A. Yıldız / Demokrat Haber Ankara

28 Şubat soruşturması kapsamında şüpheli olarak ifade veren ve adli kontrol ile tutuksuz yargılanmasına karar verilen eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, BÇG’den haberdar olmadığını iddia etmişti. Ancak savcılık Karadayı’nın ıslak imzasıyla, BÇG’yi deşifre ettiği ileri sürülen Kadir Sarumsak ve Emniyet İstihbarat Müdürü Bülent Orakoğlu hakkında 2 Haziran 1997’de yazdığı talimat yazısını hazırlanan iddianameye ekledi.

Karadayı’nın Başbakanlığa Kadir Sarmusak ve Bülent Orakoğlu ile ilgili gönderdiği yazının ekinde, BÇG’yi anlatan ifade tutanakları bulunuyor.

Savcılık, Karadayı’nın yazısına ek olarak sunduğu bu tutanaklarda BÇG’ye dair bilgiler olduğunu, dolayısıyla bu bilgilerden haberdar olmamasının mümkün olmadığını tespit etti.

Söz konusu yazışmanın yanı sıra eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in arşivindeki Karadayı’ya ait bilgiler de iddianameye yansıdı.

BATI ÇALIŞMA GRUBU

Batı Çalışma Grubu (BÇG), postmodern darbe olarak bilinen 28 Şubat 1997 tarihli Millî Güvenlik Kurulu kararlarının uygulanıp uygulanmadığının denetimi amacıyla kurulan bir yapıdır.

BÇG, Güven Erkaya'nın komutanı olduğu Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet göstermiştir. Fikir babası ise Genelkurmay 2. başkanı Çevik Bir'dir. İrticai faaliyet içerisinde olduğunu iddia ettiği kişilere karşı tedbir almak amacıyla kurulan BÇG'nin 28 Şubat sürecinde 6 milyona yakın insanı fişlediği iddia edilmektedir. Yasadışı olarak kurulan bu kurum Mesut Yılmaz hükûmeti döneminde yasallaşmış, birkaç yıl sonra lağvedilmiştir.

SANER PAŞA’DAN EK İFADE BAŞVURUSU

Ankara TMK 10.Maddesiyle Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekilliğince yürütülen 28 Şubat soruşturmasının tutuklu sanıklarından emekli Korgeneral Çetin Saner, ek ifade vermek için savcılığa başvurdu. Saner adına verilen 9 sayfalık ek ifade başvurusunda, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG)  hiçbir çalışmasında yer almadığı ifade edildi. Dilekçede, Saner’in savcılığın soruşturmaya ana delil olarak kabul ettiği, Genelkurmay’dan gönderilen beş ana belgenin hiçbirinde imzasının ve parafının bulunmamasına dikkat çekildi. Saner’in 28 Şubat’ta İstihbarat Başkanlığı görevinde olduğunun hatırlatıldığı dilekçede, Batı Çalışma Grubu’nun Genelkurmay’ın istihbaratına alternatif güvenilir bir istihbarat ağı oluşturduğu ifade edildi. Savcılıkta BÇG’nin oluşturulması konusunda J-3 kodunun sahibinin Çetin olduğu belirtildiği, ancak belgede bunun isim ve soy isim olarak tanımlanmadığı ifade edildi. Çetin Saner’in J-2’nin başkanı olduğu belirtilerek, J-3’te bahsi geçen Çetin’in başkasına ait olabileceğinin altı çizildi.

ÇİÇEK İLE AYNI FITRATTAN DEĞİLİZ

Savcılığın Saner’in 28 Şubat’ta düzenlenen brifinglere katılmakla suçlandığının anlatıldığı dilekçede, Saner’e yönelik suçlamanın temel dayanağının Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hikmet Çiçek’in kitabı olduğu aktarıldı. Dilekçede bu husus şöyle açıklandı: “Hikmet Çiçek isimli şahsın yazmış olduğu ‘Kaynak olarak irticaya karşı Genelkurmay Belgeleri’ isimli kitap tutulmaktadır. Bu duruma itiraz ederek kendisinin Ergenekon davasından tutuklu bulunduğu ve kendisi ile hiçbir ortak yön, düşünce, fıtrat ve mevcut olmadığını belirtirim.”