AKP’nin 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimiyle ‘mücadele edemediğini’ savunan Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, “İşin içine giremiyorlar çünkü fazla girdikleri zaman kabak başlarında patlıyor. Ciddi manada eğer bu meseleyi ele alırlarsa AK Parti'nin yüzde 70'i içeri girer" dedi.

Karamollaoğlu, 15 Temmuz sonrasında ilan edilen olağanüstü halin bir an önce kaldırılması gerektiğini belirterek, "16 sene bir parti iktidarda kalırsa problemi çözemez gerilemeye başlar. Paniklememek icap eder. İktidarın kendi iradesiyle 'benim pilim bitmiş kenara çekilmem kendimi yeniden dizayn etmem lazım' demesi lazım” ifadelerini kullandı.

"İKTİDARIN DEĞİŞİME İHTİYACI VAR" 

“AK Parti iktidardan ayrılacak, oturacak ve 'ben nerede hata yaptım' diye düşünecek” diyen Karamollaoğlu, şöyle devam etti:

“Sonra yeniden ayağa kalkmaya çalışacak. Ama 'ben iktidarda kalacağım' diye ısrar ederse milletin hışmına uğrar. Bir zamanlar yüzde 50 gücüm var sanıyordu, hakikaten de vardı ama şimdi geriledi. Daha da gerileyecek. Bugünkü politikaları ile millete zarar verir hale geldiler. Kutuplaşmadan kurtulma mecburiyetindeyiz. Komşumuzla farklı anlayışla olmamıza rağmen sohbet edebilmeliyiz ama hemen arkasından ister istemez bugün memleketimizde adaletten kimse emin değil. OHAL, 15 Temmuz'dan sonra kabul edilince olağan hale geldi. Siz bir ülkeyi sürekli bu şekilde yönetemezsiniz. Hala bu problemi çözemediyseniz bundan sonra hiç çözemezsiniz. Bugünkü iktidar, yönetme kabiliyetini kaybetti. Adalet ortadan kalkarsa zulüm olur. İktidarın değişime ihtiyacı var. Hakimlerin, savcıların, rektörlerin, milletvekillerinin bile güvencesi kalmadı artık."

"AK PARTİ'NİN YÜZDE 70'İ İÇERİ GİRER"

15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili de yeni bir iddia dile getiren Saadet Partisi lideri, “15 Temmuz kalkışması ile de mücadele edemediler. İşin içine giremiyorlar çünkü fazla girdikleri zaman kabak başlarında patlıyor. Ciddi manada bu meseleyi ele alırlarsa AK Parti'nin yüzde 70'i içeri girer" diye konuştu. Karamollaoğlu’nun İzmir’de yaptığı konuşmanın satır başları şöyle:

-Medya padişahınsa sosyal medya da bizim. Dünyaya seslenmiş oluyoruz bu sayede. Türkiye'de seçimler maalesef başka ülkelerdekinden çok farklı geçiyor. AB ülkelerine gittiğinizde seçime katılan partiler eşit şartlarda yarışır. Medya partilerin fikirlerini mümkün olduğu kadar yansıtmaya çalışır. Ama bizde öyle değil. Bloklaşmış. Algı operasyonu ile iyiyi kötü, kötüyü iyi göstermeye çalışıyorlar. Barış olacaksa farklı fikirlere rağmen birbirimize tahammül etmeliyiz. Birbirimizi kucaklamaya hazır olmak mecburiyetindeyiz. Ülkede bir gerginlik var. Bunun ortadan kalkması bizim yaklaşımımıza bağlı. Herkesi sevmeyebiliriz ama herkesle konuşabilmemiz icap eder.

-Trafik kabus gibi. İş saatleri bittiğinde, sabah işe gelirken insanlar saatlerce zaman ayırıyor. Sahiller darmadağın olmuş. Kibir kuleleri dikilmiş. Düne kadar beş katlı sahilde binası olan insanların önüne 35 katlı binaları dikmekten çekinmemişler. Burada Allah'tan korkanlar için söylüyorum. Siz kendi menfaatiniz için başkasının binasını gölgeleyemezsiniz. Avrupa'nın bazı özellikleri var ki insan imreniyor. Adalet ve şehirleşme konularında böyle. Erdoğan, İstanbul'a ihanet ettiğini söyledi ama bunu düzeltmek için adım atmadı. Gelirken sahilde bir bina gözüme ilişti. Allah'tan korkmak icap eder. İzmir Büyükşehir Belediyesi, buradaki yapılaşmayı kentin güzelliği bozmayacak şekilde muhafaza etmeye çalışıyor. Bu belli. Adalet mülkün temelidir. Hak ve hukuk rafa kalkarsa insanlar kendi hakları için yol arar çatışma çıkar. Bu hükümetin mutlaka değişmesi icap eder. Herkes seçim güvenliğinden bahsediyor. Bütün vatandaşlarımıza özellikle söylüyorum sandığa mutlaka gidin. Oyunuza sahip çıkarsınız. Mutlaka bu ülkeyi değiştireceğine inandığınız zihniyetlere oy verin. Kimse gel bizimle beraber ol diye zorlayamaz. Bu e-miting ile yüz binlerce kardeşimize ulaşmış olalım. Onların soruları varsa alalım.