Mardin ve ilçelerinde 18 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilen baskınların ardından, 18'i tutuklu 49 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının ikinci oturumu Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.

Aralarında BDP'li yöneticilerin de bulunudğu 18'i tutuklu 49 kişi, "PKK-Kongra-Gel üyesi olmak", "Yasa dışı eylem organize etmek ve bu eylemlere katılarak örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek", "Örgütün faaliyetleri çerçevesinde suç işlemek", "KCK sistemine bağlı olarak Mardin Kent Meclisi adı altında illegal bir yapılanma oluşturmak" iddialarıyla yargılanıyor.

SORULARA KÜRTÇE CEVAP VERİLDİ

Davanın ikinci oturumunda 18'i tutuklu 12'si tutuksuz 30 kişi hazır bulundu. BPD Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın yanı sıra çok sayıda tutuklu yakınının da katıldığı duruşmada, sanıklar mahkeme heyetinin sorularına Kürtçe cevap verirken, tutuksuz yargılanan Mehmet Nezir Akaalp ise sorulara anadili Arapça'da cevap verdi.

Yargılananlar hakkında iddiaların okunduğu bugünkü oturumda, avukatların tercüman atanması talebi ise mahkeme heyeti tarafından, daha önce verilen ara karardan dolayı reddedildi.

İddiaların okunması ardından söz alan Eğitim Sen Mardin eski Şube Başkanı Doğan Anğay ve Eğitim Sen üyesi Seyfettin Yavuz'ın avukatları müvekkilleri hakkında iddianamede yer alan iddiaların asılsız olduğunu, iddianamede yer alan iki gizli tanığın müvekkilleri hakkındaki iddialarının bile çelişkili olduğunu kaydetti. Avukatlar, söz konusu toplantıların gerçekleştiği iddia edilen tarihlerde Doğan Anğay'ın İzmir'de olduğunu belirtti. Buna ilişkin mahkeme heyetine uçak bileti ve kredi kartı sliplerini sunan avukatlar, müvekkillerinin tahliyesini talep etti.

"PARTİNİN TÜZEL KİŞİLİĞİ YARGILANMIYOR, YÖNETİCİLERİ YARGILANIYOR"

Daha sonra söz alan avukat Fethi Gümüş ise, yargılananların hepsini tanıdığını, kendisinin de bir dönem DTP Parti Meclisi'nde yer aldığından dolayı sık sık Mardin'e gittiğini ve burada yargılananların o dönem parti yöneticisi olan siyasetçiler olduğunu kaydetti.

Yargılananların yasal bir partinin çalışanları ve yöneticileri olduğunu belirten Gümüş, "Tüzel kişiliği yargılanmayan bir partinin faaliyetlerinden dolayı yöneticileri yargılanmaktadır. KCK soruşturmaları diye devam eden operasyonların kararı 5 Kasım 2007'de Amerika'da yapılan bir toplantıda alındı. Hazırlık soruşturması 2007/966 numara ile başlamış. Ancak 2009'a kadar herhangi bir operasyon, teknik takip, ortam dinlemesi yapılmamıştır. Teknik takip ve ortam dinlemeleri 2008 yılında yapılmaya başlanmıştır. Mardin'de gerçekleşen operasyon ve şu an yargılananların soruşturması bu kapsamda gerçekleşmiştir. Yasal bir partinin başarısını hazmedemeyenler 'KCK' adı altında bu partinin çalışmalarını illegalize etmektedir. Bu yüzden toplantılarda bahsedilen meclislere farklı bir isim konulmuştur" şeklinde konuştu.

Duruşma verilen aranın ardından müdafii avukatların savunmasıyla devam edecek. (anf)