Kadıköy Belediyesi'ne düzenlenen operasyonda, aralarında bir başkan yardımcısının da bulunduğu 10 kişi ile belediyeden ihalelere giren şirket çalışanı 8 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri yaklaşık 6 ay süren projeli bir çalışmanın ardından bugün sabah saatlerinde Kadıköy Belediyesi'ne yönelik bir operasyon düzenledi. Operasyonda Kadıköy Belediyesi Başkan yardımcısı Mustafa D.'nin de aralarında bulunduğu 10 kişi ile belediyenin ihalelerine katıldığı öne sürülen firma çalışanı 8 kişi gözaltına alındı. Zanlıların belediyenin 2010 yılı içerisinde yapılan ihalelerde yolsuzluk yaptıkları, ihalelerin belediye çalışanlarının yakınlarına verildiği öne sürüldü. Zanlılar sorgulanmak üzere, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Kadıköy Belediyesi: "BEKLENEN OPERASYON"

Bu arada Kadıköy Belediyesi operasyonla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:

"Uzun süredir, CHP'li Belediyelere yapılan "'tibarsızlaştırma' operasyonları, CHP'li Avcılar, Büyükçekmece Belediyelerinden sonra Kadıköy Belediyesi'ne de uygulandı. Bu sabah saat 06.30'da belediye başkan yardımcımız, 2 müdür ve 4 çalışanımız, evlerinde yapılan aramalardan sonra ifadeleri alınmak üzere Gayrettepe Şube Müdürlüğü 'ne götürülmüşlerdir"

ÖZTÜRK: CİDDİ İTİBARSIZLAŞTIRMA OPERASYONU

Kadıköy Belediyesine düzenlenen operasyonun ardından, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, makamında basın açıklaması yaptı. Öztürk, operasyonların tam olarak 5-6 aydan beri başlayan CHP'lilere karşı ciddi itibarsızlaştırma operasyonları olduğunu söyledi.

Şu an morallerinin yerinde olduğunu belirten Öztürk, "Arkadaşlarımız göz altına alınmış, hiçbir çekincemiz yok. Konunun ne olduğunu iyi kötü biliyorum. Alınan dosyalardan çıkardığım şeyler var. Arkadaşlarımızın ifadesi alındığı andan itibaren, olay polisçe açıklandığı andan itibaren basına geniş bir açıklama yapacağım. Büyük ihtimalle açıklama yapacağım sırada da arkadaşlar yanımda olacaklar" dedi.

Bir gazetecinin, "Bir başkan yardımcısı, iki müdürden söz ediliyor. Onlar hangi birimlerin müdürü?" şeklinde sorduğu soruya Öztürk, müdürlerden birinin Destek Hizmetlerinin Müdürü olduğunu belirterek, "Ama daha çok yapılmış bulunan bir ihale dosyasında ihale komisyonu üyeleri bunlar. Müdür sıfatı veya başkan yardımcısı sıfatıyla alınmış değiller. Yani onlar kendi birimlerindeki işlemle ilgili değil, yapılmış bulunan bir ihaleye ilişkin, ben bir ihale biliyorum çünkü o ihale komisyonu bir kaç ihale yapmış olabilir, ama ihaleye ilişkin isimler orada birleşiyor çünkü" dedi.

Öztürk, "Belediyede herhangi bir arama yapılmadı, evlerinde mi yapıldı?" şeklinde yöneltilen soruya da, "Sabah 06.30'da haberim oldu arama yapıldığından. Bütün arkadaşların evlerine ayrı ayrı ekipler gelmişler. Aramalar yapmışlar bazı yerlerde, çok kibar davranmışlar, problem yok. Ama tabii olayın oluş tarzı üzücü. Bizim arkadaşlarımıza 6 ay önce alınmış bu dosyayla ilgili 'buyurun gelin' deselerdi giderlerdi. Böyle yapılıyor Türkiye'de, böyle uygulanıyor. Ama belediye'de söz konusu gördüğünüz gibi bir arama yok" şeklinde yanıtladı.

BAŞBAKANIN DA, GENEL BAŞKANIN DA AÇIKLAMASINDA BELEDİYE BAŞKANLARI HIRPALANIYOR

Bir başka gazetecinin, "Başbakan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu sürekli bir polemik yaşıyor Alman Vakıfları üzerinden. Bununla ilgili olabilir mi?" şeklinde sorduğu soruya ise Öztürk, şunları söyledi:

"Bu çok yeni bir konu. Daha dün ortaya atıldı. Ama bu operasyonlar son bir yıldır devam eden operasyonlar olarak gözüküyor. 2008 yılından beri takip altında olduğumuzu biliyoruz. Çünkü bize gelen yazışmalarda 2008 yılında açılmış bir dosyayla ilgili her şey ortaya atılıyor. Yani biz 3 yıldır dinlenen, teknik takip altında olan bir belediyeyiz. Buna rağmen gördüğünüz gibi bütün birimlerimiz ile hizmete devam ediyoruz. Hiçbir çekincemiz yok. Arkadaşlarıma da son derece güveniyorum" dedi.

Öztürk, "Sizin herhangi bir Alman derneği ya da vakfıyla bir çalışmanız, bir görüşmeniz oldu mu?" şeklinde sorulan soruya da, şöyle yanıtladı:

"Avrupa Birliği fonları dışında herhangi bir yabancı fon kullanmadık. Yani hiçbir başvurumuzda olmadı. Ancak yani bir Alman derneği ya da bir başka dernekle kredi konusunda görüşme yapmanın, anlaşma yapmanın da suç olduğunu düşünmüyorum ben. Yani eğer öyle bir şey varsa o zaman hükümetin bunu yasaklaması lazım. O bakımdan bu tartışma konusunu çok yüzeysel, güncel sorunları kapatmaya dönük, gündem değiştirmeye dönük olarak görüyorum. Tartışma modeli Belediye Başkanlarını üzüyor. Şahsen beni üzüyor, Başbakanın açıklamasında da, genel başkanın açıklamasında da her ikisinde de belediye başkanları hırpalanıyor" diye konuştu. (haberler.com)