Hüseyin Elmalı - ANF / Strasbourg
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye raportörü Josette Durieu, ANF’ye yaptığı açıklamada “Yeter artık bunca acı ve ölüm” diyerek Kürt sorununda çözüm yolunun “yazılı bir metin veya sözleşme ile sonuçlanacak olan müzakereler” olduğunu söyledi. Durieu, “Bunun başka çaresi yok Kürtler hak taleplerinde o kadar ısrarlılar ki, bunu daha da ötelemek daha fazla ölüm ve daha fazla acı demektir” diye ekledi.
Geçtiğimiz haftalarda Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ dahil, Ankara, Diyarbakır ve İstanbul’da pek görüşmede bulunan AKPM Türkiye raportörü Durrieu PKK lideri Abdullah Öcalan ile Kürt sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Fransız sosyalist senatör ve AKPM monitoring eski başkanı Durrieu, Türkiye’de pek çok görüşme yaptığını, bu kapsamda Öcalan ile görüşmek için resmi olarak görüşme talebinde bulunduğunu ve bunu önemle beklediğini söyledi.
ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEYİ TALEP ETTİK, O MUHATTAPTIR
Durrieu, “Kürt hareketine gelince; benim ismini vurgulamakta hiç sakınca görmediğim; Sayın Öcalan var” dedi ve ekledi: “Kendisinin bu hareketin yönetilmesinde, yönlendirmesinde ve eylemlerinde... tartışmamız sorumluluğunun olduğu, tartışılamayacak bir gerçektir. Ve zaten bu sebeplerden dolayı hapishanede tutuluyor. Raportör olarak Avrupa Konseyini temsilen benim böylesi bir görüşmeyi talep etmem çok yerindedir ve benim bu görevimi yapmam için, gerekli olanakların yaratılması gerekir. Bunu çok normal bir görev olarak görüyorum.”
ÖCALAN İSMİNE TEPKİ KABUL EDİLEMEZ
Öcalan ismine yönelik tepkileri eleştiren Durrieu, “Bir ismin dile getirilmesine ve getirenlere karşı gösterilen bunca tepkiyi, müdahaleyi anlayamıyorum... Hayır-hayır... bu böyle olmaz. Kürtler bir ismi dillendirdikleri zaman, hemen hedef alınıyorlar” dedi.
KÜRTLER TALEPLERİNDE KARARLI
Durrieu şu hususa dikkat çekti: “Gerçeklik şu; farklı ulusları tanımayan Türk devletinin, mevcut sistemine muhalefet eden Kürtlerin artık çok güçlü ve hiç zayıflamayan, hatta giderek artan bir şekilde, farklı kimlik taleplerini ısrarla vurgulamaları gerçeği var. Bu talepleri de hiç zayıflamıyor. Bunun göz önünde bulundurulması gerekir.”
KÜRTLER İLE SÖZLEŞME GEREKİYOR
AKPM’nin en etkili isimlerinden olan Durrieu, “Bu mesele karşısında, Türkiye’nin siyasi karar dahil, her bakımdan kararını vermesi gerekiyor. Zira Türkiye’nin istikrara kavuşması için de bu gerekli. Bunu deyince, bunun içeriği ne olur? Doğrusu, ben de bilmiyorum. Ve bunun cevabı bende de yok! Ama nihayetinde bunun gideceği ve gitmesi gereken yol belli! Bu da yazılı bir metin veya sözleşme ile sonuçlanacak olan müzakerelerdir. Evet müzakerelerdir... ve muhatap ise karşınızda olanlardır. Bunlar kim? Kürt sorumlular, Kürt temsilcileridir!” dedi.
DÜŞMANLIK BİTMELİ
Durrieu, şöyle devam etti: “Biliniyor, savaşların bitimi, hep konuşma ve müzakereyi kapsar. Artı, çatışmalarda konuşma ve müzakereyi zaten daha önce düşman gördüğün ile yaparsın ve bu zaten ezelden beri hep böyle olmuştur. İhtilafları nihayetlendirmek için, bir zamanlar tanımak dahi istemediğin ile müzakere yaparsın. Ki bu mesele siyasidir ve de tek çaresi, yolu yordamı ve yöntemi müzakere etmektir. Bu kimin ile yapılacak, tabi ki şu an sahnede olanlar ile... benim yegane arzum budur. Ve bunun sonuca ulaşmasıdır.”
AVRUPA KONSEYİ AKTÖRDÜR
“Bizler sadece gözetleyen, denetleyen konumunda değiliz. Bizler aynı zamanda aktörüz: bu bağlamda, artık bu meselenin aşılması buna bir çözüm bulmamız gerekir” diyen Durrieu, “Zira ortada otonom haklarını isteyen bir halk var. Ve bu yokmuş gibi davranamayız” şeklinde konuştu ve Avrupa Konseyi’ni de daha fazla sorumluluğa çağırdı.
ÖLÜMLER YETER
Raportör Durrieu, “daha fazla ölüm olmasın çağrısı”nı şöyle ifade etti: “Siz bu meselenin her daim; ölüm, şiddet, çatışma safhasında kalmasını, böyle devam etmesini bekleyemezsiniz. Bunu doğru göremezsiniz. Şiddet durmuyor. İnsanlar ölüyor. Biz oradayken de olaylar olmuştu. Ve o gün 8 insan daha ölü kervanı listesine katılmıştı. Bu sebeplerden dolayı diyorum ki, artık bu ölümlerin listeleri daha da uzamasın... demek istediğim budur. Benim bu ülke için tek istediğim; barıştır, istikrardır, herkese haklarının tanınmasıdır, vatandaşa refah, imkan ve olanakların tanınmasıdır”.
