Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Kobani'ye saldırılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Kobanililerin bazıları, her gün kentin karşısında bulunan sınırın sıfır noktasındaki tepelerden savaşı izliyor. Birçoğu ise evini tepeden rahatlıkla görebiliyor. Tepelerden IŞİD'in saldırılarını ve koalisyon uçaklarının kentlerini bombalayışlarını gören Kobanililer, Al Jazeera Türk'ten Burhan Ekinci'ye konuştular.

İşte Ekinci'nin anlatımıyla Kobanililerin 'evlerine bakarken hissettikleri ve düşündükleri':

“HER HAVAN YÜREĞİME DÜŞÜYOR’


Naile Halil, 52 yaşında. Sekiz çocuk annesi. O da her gün tepeye gelip Kobani’yi izleyenlerden biri. İki oğlu YPG saflarında IŞİD’e karşı savaşıyor. Halil, her gün iki oğlunu telefonla aradığını ama doya doya konuşamadığını hatırlatarak, “Bazen açıyor, hemen ‘müsait değiliz’ diyerek kapatıyorlar” diyor.

Kentten 30 gün önce Suruç’a gelmişler. Halil, “Kobani’ye her baktığımda içim rahatlıyor. Bir taraftan da düşen her havan topu yüreğime düşüyor” diyor.

Ekinci, Kobanili anne ile sohbet ederken, IŞİD de kente yönelik havan saldırılarını yoğun bir şekilde sürüyordu. O esnada Naile Halil “Bomba evimize düştü” diyerek kentin Güney’indeki Halep Yolu üzerinde bulunan evini gösteriyor. Gösterdiği yerden dumanlar yükseliyor.

Eşi Halil Muhammed 70 yaşında. Eşini yalnız bırakmıyor. Birlikte tepedeler. “Ne diyeyim oğul” diyerek söze başlıyor ve konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Savaşan evlatlarıma mı yanayım, yıkılan evimize mi, yoksa burada perişan oluşumuza mı.” Araya anne Naile Halil girerek, “Allah bu ateşe bir su döksün” diyor.

Kobanili çift tek başlarına gelmemişler. Yanlarında gelini, büyük oğlu ve üç de küçük torunu var. Gün boyu gözlerini bir an Kobani’den ayırmadılar. Akşam olunca, hüzünlü bir şekilde tepeden son bir kez daha Kobani’ye bakarak ayrılıyorlar.

‘ENKAZ DA OLSA EVİMİZE DÖNMEK İSTERİZ'


Kobani’de çocukları savaşan ve tepeden yıkılan evlerine bakan sadece bu aile değil. Başka aileler de var. Bunlardan biri de Necmettin Asman. Onun da iki oğlu kentte kalarak savaşmaya karar verdi. O ise ailesiyle birlikte 8 Ekim’de Suruç’a sığınmaya karar verdi. Her gün sınırın sıfır noktasına gelip Kobani’yi izliyor. Bir taraftan da aklı çocuklarında. Bize kentteki evini gösteriyor:

Camiyi görüyorsunuz. Onun hemen yanında. Ama şu an yıkıldı. İki katlı villaydı. IŞİD evimi işgal etti. Koalisyon uçakları bombaladı. Evim yıkıldı. Üzülmüyorum. Şükürler olsun ki, evdeki IŞİD'liler de havaya uçtu.

Necmettin Asman, koalisyon uçakların bombardımanından memnun olduğunu dile getirerek, bir gün memleketine dönme hayali kuruyor: “Evimiz yıkılsa da bir gün kısmet olursa kentime döneceğim. Kerpiç ve çamurdan da olsa başımızı sokacak bir yer yaparız. Enkaz da olsa evimize dönmeyi isteriz.

'BİR ÇADIR KURAR YAŞARIZ'


58 yaşındaki İdo Abdo’yu tepede tek başına Kobani’ye bakarken buluyoruz. Kobani'ye bağlı Zirik Köyü’nden. Sekiz çocuğu var. 10 aile bir evde yaşadıklarını anlatıyor. Her gün gelip tepeden savaşı izlediğini söyleyen Abdo “Biliyorum, bir gün bu savaş bitecek ve köyümüze döneceğiz. Gittiğimizde biliyorum ki köyde bir evimiz artık kalmamış olacak. Olsun, bir çadır kurar çocuklarımla yine de yaşarım topraklarımda. Yeter ki bu savaş bitsin ve döneyim” diyor.

Abdo’ya neden her gün buraya geldiğini sorduğumuzda “Çünkü ben burada kendimi evime daha yakın hissediyorum. Tam 58 yıl orada yaşadım. Şimdi ise uzaktan yıkıldığını görüyorum” cevabını veriyor.