Kırşehir'de 'terör protestosu' gerekçesiyle yapılan ve aralarında HDP binasının da bulunduğu 4 binanın kundaklandığı çok sayıda işyeri ve araca da hasar verilen eylemlere ilişkin olarak CHP tarafından hazırlanan raporda, devlet görevlilerine ilişkin bir dizi ihmal ve sorumsuzluğa işaret edildi.

Kırşehir’de, aralarında HDP il binası ve Gül Kitabevi’nin de olduğu dört işyerinin yakıldığı, 32 ev ve işyerinin saldırıya uğradığı olaylara ilişkin CHP ’nin hazırladığı raporda, devlet görevlilerine ilişkin bir dizi ihmal ve sorumsuzluğa işaret edildi.

İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan haberine göre raporda, belediye araçlarıyla anons yapılarak halk eyleme çağrıldığı halde sadece HDP il binası önünde az sayıda polis kondu, sayısı 5-6 bin kişiye ulaşan saldırganlara karşı hiçbir polis müdahalede bulunmadı, şehirdeki tek TOMA da saldırganların serinlemesi için havaya su püskürttü. Belediye başkanı yaptığı konuşmada göstericileri provoke ederken, Vali Necati Şentürk de TOMA’nın üzerine çıkarak saldırganlarla birlikte İstiklal Marşı söyledi. Rapora göre “polisler de göstericileri onaylayıcı ve teşvik edici davranışlar” gösterdi. Vali Şentürk, CHP’li milletvekillerine “olayların ve sonuçlarının öngörülemediğini, mutat önlemlerin dışında başka önlem almadıklarını, daha fazla önlem alabilecek güvenlik güçlerine sahip olmadıklarını” söyledi.

HALKI BELEDİYE ÇAĞIRMIŞ

CHP Ankara milletvekilleri Necati Yılmaz ve Murat Emir, 11 Eylül’de Kırşehir’e gidip incelemede bulundu. Vali Şentürk’le, esnaflarla ve mağdurlarla görüşen CHP’liler ziyaret dönüşü hazırladıkları raporda şu tespitlere yer verdi:

* 8 Eylül’deki yürüyüş öncesi belediye araçlarından üç kez anons yapılarak, halk “Şehitlere Saygı ve Teröre Lanet Yürüyüşü”ne çağrıldı. Olaylar saat 18-19’da başlayıp altı-yedi saat sürdü. Başlangıçta yaklaşık bin kişi toplandı.

* Vali Şentürk’ün anlatımına göre, Ülkü Ocakları ile Osmanlı Ocakları’nın basın açıklaması yapacaklarına dair istihbarat alındı. Bu nedenle açıklama engellenmedi. Sadece HDP İl binası önünde “her zamanki tedbirlerden olan” sınırlı sayıdaki güvenlik mensubu tarafından önlem alındı.

* Türk Bayrağı taşıyan ve bozkurt işaretleri yapan grup, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” diye slogan attı. Kalabalık, sosyal medyanın da etkisiyle kısa sürede 5-6 bin kişiye ulaştı.

* Raporda üç ayrı provokatif Facebook mesajına da yer verildi. Bunlardan ilkinde, “Son aldığım bilgiye göre HDP’den 300-400 kişi pasajlara saklanmışlar. Biz naptıysak onlar da yapacakmış millet. Hadi bütün Kırşehirli Türkler meydana” diye yazıyor. İkincisinde, “Arkadaşlar görünen köy kılavuz istemez, harekete geçelim” deniyor. Üçüncü mesajda ise “Buradan ahkam kesenler düşüncelerinizi kendinize saklayın, Kırşehir’de PKK ’nın siyasal uzantısına çok yardımı olduğunu bildiğimiz için operasyonlar yapıldı. Daha terör örgütüne ilaç desteği sağlayan eczacılar ve 22 adet iş yeri var. Oraların alayı da yakılacaktır” deniyor.

KİM BU BEYAZ GÖMLEKLİLER?

* Kalabalıkta, “kimsenin tanımadığı ve şehre yabancı oldukları” iddia edilen beyaz gömlekli kişiler, iddiaya göre ellerindeki adreslere protestocuları yönlendirerek, önceden belirlenmiş Kürt ve sol görüşlü vatandaşlara ait işyerlerini yakmaya teşvik etti. Bazı şahısların ellerinde daha önceden hazırlanmış benzin dolu pet şişeler gözlemlendi. Önce Gül Kitabevi yakıldı ve sonrasında “Burada işimiz bitti, sırada Çölpazarı var” sözleri duyuldu.

“Beyaz gömleklilerin” kim olduğu hakkında bilgi sahibi olunmadı. Ancak bunların “serseri takımından” olduğu belirtildi. Bu kişilerden birinin iki gün önceden arabasının üzerine örttüğü büyük Türk bayrağı ile ana cadde ve bulvarlarda dolaştığı, ırkçı içerikli küfür, hakaret ve söylemlerde bulunduğu, bir polis aracının kendisini sürekli uzaktan takip ettiği, ancak müdahalede bulunmadığı ifade edildi. Vali Şentürk’ün bundan haberdar dahi olmadığı anlaşıldı.

KARAKOLA 70 METREDEYKEN YAKILDI

* Çölpazarı adlı işyeri, Ahi Polis Karakolu’na 70 metre mesafede olmasına karşın hiçbir müdahalede bulunulmadığı için tamamen yakıldı.

* Olaylar devam ederken, saat 22’de Vali Şentürk kalabalıkla birlikte TOMA’nın üstüne çıkarak İstiklal Marşı söyledi.

* Aynı şekilde birçok polisin göstericileri onaylayıcı ve teşvik edici davranışlar içinde olduğu belirlendi. Raporda, “Emniyet mensuplarının müdahalesinin neredeyse hiç olmadığı tarafımıza iletilmiştir” denildi. Vali’nin ifadesine göre, zaten az sayıda olan güvenlik güçleri bazı bölgelerde saldırganlarla mağdurların arasına girmeye çalıştı.

* Vatandaşlar, olaylar sırasında bir adet TOMA’nın var olduğunu belirtirken, saldırganlara müdahalede bulunulmadığı, bir dur ihtarı olmadığı, su sıkılmadığı, sadece eylemcileri serinletmek amacıyla havaya su sıkıldığı belirtildi.
* İtfaiye, Gül Kitabevi’ndeki yangını söndürmeye geç geldi. Yangının söndürülürken bir saldırgan itfaiye aracının hortumunu kesti ve söndürme işlemi, başlamadan bitti. Sadece Diyarbakır Tatlıcısı’na yapılan saldırında polis tarafından gaz kullanıldı.

* Gece 24’e kadar yağmalama ve kundaklama eylemleri devam etti. Kürt kökenli dört iş yeri yakıldı, 32 ev ve işyeri ciddi hasarlar gördü. Yakılan işyerlerinden birinin şehit yakını olduğu anlaşıldı.

* Olaylarda iki vatandaş yaralandı, olaydan üç gün sonra toplam 20 civarında gözaltı yapıldı, bunlardan sadece dördü tutuklandı.

* Raporda “6-7 Eylül olayları ile Sivas ve Maraş katliamlarıyla benzerlikler bulunan olaylarda devlet görevlilerince eksiklik, ihmal ve kayıtsız tutumlar sergilenmiştir” denildi. Kırşehir Belediye Başkanı’nın saldırganlara karşı yaptığı konuşmanın tahrik ve taşkınlığa yol açtığı belirtildi. Raporda, “Saldırganlar adeta korundu, hukuk dışı eylemlerine kayıtsız kalındı, güvenlik görevlileri eylemcilere karşı kararlı irade sergileyemedi” denilerek, “Olayların büyümesini ve toplumsal çatışmaya dönüşmesini engelleyen sağduyu ve sorumluluk tamamıyla saldırıya uğrayan yurttaşlarımıza aittir. Devlet yetkilileri ve kolluk kuvvetleri olayların oluşumunu ve gelişimini iyi yönetememiş, sağduyulu irade ortaya koyamamış, basiretsiz bir yönetim anlayışı hâkim olmuştur” ifadesi kullanıldı.

VALİ: OLAYLARI ÖNGÖREMEDİK

Vali Şentürk, CHP’li heyete “olayların ve sonuçlarının öngörülemediğini” ve “ başlangıçta şehit haberlerine ilişkin bir duyarlılığın ve tepkinin ortaya konulacağı şeklinde algılanıp yorumlandığını” belirtti. Bu nedenle farklı bir önlem alma ihtiyacı görmediklerini ifade eden Şentürk, HDP önünde sınırlı sayıda polisle koruma önleminin alındığını belirtti. Şentürk, katılımın öngörülenden fazla şekilde gerçekleştiğini belirtirken, “Olayın 6-7 saat sürdüğünü, öngörülmediğinden mutat önlemlerin dışında başkaca önlem almadıklarını, kaldı ki daha fazla önlem alabilecek güvenlik güçlerine sahip olmadıklarını, olayların şehrin birkaç ayrı yerinde gerçekleşmesi, bazı kurumların ve parti binalarının korunmasına yönelik endişeler ve güvenlik güçlerinin sayısının yetersizliği nedeniyle alınabilecek başka bir önlemin olmadığını” ileri sürdü.
Daha Fazlası