PKK Lideri Abdullah Öcalan, 8 ay sonra dün kardeşi Mehmet Öcalan’la görüşme yapabildi. Mehmet Öcalan, İmralı’ya giderken ve İmralı’da ‘aşağılayıcı ve insanlık dışı’ olarak nitelendirdiği aramalara maruz bırakıldıklarını söyledi.

Her 15 günde bir avukatları aracılığıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunduklarını ancak yanıt alamadıklarını belirten Mehmet Öcalan, adada çıkan yangından sonra görüş izni çıktığını ifade etti.

Mehmet Öcalan, ağabeyi Abdullah Öcalan’la görüşmesine ilişkin şunları anlattı:

‘YANGIN BİZİ ETKİLEMEDİ’

‘Niye geldin, hangi gerekçe ile geldin?’ diye sordu. Ben de ‘Burada yangın çıkmış. Halk ve kurumlar demokratik eylem yaptılar. Tahmin ediyorum ki bu gerekçe ile bizi görüştürdüler’ dedim. Bana, ‘Evet ama bizi etkilemedi’ dedi. Sonra ‘Sana bazı şeyleri soracağım. Onların özetlerini bana aktarırsın’ dedi. Kürt sorununun çözülmesi, Ortadoğu’daki sorunların çözülmesi için dışarıdan halkın ne düşündüğünü, kimin çözebileceğini düşündüklerini de sordu. Yorum yapmadan cevap vermemi istedi.

MASA ÜÇ AYAKLI OLURSA DÜŞMEZ

Ben de ‘Ortadoğu ve bölgede yaşayan halkımızın yüzde 80’i, yüzde 90’ı bu sorun çözülecekse ancak Serok Öcalan çözebilir diyorlar’ dedim. ‘Evet ben de bunları biliyorum. Mesele bizim meselemizdir. Ortadoğu sorununun çözümü için bizim güçlü olmamız lazım’ dedi. Ondan sonra ayrıntılara girdi. Rojava için, Türkiye’deki demokratik kurumlar için ayrıntılara girdi. Yine ‘Herhalde HDP’nin de kongresi oldu’ dedi. Ben de ‘Evet kongre yaptılar. Kongrede katılım çok fazlaydı. Dışarıdan da çok fazla kişi gelmişti kongreye. Kongre çok iyi geçti’ dedim. Başkan, şunları özellikle söyledi: ‘Şimdi şunu size izah ediyorum. Eğer bölgede siz bir güç olamazsanız, bak Türkiye’de iki ayaklı bir masa var. Sizin oluşumlarınızın içerisinde sol hareketler de var. Ağırlıklı olarak Kürtler var. Diğer halklar da var. Siz de bir ayak olmak zorundasınız. Orada güç olacaksınız. Masa üç ayaklı olursa düşmez. İki ayaklı masayı, sistem onu ne kadar korumaya çalışırsa da o sürekli yıkılmaya mahkumdur. Bunun için bizim oluşumumuz Kürtler, üçüncü ayaktır. Bu üçüncü ayağın oluşumu da büyüme ile olur.’ 

KİM DEĞERLERİ KULLANIRSA ASLA AFFETMEM

HDP’nin kongresini gerçekleştirdiğini, katılım yüksek olduğunu ve protokolün güçlü olduğunu söyledim. Yeni ve eski eşbaşkanlara çok selam söyledi ve yüksek başarılarını diledi. O da ‘Parti (HDP) demokratik kurumlar arasında en güçlü olan kurumdur sanırım. Parti emekle güçlenir. Emek vererek güçlenir. Lafla güçlenmez. Benim durumumu görüyorsun değil mi? Ben 50 yıldır emek veriyorum. Kim ailesi için, kendisi için, akrabaları için kurumlarda yer alıp değerleri kullanırsa, bunu duyarsam asla affetmem. Bu halk çok büyük bedeller ödedi. Herkes bu halk için mücadele etsin. Sadece Kürtler için değil, burada birçok halk var. Bütün halklar birleşirse güç olursunuz. Çözüm de bu şekilde gelir. Ben bu yaşımda gece gündüz çalışıyorum. Çözüm yolları arıyorum. Kendim için bir şey yapmıyorum. Ama biz bu halka bir söz verdik. Bu halk o kadar bedel ödedi. 50 senedir emek veriyoruz, değerler var. Çok bedeller ödedik. Eğer birlik olup güçlü olursanız büyük sorunu da çözersiniz. Kimse gelip size sorun çözmez. Esas çözüm gücü sizsiniz. Parti şahsiyetlerin malı değildir. Kişilerin de değildir' dedi. Bu değerlendirmeleriyle partiyi yakından takip ettiğini anladım.

KUZEY SURİYE İÇİN ÖNEMLİ DEĞERLENDİRMELER

Suriye ile ilgili yorumlar yaptı. Rojava’da Arap aşiretleri var. Başkan ‘Hepsine çok selam ve hürmetlerimi söylersin. Yine orada kurumda çalışanlara çok selam ve hürmetlerimi söylersin. Rojava’da emek verenler çok değerlidir. Çalışmalarından dolayı onları kutluyorum. Kutsal bir çalışma yürütüyorlar. Başarılar diliyorum onlara. Türkiye bir Amerika’nın yanında, bir Rusya’nın yanında. Bu çözüm değil. Çare olamaz. Çözüm çare şudur; Rojava’daki güçlerin, Suriye’nin bütünlüğü içinde daha geniş bir şekilde güç olmaları gerekiyor. Bu Suriye’nin bütünlüğü için gereklidir. Rojava’daki oluşum Suriye’nin bütünlüğü içindir. Oradaki oluşumlar Kürtler, Araplar, Ermeniler, Hristiyanlar güç olmazsa yarın Suriye’nin bütünlüğünü de sağlayamazlar. Suriye’deki strateji çok doğrudur ve orada çalışan, emek veren herkese ayrım yapmadan saygı ve selamlarımı iletin’ dedi.

ÜÇÜNCÜ AYAK EMEKLE OLUR

Başkan çözüme ilişkin ise ‘Eğer güç olursan her şeyi çözersin’ dedi. Ben de kendisine, ‘Baskılar yoğun bir şekilde devam ediyor. Dışarıda bir şeyler yapın diyorsun ama Türkiye’de o imkanlar kalmamıştır’ dedim. Başkan, ‘Yine de şunu yapabilirsiniz; kurumlarınızı güçlendirmek zorundasınız. İyi çalışırsanız sonuç alabilirsiniz. İyi çalışmak ne demektir. Şahıslara değil, topluma, halka hizmettir. Mücadele bu şekilde olur. Beni iyi tanıyorsun Mehmet. Bak ben nasıl mücadele verdim biliyorsun. Anama karşı dahi mücadele verdim. 7 yaşındayken karşı çıktım. Sen çok iyi biliyorsun’ dedi. ‘Evet biliyorum. Sen öyle yaptın’ dedim. Başkan, ‘Her şey mücadeleyle, doğru mücadeleyle olur. Güç olmak zorundasın ki bu sorunları çözebilesin. Ortadoğu’daki ve isim koyalım Kürt sorununu bu şekil çözersin. Güç olmazsan kimse sorunu size çözemez. Biz masa diyoruz da Türkiye’deki masa iki ayaklı masadır. Siz üçüncü ayak olmak zorundasınız. Bu neyle olur? Güçle olur. Bunu yaparsanız olur. Emek verirseniz olur. Evet masa gerekiyor. Bu da halka hizmet ve emek vermekle olur’ dedi.

Abdullah Öcalan’ın sağlık durumunun iyi olduğunu söylediğini belirten Mehmet Öcalan “Ben de gördüğüm kadarıyla iyiydi. Sağlığı ve morali de yerindeydi” dedi.

Kaynak: MA