15 Temmuz darbe girişim sonrası yapılan operasyonlarda tutuklamalarla yer sorunu yaşanan hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı ile birlikte arttı. Özellikle siyasi mahkumlara yönelik baskıların artığı bu hapishanelerden biri de İzmir'de bulunan Kırıklar 2 No'lu F Tipi Kapalı Cezaevi.

Hapishanedeki mahkumlarla görüşen Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Cezaevi Komisyonu avukatlarından Av. Semih Taşcan, izlenimlerini ve bu görüşmelerde tutsakların kendisine aktardığı hak ihlallerini anlattı.

'50 KİŞİLİK JANDARMA TARAFINDAN DARP EDİLDİ'

Erdal Berk adlı siyasi mahkumun yargılandığı dava dolayısıyla götürüldüğü İzmir Adliyesi'nde, yaklaşık 50 jandarma tarafından darp edildiğini aktaran Taşcan, Berk'in fiziksel anlamda durumunun çok kötü göründüğünü belirtti. Maruz kaldığı şiddetin ardından hastane yerine yeniden hapishaneye getirilen Berk'in, fenalaşması üzerine gece yarısı hastaneye kaldırıldığını söyleyen Taşcan, hastaneden darp raporu alındığını dile getirdi.

Taşcan, Berk'in maruz kaldığı işkence nedeniyle sorumlular hakkında şikâyet dilekçesi verildiğini kaydetti.

'ODALARDA SICAK SU SIKINTISI YAŞANIYOR'

Yine siyasi mahkumların bulunduğu odalara 3 gün arayla sadece birer saat sıcak su verildiğini belirten avukat Taşcan, odalardaki kalan sayılarının artmasından kaynaklı sıcak su sıkıntısı yaşandığını ifade etti.

Mahkumların odalarına sadece sanayi tipi (döner başlıklı olmayan-sabit) vantilatör alabildiklerini ve sadece bir tane alınabildiğini belirten Taşcan, bu nedenle vantilatörün işlevsiz kaldığını odalardaki mahkum sayılarının artmasıyla birlikte sıcaklık sorunun tutuklu ve hükümlüleri ciddi anlamda rahatsız ettiğini de belirtti.

'PROVAKATİF DAVRANIŞLAR'

Avukat Taşcan, koğuşlarda çoğunlukla aylık periyotlarla yapılan aramaların ise artık neredeyse her gün yapıldığını ve rahatsız edici, tacize varan yaklaşımlar sergilendiğini paylaştı. Taşcan, "Normal zamanlarda aramalar 3-4 vardiya ile yapılmaktaydı. Ancak şimdi bu sayı 15 vardiyaya çıkarılırken, gardiyanların aramalar sırasında provokatif davranışlar sergiliyor" dedi.

'KAMERALAR TEKRAR DEVREDE'

Hapishanelere gittikleri gün itibariyle çatılara yeniden kameralar yerleştirildiğini de aktaran Taşcan, kameraların daha önce özel hayatın gizliliği nedeniyle bezle kapatıldığını hatırlattı. Taşçan, hapishane 2. müdürünün kameraların tekrar hayata geçirileceğini söylediğini de paylaştı.

'KÜRT YAZAN KİTAPLARA, AKP YAZAN MEKTUPLARA EL KONULDU'

Darbe girişimi sonrasında tüm sosyal aktivitelerin idare tarafından iptal edildiğini de kaydeden Taşcan, hapishanede karşılaşılan diğer hukuksuz ve anti-demokratik uygulamaları ve yaklaşımları ise şöyle aktardı:

"Hakkında toplatma kararı olmasa bile, içinde herhangi bir şekilde 'Kürt', 'PKK' ya da herhangi bir siyasi literatür olan tüm kitaplara idare tarafından el konulmuştur. Örneğin; ARAM yayınlarının tamamına el konulduğunu, sebebi sorulduğunda ise Cezaevi Kitap Yönergesi'nin 11-B maddesinin gerekçe olarak gösterildiği tutsaklara söylenmiştir. İçinde 'AKP' ya da 'Tayyip' geçen her mektuba el konulduğunu ve mektubu yazan kişiye disiplin cezası verildiğini tutsaklar tarafımıza aktarmıştır."

Maruz kalınan bu baskılar üzerine dün hapishanede kalan DHKP-C'li mahkumların kaldıkları koğuşları ateşe vermişti.

Kaynak: DİHA – Demokrat Haber