Efeoğlu'nun cenazesini aramak için yapılan kazıların ardından çıkan kemikler Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Çerkezköy Savcısı Demirci, insan kemiğine rastlanması halinde kimlik tespiti için kayıp yakınlarından DNA örneği alınacağını söyledi.

20 yıl önce gözaltında kaybedilen Ayhan Efeoğlu'nun cenazesini bulmak için Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği'nden (TAYAD) ailelerin yaptığı kazıda bulunan kemikler, 14 Aralık'ta Adli Tıp Kurumu'na yollandı.

Çerkezköy Savcısı Mikail Demirci, ailenin avukatlarından Taylan Tanay'a yaptığı açıklamada, kemiklerin insan kemiği çıkması halinde kayıp yakınlarının başvurularını kabul edeceğini söyledi.

Kazıda bulunan kemik parçalarının insana ait olması durumunda, kayıp yakınlarından alınan DNA'lar da kimlik tespiti için kullanılacak.

Demirci ayrıca, bu durumda bölgede tekrar kazı yapılacağını da ifade etti.

TAYAD'lı aileler, 1 Aralık'ta Silivri'de yaptıkları kazıda hırka, terlik parçaları ve kemikler buldu. Savcı Demirci, bulunanlarla ilgili soruşturma da başlattı.

ÜÇ AYRI SORUŞTURMA

Eski Özel Harekatçı Ayhan Çarkın'ın, gözaltında öldürülen Efeoğlu'nu kendi elleriyle gömdüğünü söylemesi üzerine, Ankara'da yürütülen soruşturma kapsamında aynı alanda kısa süreli bir kazı yapılmış ancak bir bulguya rastlanmamıştı.

Efeoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili İstanbul'da ve Ankara'daki faili meçhuller dosyasının yanı sıra Çerkezköy'de de üçüncü bir soruşturma başlatılmış oldu.

Avukat Tanay, Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin konuyla ilgili görevsizlik kararı vermesinin ardından dosyanın memur suçları savcısına yollandığını, bu savcının şimdiye dek işlem yapmadığını söylemişti.

Kaybedilenlerin yakınları, Efeoğlu, Hüsamettin Yaman ve Soner Gül ile ilgili soruşturma dosyası kapsamında Savcı Ayhan Bedirhan'a ifade vermişti.

Ayrıca, Ankara'daki özel yetkili savcılık da Çarkın'ın ifadeleri doğrultusunda İstanbul'da kazı yaptırmıştı. Efeoğlu, bu dosyada da yer alıyor.

KARDEŞİ DE GÖZALTINDA KAYIP

Üniversite öğrencisi iki kardeşten 1967 doğumlu Ayhan Efeoğlu 6 Ekim 1992'de, 1965 doğumlu Ali Efeoğlu da 5 Ocak 1994'te gözaltına alındı, kendilerinden bir daha haber alınamadı.

İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi öğrencisi Ali Efeoğlu, 5 Ocak 1994'te Pendik'te sivil polislerce kaçırıldı. Olayla ilgili açılan soruşturma sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 7 Ocak 2009'da "15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan kovuşturmaya yer olmadığı" kararını aldı.

Soruşturma dosyasında bulunan "Ali Efeoğlu gözaltına alınmadı" şeklindeki yazıda, Susurluk kazasında hayatını kaybeden eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ ile dönemin Emniyet Amiri Reşat Altay'ın imzası vardı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Ayhan Efeoğlu da 6 Ekim 1992'de okulunun önünde sivil polislerce gözaltına alındı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Başvuru sonucunda açılan soruşturma sonucunda, savcılık kardeşiyle ilgili soruşturmanın sonucunda verdiği cevabı yineledi. 22 Aralık 2011'de her iki karara da itiraz edildi. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tekrar soruşturma başlattı. (Ayça SÖYLEMEZ/Bianet)