İstanbul'da, trafikte "önleyici arama" yapan üç polis, iddiaya göre, sorulara ters cevap verdiği için 50 yaşındaki Yılmaz Paşaoğlu'na bir cisimle vurarak, burnunu kırdı. Zorla yere yatırılıp üzerine çıkılan Paşalıoğlu, bayıltılana kadar dövüldü.

Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre; İstanbul ’da yaşayan 50 yaşındaki Yılmaz Paşalıoğlu, 23 Mart günü saat 02.00 dolaylarında Üsküdar’daki evine gitmek üzere Kadıköy’den taksiye bindi. Önleyici aramalar kapsamında Kapıağzı’nda taksiyi durduran polisler, Paşalıoğlu’ndan kimliğini göstermesini ve araçtan inmesini istedi. Paşalıoğlu’na göre, devamında şunlar yaşandı:

"VURA VURA YÜZ ÜSTÜ YATIRDILAR"

“İner inmez bana kaba davrandılar. Sanırım benden hoşlanmadılar. ‘Elini kaldır, konuşma’ diyorlardı. Ben de ‘Ne oluyor?’ dedim. ‘Konuşma’ dediler. Ellerimi taksinin üzerine koydurdular, ayaklarıma vurarak açmak istediler. Bir şey demedim. Sonra bir polis kaba bir şekilde ‘Nerede oturuyorsun?’ dedi. ‘Kimliğim elinde, neden soruyorsun, sana ne?’ dedim. Bunun üzerine hemen arkasındaki bir başka polis, burnumun üzerine kelepçe ya da cop gibi sert bir cisimle vurdu. Anlamadım nereden geldiğini ve neyle vurduğunu. Ama çok sertti. O an burnum kırıldı. Kollarımı bükerek kelepçe taktılar ve vura vura beni yere yüz üstü yatırdılar. Bir tanesi de sırtıma çıkmıştı. Benim kalkacak takatim bile yoktu. O an öleceğimi hissettim. ‘Bunlardan kurtulamam’ dedim. Neyse ki biri, ‘Siz ne yapıyorsunuz, adamı öldürecek misiniz’ deyince bana vuran üç polis beni bıraktı. Bayılmışım. Kalktığımda aklım başımda değildi. Beni polisler hastaneye bıraktı.”

"BANA, 'POLİS BÖYLE BİR ŞEY YAPAR' DESELER İNANMAZDIM"

Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden Paşalıoğlu’nun burnunun kırıldığı belirlendi. Tedavi edilen Paşalıoğlu, aynı gün İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda polisler hakkında şikayetçi oldu. İki çocuk babası Paşalıoğlu, “Bana deselerdi ki polis böyle bir şey yapıyor, inanmazdım. Artık her şeye inanırım. Haksızlığa uğradım. Ölümü gördüm, geri döndüm. Hiçbir sebep yoktu” diyor.