Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastinde Türkiye ve Rusya tarafından ortak devam eden soruşturma kapsamında polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın bilgisayarının harddiski incelemeye alındı.

Türkiyeli yetkililerin harddisk üzerinde incelemeleri tamamlandıktan sonra Rus heyeti de, ‘farklı bir yöntem’le incelemek istediklerini belirterek, harddiski ülkelerine götürdü. Rus heyeti harddisk üzerinde yaptığı inceleme sonucunda Altıntaş’ın sildiği dosyaları buldu.

DOSYALARI TEK TEK BULDULAR

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Rus heyeti, Altıntaş’ın bilgisayarında “Fetullah Gülen” ibareli 2 dosya, “Hizmet” ibareli 690 dosya, “FETÖ” ibareli 4 dosya, “Nur Cemaati” ibareli 1 adet dosyanın silindiğini tespit etti. Rus heyeti, silinen dosyalar içinde “El –Kaide”, “El –Nusra” ve “DEAŞ” kelimelerini arattı. Ancak silinen dosyalar içinde bu adlarda herhangi bir dosyaya ulaşılmadı.

'ZÜMRE BAŞKANI' TESPİT EDİLDİ

Rus heyeti, dün Ankara Başsavcılığı yetkilileriyle toplantı yaparak soruşturma hakkında ayrıntılı bilgi aldı. Soruşturmanın Türkiye ayağını sürdüren Ankara Cumhuriyet Savcısı Adem Akıncı, Altıntaş’ın bağlı bulunduğu ‘Zümre Başkanı’nın kim olduğunu da belirledi.

Eğitimci ve ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen şüphelinin, halen başka bir FETÖ davası kapsamında Ankara’da tutuklu yargılandığı tespit edildi. Savcılık, zümre başkanının tahliye olma ihtimalini göz önünde bulundurarak, hakkında yakalama kararı da çıkarttı.

SAVCILIKTAN AÇIKLAMA

Savcılık, “Dosya kapsamında saldırıyı gerçekleştiren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ mensubu olduğu ve olayın FETÖ tarafından gerçekleştirildiği belirlenmiştir” tespitinde de bulundu. Savcılığın bu görüşünü destekleyen en önemli delillerden biri olarak, olaydan sonra firari FETÖ şüphelisi Emre Uslu’nun yaptığı paylaşımlara da dikkat çekiliyor. Savcılık, suikast sonrası Emre Uslu’nun yaptığı paylaşımlara ilişkin olarak da şu tespitlere bulundu:

“Saldırının arkasındaki güçlerin ortaya çıkartılmasını engellemek amacıyla algı operasyonu yapıldığı ve bu şekilde hedef saptırılmaya, soruşturmanın başka mecralara çekilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir. Bu bağlamda saldırganın Arapça slogan atması nedeniyle, saldırganın olaydan 2 ay önce El –Nusra terör örgütü ile iltisakı olan kişilerle günlük görüşmesi işlenmiş, çeşitli dini gruplar içinde yer alan saldırganın bu bağlantıları işlenmiş, saldırganın atmaya çalışmış olduğu ve tam olarak atamadığı slogan üzerinden El– Kaide örgüt algısı oluşturulmaya çalışılmış, yine saldırganın ikâmetinde ele geçirilen ve olaydan önce dağıttığı El-Kaide terör örgütü bağlantılı yapılar üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldığı tespit edilmiştir.”

Kaynak: Hürriyet