Taksim Gezi Parkı'nda direnişinin başladığı ilk gün, Reuters muhabiri Osman Orsal'ın çektiği 'kırmızılı kadın' direnişçinin fotoğrafı, simge haline geldi.

Gezi Parkı direnişinin kıvılcımın çakıldığı o ilk günde, polisin suratına sıktığı biber gazının etkisiyle saçları arkaya savrulan ancak geri çekilmeyen akademisyen Ceyda Sungur, dünya basınında yer bulan fotoğrafıyla bir nevi direnişin sembollerinden biri oldu.

Kendisini öne çıkarmak ve uzun röportajlar vermek istemeyen Sungur, The Sunday Telegraph gazetesine kısa açıklamalarda bulundu.

Gazete, yazlık giysisiyle polisin biber gazına maruz kalan Sungur’un fotoğrafını, ‘fındığı bir çekiçle kırmaya’ benzetirken, polisin ortaya koyduğu sert müdahalenin ise altını çizdi.

'MÜTEVAZI BİR KADIN KAHRAMAN'

Kısa zamanda dünyanın dört bir yanındaki gazetelerde ve internet sitelerinde yer bulan ‘Kırmızılı Kadın’, polisin neden bir piknik havasında giyinmiş göstericiye biber gazıyla müdahale ettiği konusunda soru işaretleri doğurdu.

İlk açıklamalarını geçtiğimiz hafta yapan Sungur, kendisini ‘mütevazi bir kadın kahraman olarak’ tanımlarken, ‘sadece büyük bir halk hareketinin parçası olduğunu ve yüzlerce kişinin maruz kaldığı duruma düştüğünü’ söyledi.

‘DEĞİŞİMİ SAĞLAYACAK GÜVEN GELDİ’

Sungur, sosyal medyada en çok konuşulan insanlardan biri haline geldikten sonra, kendisine gelen yüzlerce röportaj teklifini reddetti.

Bu günlerde Gezi Parkı protestolarında yaralananlar için kurulan seyyar bir klinikte çalışan Sungur, The Sunday Telegraph’a konuştu:

"Bana sorarsanız protestolar ifade özgürlüğü ve halkın gücünü temsil ediyor... İnsanlar, ilk kez olarak sahip oldukları gücün verdiği güveni hissediyor. Her şeyi değiştirebileceklerine inandıkları güce sahipler.”

‘BÖCEKLERE BÖYLE İLAÇ SIKILMAZ’

Sungur, “Taksim Meydanı’nda yaralanan insanlara müdahale etmek için çadırlar kurduk” dedi ve gönüllü doktorların tutuklanma riskine karşı daha fazla bilgi vermek istemedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi şehir planlamacılığı bölümünde akademisyen olan Sungur, Gezi Parkı’nı yıkacak buldozerleri durdurmak için gönüllü eylemcilere katıldığında, protestoların sembolü haline geleceğinden habersizdi.

Sungur’un arkadaşı Meriç Demir, “Ceyda bana parka gelmem için mesaj attı... 10-15 dakika sonra geldiğimizde, biber gazının etkisiyle bağırıyordu” dedi.

Demir, “Çok şaşırdık... Bazılarımız, ‘bizler akademisyeniz, durun’ diye bağırdık. Bazılarımız da Ceyda’ya yardım etmeye çalıştı. Şaşkındık çünkü evinizdeki böceklere bile bu şekilde ilaç sıkmazsınız” dedi.