledi. ”Salgın krizini yönetirken önceki sorunları görmezden gelemezsiniz ama AK Parti hâlâ eski anlayışıyla sürdürülebileceğini sanıyor. Bunun hem kendi iktidarları için hem de ülkenin geleceği için ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil”dedi. Ağırdır, AKP’nin 1 Kasım 2015 seçimlerine göre neredeyse seçmeninin yarısını kaybettiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinden kopan kitleleri kendine çekme kapasitesinin giderek azaldığını dile getirdi.