2 Temmuz 1993’te Madımak katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları ve katliamdan sağ kurtulanlar tarafından ortak bir açıklama yapılarak, ‘Madımak: Carina’nın Günlüğü’ filminin gerçekleri çarpıttığı ve katliamda hayatını kaybedenlerin anısına saygısızlık yapıldığı öne sürüldü.

Cumhuriyet’ten Mehmet Menekşe'nin haberine göre, filmin gerçekleri çarpıttığı ve katliamda yaşamını yitirenlerin anısına saygısızlık yapıldığı belirtilen açıklamada, senarist ve yönetmenliğini Ulaş Bahadır’ın üstlendiği ve 25 Eylül’den beri gösterimde olan filmin yeterli duyarlılık ve özen gösterilmeden çekildiğinin altı çizildi.

Madımak katliamında hayatını kaybedenlerin yakınları ve katliamdan sağ kurtulabilenlerden Elif Kaynar Yavuz, Hatice Ayrancı, Zerrin Taşpınar, Yeter Gültekin, Rıza Aydoğmuş, Ali Çağan, Perize Doğan, Hüsne Aksuna (Kaya), Mehmet Gündüz, Zeynep Karababa, Mehmet Özer, Gülay Şahin, Ertan Kartal,Serdar Doğan ve Avukat Hasan Cem Yılmaz’ın yaptıkları ortak açıklamada filmin Madımak katliamında linç kültürüyle hareket etmiş güruhu “kandırılmış bir avuç saf Müslüman” olarak göstermesi de eleştirildi.

Açıklamadan bir bölüm şöyle:

“Olayın senaryolaştırılması sırasında; katliamdan kurtulanlar ve otelde yakılarak katledilen canlarımızın aileleriyle detaylı olarak görüşülmediği, katliam sonrasında, yaşananların, yapılan açıklamaların ve bu hususu konu alan diğer görsel-edebi eserlerin yeteri kadar araştırılmadığı yine; 1993’ten beri devam eden yargı sürecinin de iyi araştırılmadığı ortadadır.

Filmde; yaşanılan katliam “derin devlet” ilişkileri içerisinde verilmiş ancak linç kültürüyle hareket eden güruh; “kandırılmış bir avuç saf Müslüman” olarak gösterilmiştir.

Diğer taraftan, olay günü otel merdiveninde çekilen ve artık katliamla özdeşleşen fotoğrafta çaresizce kurtulmayı (!) bekleyen üç şairden biri olan Uğur Kaynar kareden çıkarılmış ve yerine Hasret Gültekin konulmuştur.

Senarsit/yönetmen senaryosunda, gerçek olaylara, gerçek kişilere ve yaşanmış gerçeklere sadık kalmayarak, katliamda yaşamın ı yitirenlere saygısızlık etmiş, onların yakınlarının ve katliamdan kurtulanların manevi değerlerini incitmiştir. İlgililerin gerekli hukuki yollara başvurması gerekliliktir.”