Atlasjet Havayolları şirketini menfaatleri karşılığında zarara uğrattıkları iddiasıyla 4 sanığın yargılandığı davada, savcı sanıkların beraatini istedi.

Atlasjet Havayolları şirketini menfaatleri karşılığında zarara uğrattıkları iddiasıyla biri Amerikalı 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Atlasjet Havayolları'nın sahibi müşteki Ali Murat Ersoy ile şirketin eski ticaret başkan yardımcısı tutuksuz sanık Erkan Draman ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Milliyet'in haberine göre, tutuksuz sanıklar Amerikalı iş adamı Richard Wenzel, şirketin eski CEO'su Tuncay Doğaner ile şirketin eski ticaret başkanı Ali Batuhan Karataş duruşmaya katılmadı.

Duruşmada ifade veren müşteki Ali Murat Ersoy, sanıklar Richard Wenzel, Tuncay Doğaner ve Ali Batuhan Karataş'ın Atlasjet isimli uçak şirketini yok pahasına ele geçirmek için işbirliği yaptıklarını, amaçlarına ulaşabilmek için 6 aşamalı bir planı devreye soktuklarını iddia etti.

Ersoy, bu 6 aşamalı planının ilkinin şirketi zarar ettirip, finansal açıdan kilitlemek olduğunu savunarak, ''Bunun için de 5 aşamalı bir eylem yapmışlardır. İlk eylemleri Suudi Arabistan Havayolları'na maliyetin çok altında fiyatla filonun neredeyse yarısını oluşturan uçakları kiralamışlardır. Bu eylemin sonucunda havayolu şirketimiz net 22 milyon dolar işletme zararı yaşamıştır. 18 milyon dolar da gelir kaybı söz konusu olmuştur. İkinci eylem ise filoda bulunmayan 5 uçağı sanki filoya katılacakmış gibi tur operatörlerine pazarlamışlardır. Daha sonra bu uçakları temin edemeyince çok daha yüksek maliyetlerle dışarıdan bu operasyonu yapabilecek kabiliyete sahip olmayan havayolu şirketlerinden uçaklar kiralanmıştır. Sadece bu uçakların pazarlanması sonucu oluşan işletme zararı ve tur operatörlerine ödenen tazminatların toplamı 10 milyon doları geçmiştir'' diye konuştu.

Üçüncü eylemin, SLOT yönetmenliğine aykırı yapılan uçuşlarla ilgili gelen cezalara gerekli itirazların yapılmasının önüne geçilmesi olduğunu ileri süren Ersoy, diğer eylemlerin, başka bir havayolu şirketine filoda taahhütleri yerine getirecek uçak bulunmamasına rağmen, şirkete yüksek komisyonlar ödeterek uçak kiralandığını, kontrolsüz yakıt artışlarının maliyet farkları tur operatörlerinden talep edildiğinde, tur operatörlerinin tek tek aranarak maliyet farklarının ödenmemesi için ikna edildiğini savundu.

Sanıkların şirket içinde baskı ve korku ortamı oluşturduklarını öne süren Ersoy, çalışanların, yatırımcılara bilgi aktarımının önünü kestiklerini söyledi.

Ersoy, dava sürecinde mahkemeye klasörler dolusu yazılı evrak ve delil ibraz ettiğini anlatarak, ''Sanıklar savunmalarını destekleyecek tek bir evrak vermemişlerdir'' dedi.

'ISPARTA'DA DÜŞEN UÇAK UÇUŞ İÇİN YETERSİZDİ'

Yolsuzluk olaylarının yaşandığını belirten Ersoy, şunları kaydetti:

''Telafi edilemeyecek sonuç da doğdu. Uçuşları yapabilecek kabiliyette olmayan havayolu şirketinden kiralanan bir uçak Isparta'da düştü. Filoda olmayan uçaklar, tur operatörlerine pazarlanmasaydı bu uçak Isparta seferini yapmayacak, bu elim olay yaşanmayacaktı. Havacılık, uluslararası camiada yankı getiren bir sektördür. Yapılan eylemlerin sonuçları da ülke imajına mal olmaktadır. Mahkemeden istediğim, sanıkların en üst seviyede cezalandırılmalarıdır. Bu tip elim olayların önü tekrar açılmasın.''

Ersoy'un ifadesinden sonra mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Gökhan Sayın, yargılama sonucu Atlasjet şirketinde, görev alanları doğrultusunda alımlar yapılırken bazı hareketler doğrultusunda şirketin zarar etmiş olduğunu ancak bu işlemler nedeniyle sanıkların şirketi kasten zarara uğrattıklarına, kendilerine haksız menfaat sağladıklarına dair kesin delil bulunmadığını belirtti.

Savcı Sayın, yapılan faaliyetlerden şikayetçi Ali Murat Ersoy ve şirketin yönetim kurulu üyelerinin bilgisi olduğunu, sanık Ali Batuhan Karataş'ın, Gökhan Sarıgöl ve Erkan Draman'a maddi menfaat sağlanmazsa uçak alınmayacağı yönünde soyut iddiadan başka delil bulunmadığını, sanık Richard Wenzel ile şirketi değerinin çok altı bir bedelle satın alma girişiminde bulunduklarının kanıtlanamadığını ifade etti.

Sanık Richard Wenzel'in Altasjet'i satın almak istediği ancak bu durumun hukuk çerçevesinde olup satın alma işleminin gerçekleşemediği, sanık Tuncay Doğaner'in 770 bin doları kendisine aktardığına dair hukuk davası bulunduğu ve tarafların anlaşmaya vardığını anlatan savcı Sayan, tüm bu sebeplerle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi istedi.

Sanık avukatları, müvekkillerinin beraatlerini talep etti. Mahkeme heyeti, dosyanın kapsamlı olması nedeniyle karar vermek için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Atlasjet Havayolları'nın eski CEO'su Tuncay Mustafa Doğaner, şirketin eski ticaret başkanı Batuhan Karataş, şirketin eski ticaret başkan yardımcısı Erkan Draman'ın şirket hesaplarından kendi hesaplarına 40 milyon dolar para aktardıkları, şirketi Amerikalı Richard Wenzel isimli iş adamına satıp şirketi tekrar ele geçirmek istedikleri belirtildi.

İddianamede, şüpheliler Tuncay Doğaner, Ali Batuhan Karataş, Erkan Draman ve Richard Wenzel hakkında ''tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı'' suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapsi isteniyor.

ATLASJET'İN 4203 SEFER SAYILI UÇUŞU

İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Isparta'ya 29 Kasım 2007 günü saat 23:20'de havalanması gerekirken, Priştine seferinden geç dönmesi nedeniyle 30 Kasım'da saat 00:51'de toplam 50 yolcu ve 7 mürettebat ile İstanbul'dan kalkış yapan KK4203 sefer sayılı uçak, saat 01:36'da Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada Isparta'ya 18 km mesafede Keçiborlu'da düştü. Kazada kimse sağ kurtulamadı. Atlasjet'in World Focus Havayolları'ndan kiralamış olduğu uçak bir McDonnell Douglas MD-83 idi.