Koma Civakên Kurdistan (KCK) Yürütme Konseyi Başkanlığı, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit ve cezaevlerinde 12 Eylül’den bu yana süren açlık grevlerine ilişkin açıklamada bulundu.  

'KOSTER BOZUK GEREKÇESİ CİDDİYETTEN UZAK'

Açıklamada Öcalan'la ilgili olarak, “Kürt sorununun çözümü için büyük bir sorumluluk ve fedakârlıkla çaba sarf eden, çözüm için protokoller hazırlayıp AKP hükümetine sunan Kürt Halk Önderliği, AKP hükümetinden şimdiye kadar olumlu hiçbir karşılık almadığı gibi, her türlü hukuk ve insanlık dışı ağır tecrit ve izolasyon altında tutulmaktadır," denilirken, Öcalan'ın bir yılı aşkın süredir ciddiyetten uzak 'koster bozuk' gerekçesiyle avukatlarıyla görüşmesi engellenmektedir, ifadeleri kullanıldı.

'SÜRECİN İYİLEŞMESİ İMRALI SİSTEMİNİN AŞILMASINA BAĞLI'

KCK açıklamasında, "Gelinen noktada sürecin iyileşmesi, ancak tahammül sınırlarını çoktan aşmış olan İmralı sisteminin aşılmasıyla mümkündür. Zira, hiç bir Kürt yurtsever, siyasetçi, kendisine insanım diyen hiç kimse İmralı hücre gerçeğini asla normal göremez," ifadelerine yer verdi.

'AÇLIK GREVLERİNDEKİ DİRENİŞ TUTUKLULARIN ÖZGÜR İRADELERİ İLE BAŞLAMIŞTIR'

Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin, tutukluların kendi iradeleriyle başlatıldığının belirtildiği açıklamada, "PKK tarihinden de bilinmektedir ki, cezaevlerinde ki tüm direnişler her zaman tamamen tutsak yoldaşlarımızın kendi özgür irade ve kararlarıyla gerçekleşmiştir, Mazlumlarla başlayıp, Kemaller, Hayriler ve Ferhatlarla devam eden direniş geleneği de böyle oluşmuştur. Hiç kimse bu gerçeği ters-yüz edip başka bir biçimde gösteremez," denildi ve 12 Eylül 2012 tarihinde başlatılan son direniş kararının da tamamen tutukluların kendi özgür iradeleri sonucu başladığının altı çizildi.

'TUTSAKLARIN TALEPLERİ HAKLI VE GERÇEKÇİ'

KCK açıklamasında, "Halkımız, demokratik kamuoyu, BDP yöneticileri, sivil toplum örgütleri, sanatçılar, yazarlar, aydınlar kamuoyu vicdanını temsil eden herkes harekete geçerek, zindanlardaki onurlu direnişi sahiplenmenin ahlaki ve vicdani gereklerini yerine getirmenin büyük çabası içerisinde olmuşlardır. Kuşku yoktur ki, bu, son derece anlamlı ve değerli bir çabadır," derken, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin, zindan direnişçilerinin haklı ve meşru taleplerini görmezden gelen bir tutum içerisine girdiği belirtildi.

"Hareket olarak, tutsak yoldaşlarımızın taleplerini haklı, gerçekçi ve karşılanabilir talepler olarak görüyor ve destekliyoruz," denildi.

'DUYARLILIK GÖSTEREN ÇEVRELERİN ÇABASINI ANLAMLI BULUYOR, SONUÇ VERECEĞİNE İNANIYORUZ'

Açıklamada cezaevindeki açlık grevlerinin kritik bir noktaya geldiği söylenirken, "Cezaevi direnişlerini daha güçlü sahiplenmeye çağırıyoruz. Sorunun çözümü için duyarlılık gösteren birçok sivil toplum örgütü ve şahsiyetin gösterdiği çabayı anlamlı buluyor, kamuoyu vicdanını temsil eden bu çabaların sonuç vereceğine inanıyoruz," denildi.  

'MAKUL TALEPLER KARŞILANIRSA AÇLIK GREVLERİ SONLANABİLİR'

KCK açıklamasında, ölümler başlamadan makul taleplerinin karşılık bulması temelinde sürdürülen eylemliliğin sonlanabileceğine inandığını belirtirken, "Bunun için, cezaevi direnişçilerinin makul taleplerinin karşılanması yönünde herkesin değerli çabalarını yoğunlaştırmaya, AKP hükümetini de çözüme hizmet etmeyen üslup ve tutumundan vazgeçip, direnişçilerin taleplerini karşılamayı bir zafiyet ve geri adım atma olarak algılamadan, çözüm için çaba gösterenlere olumlu karşılık vererek, üzerine düşeni bir an evvel yerine getirmeye çağırıyoruz,” çağrısında bulundu.

ARINÇ 'ANADİLDE SAVUNMA YAPMAYLA' İLGİLİ BAKANLIĞA TALİMAT VERİLDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açlık grevleri ile ilgili yaptığı açıklamada, "Öcalan'la ilgili tecritten bahsedilemez," demişti. Arınç, eğer Öcalan avukatlarıyla görüşme talep ederse bu imkanın sağlanmasının mümkün olduğunu belirtmiş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'anadilde savunma yapma' konusunda ilgili bakanlığa talimat verildiğini de açıklamıştı.

Arınç, cezaevlerinde açlık grevine devam eden tutukluların düşünceleriyle ilgili seslerini duyurduklarını da belirtmiş ve grevlerin sona erdirilmesi çağrısında bulunmuştu. (anf)