CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Çubuk’taki linç girişimi davası 7 Ekim 2021 tarihine ertelendi.

Tanık olarak dinlenen Kılıçdaroğlu’nun koruması Ali Sancar, “Bu olayın planlı, projeli ve öldürmeye yönelik bir linç girişimi olduğunu düşünüyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik Çubuk'taki linç girişimi davasının üçüncü duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Kılıçdaroğlu’na yönelik “Kesin lan önünü” diye bağırdığı ve sığındığı evden çıkmasını engelleyen grupta yer aldığı tespit edilen sanık Osman Kılıç, “Sadece ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye slogan attım” dedi. Kılıç, “Çık git köyümüzden, burada ne işin var” demediğini kaydederek, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yönelik böyle bir ifade kullanmadım. O aralar ben de kendimde değildim, sözüm atılmıştı” diye kendini savundu.

Kılıçdaroğlu’nun koruma polisi Ali Sancar, jandarma tarafından alınan ifadesini geçerli olduğunu belirterek, olayı özetle şöyle anlattı:

“Öncü ekibi olarak olay yerine geldim. Ekip arkadaşlarım vardı yanımda. Genel Başkanın katılacağı nokta, oradaki faaliyetler. Cenazenin  kaldırılacağı, şehidimize ne şekilde protokol uygulanacağıyla ilgili keşif yaptık. O ana kadar olumsuzluk yoktu. Koruma müdürümüze olumsuzluk olmadığını bildirdik. Önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ardından Sayın Genel Başkan geldi. Genel Başkan aracından indiği andan itibaren yuhalama selleri başladı. Yuh sesleri ve ‘PKK buradan defol’ sloganı atıldı. Cenaze namazı tam anlamıyla kılınmaları. Protokolde devlet büyüklerinden kimse top aracının arkasında yoktu. Arındırılmış alana bariyerlerin üzerinden atlayarak girdiler. Diğer devlet büyüklerini biz göremedik, vatandaşların yuhalamasını ve tekbir seslerini duyduk. Vatandaşlar taş atmaya başladı, Genel Başkanın etrafında etten duvar ördük... Genel Başkanı karşıdaki eve doğru götürmeye başladık. Karşımızdaki genç grubun bizi engelleye çalıştığını gördüm. Açmış olduğumuz delikten Genel Başkanı çıkardık. Bu esnada atılan taşlar ve yumruklar nedeniyle ben yaralandım. Genel Başkanımıza atılan yumruğu gördüm, kim olduğunu göremedim. Akşam haberlerden kim olduğunu anladım. Bu arada 50-55 yaşlarındaki bir kadın elindeki seccade ile bana vurdu. Polis olduğumuzu söyledim, kadın daha sonra uzaklaştırıldı... Adını daha sonradan öğrendiğim Rahim Doruk isimli şahsın evine ulaştık. Dışarıdan tiz bir bayan sesinden ‘Yakın o evi’ diye bir ses duydum. ‘PKK dışarı’ diye bağırıyorlardı...”

Sancar, Kılıçdaroğlu’nun evine sığındığı Rahim Doruk’un evinde yaşananları da anlattı. Sancar, sanıkların yüzlerine dikkat etmediğini ve genellikle kalabalığın ellerine ve ayaklarına odaklandığını söyleyerek, “Acaba bir saldırı olur mu diye tedbir aldım” dedi. Olaydan sonra yaralandığını kaydeden Sancar, kendisini yaralayan şahısların tespit edilmesi halinde şikayetçi olacağını kaydetti.

Sancar, öncü olarak olayın yaşandığı köye gitmeden bir gün önce koruma şeflerinin, Devlet Büyüklerini Koruma Şube Müdürlüğü’ne Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılacağını bildirdiğini söyledi. Sancar, olay yerine gittiklerinde de jandarma astsubaya Kılıçdaroğlu’nun cenazeye katılacağını bildirdiklerini ve astsubayla birlikte protokol aracının nerede duracağını belirlediklerini belirtti. Sancar, kuvvet komutanlarının koruma polislerinin de cenazede olduğunu ve onlara Kılıçdaroğlu’nun katılacağını bildirdiklerini aktardı.

ÖLDÜRMEYE YÖNELİK LİNÇ GİRİŞİMİYDİ

Sancar, cenaze töreni öncesinde kimseye şiddet uygulamadıklarını, Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi sonrasında müdahalede bulunduklarını belirtti. Hakimin “Yakın orayı sözü sizde nasıl bir etki uyandırdı” sorusuna Sancar, yıllardır polis olduğunu hatırlatarak, “Bu olayın planlı, projeli ve öldürmeye yönelik bir linç girişimi olduğunu düşünüyorum” dedi.

CHP Avukatı Celal Çelik, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Çelik, mahkemenin görevsizlik kararıyla dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini şöyle talep etti:

“Osman Kılıç’a yüklenen suç işlemeye tahrik. ‘Kesin lan onu’ sözü öldürün anlamında. Mustafa Gülebakan’ın ‘Gömün’ sözünü söylediği ve bu söz nedeniyle alenen tahrik. Tanıklardan Nuh Resimci’ nin dayısının evine sığınıldığında ‘Yakın’ sözünden dolayı panik olduğu. Dinlenmiş olan müşteki ve tanıkların olayda bıçak kullanıldığına dair beyanları, tanıklardan birinin elinin Genel Başkanı korurken bıçakla yaralandığına ilişkin dosyaya konulan rapor, ‘Yakın’ diye bağırılmış olması dolayısıyla, suçun adam ödünleye teşebbüs olduğunu ve bunu değerlendirmeye yetkilinin ağır ceza mahkeme olduğu bizim tarafımızdan değerlendirilmektedir. Mahkemenin bugüne kadar görevsiz talebimizi kabul etmemesi mahkemenin nesnel davranmadığı yönünde İnanç oluşturmaktadır.”

Çelik, mahkemenin AK Partili siyasilerle ilgili olay olduğunda nasıl davranılacaksa o şekilde değerlendirme yapılması gerektiğini dile getirdi.

Mahkeme ara kararını açıkladı. Sanıklar hakkında adli kontrolün yurt dışına çıkış yasağı şeklinde devamına, duruşmaya katılmayan 4 sanığın zorla duruşmaya getirilmesine, sanık Ramazan Onbaşı’nın işlediği fiili hukuki anlamda anlayıp anlamadığına ilişkin rapor alınmasına, görevsizlik talebinin reddine karar verildi. Duruşma 7 Ekim 2021 tarihine ertelendi.