Yeni Kürt partisi’ tartışmalarının ardından Kasım ayında kuruluşu ilan edilen Kürt Demokrat Partisi’nin (KDP) faaliyeti 29 Aralık’ta durdurulmuştu.

Diyarbakır’da bulunan KDP il binasına giden polisler, kapatma talimatının İçişleri Bakanlığı’ndan geldiğini bildirdi.

Bina içinde tutanak tutan polis, binanın dışında bulunan tabelayı indirmek istedi. Bunu kabul etmeyen parti yöneticileri polis ile görüştü.

VERİLEN SÜRE DOLDU

Parti yetkililerinin yaptığı görüşmenin ardından, parti faaliyetlerinin durulmasına ilişkin işlem durduruldu. Tabelası ve logosu bantlarla kapatılan Kürt Demokrat Partisi’ne, işlemlerin tamamlanması için 5 Ocak’a kadar süre verildi. Verilen süre dün itibariyle doldu.

AKICI: ANKARA’DA BELGELERİ ELDEN TESLİM EDECEĞİZ

Artı Gerçek’ten Remzi Budancır’ın haberine göre, Kürt Demokrat Partisi Genel Başkanı Reşit Akıcı, İçişleri Bakanlığı ile görüşme talebinde bulunduklarını söyledi.

Daha önce internet üzerinden yaptıkları başvuruyu bu defa Ankara’ya giderek bire bir yapacaklarını anlatan Akıcı, “İçişleri Bakanlığından görüşme talebinde bulunduk. Bizim belgelerimiz burada. Biz partimizin müracaatını yapmaya geliyoruz. Muhatap kimse gelsin, belgeleri bizden elden teslim alsın. Artık mail göndermiyoruz, dedik. Belgeler elden teslim alınsın, belgelerin teslim alındığına dair bir belge elden verilsin. İçişleri Bakanlığı, Pazartesi ya da Salı günü (önümüzdeki hafta) görüşme olacağını bize bildirdi. Biz belirlenen tarihte, Pazartesi sabahı Ankara’da İçişleri Bakanlığı kapısında olacağız. Pazartesi ya da Salı günü bu belgelerimizi almak zorundalar. Bu kadar basına yansımasının ardından belgeleri almama gibi bir şansları yok” dedi.

‘BAŞVURUMUZU İNTERNET ÜZERİNDEN YAPMIŞTIK’

Kürt Demokrat Partisi’nin (KDP) faaliyetinin durdurulması, İçişleri Bakanlığı’nın parti kuruluşu ile ilgili herhangi bir başvuru olmadığı açıklamasının ardından gelmişti.

KDP’nin Diyarbakır’da olan merkezinin faaliyetinin geçici olarak kısıtlanması bu gerekçeye dayandırılmıştı.

Ancak KDP Genel Başkanı Akıcı, bu gerekçenin doğru olmadığı görüşünde. Akıcı, parti kuruluşu ile ilgili tüm belgeleri pandemi nedeniyle internet üzerinden gönderdiklerini ve bakanlığın da belgelerin alındığına ilişkin kendilerine bildirimde bulunduğunu aktardı.

Akıcı, “Defalarca anlattım. Bakanlık’ta bizimle muhatap olan Saadet hanımdı. O zaman bana ‘Reşit bey ben Covid olmuştum. Dosyalarınız biraz gecikti. Dosyalarınızı inceledik. Yargıtay Başsavcılığına gönderdik. Onlar size alındı belgesi verecekler’ dedi. Biz de bunun ardından teşkilatlarımızı açtık” diye konuştu.

‘BASINDA YER ALINCA HEDEF OLDUK’

Partilerinin bu tutumla karşılaşmasının temel nedeninin basında geniş yer almaları olduğunu ifade eden Akıcı, şunları söyledi:

“Önce Savcı Sayan çıktı açıklama yaptı. İşte ‘Milli muhafazakâr Kürtlerden oluşan yeni bir parti kurulacak’ dedi. Bizim de çalışmalarımız tam o esnaya denk gelince dediler ki tamam, o parti bu partidir. Bunun ardından Kemal Kılıçdaroğlu da ‘Ak Partinin kurmak istediği parti budur’ dedi. Biz de çıkıp açıklama yaparak ‘Bunlarla uzaktan yakından bir ilgilimiz yok. Biz Cumhur İttifakını da desteklemeyeceğiz. Ne bizim böyle bir talebimiz oldu, ne de bize böyle bir talep geldi. Programımızda böyle bir şey yok’ dedik. Bunun ardından İçişleri Bakanı çıktı dedi ki, böyle bir partinin başvurusu olmamış. Ama bizim başvurumuz vardı. Bizim en büyük talihsizliğimiz bu kadar gündem olmamızdı. Savcı Sayan’ın açıklamaları, Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları… Talihsizliğimiz oradan kaynaklı.”