Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) üyeleri, 12 Mart 1971 darbesinin ardından işkence merkezi haline getirilen yerlerden biri olan, Zihni Paşa Köşkü’nün bulunduğu yerde eylem yaptı. İşkencecileri ile yüzleşmek istediklerini söyleyen darbe mağduru askerler, geçen yıl 6191 sayılı kanunla, TSK Personel Kanunu’na geçici madde eklenerek olumlu bir adım atıldığını, ancak uygulamada yetersiz kalındığını ileri sürdü.

 

12 Mart 1971 darbesinden sonra işkence merkezi haline gelen Kadıköy'deki Zihni Paşa Köşkü'nün bulunduğu yere gelen ADAM-DER üyeleri, burada darbeleri ve darbecileri protesto etti. "Darbezede askerler arasında ayırımcılık değil, adalet istiyoruz", "Darbe zihniyetinden ve darbecilerden hesap sorulacak", "41 yıl sonra yine buradayız, işkencecilerimiz nerede?" yazılı dövizler taşıyan grup, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Darbeciler halka hesap verecek” şeklinde slogan attı.

 

12 Mart 1971 darbesinden sonra, 600 subay, astsubay ve öğrenci askerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ndendan atıldığını belirten darbe mağdurları, intikam peşinde olmadıklarını, Türkiye’nin geleceğinde işkencenin olmadığı bir düzenin kurulması için mücadele ettiklerini söyledi.

 

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ADAM – DER Başkanı Tuna Atalay, 12 Mart 1971 Askeri Darbesi’nin yıldönümünde, darbeleri ve işkenceleri protesto etmek amacıyla dönemin işkence merkezlerinden biri haline getirilen Zihni Paşa Köşkü’nün bulunduğu yerde toplandıklarını ifade ederek, “ O dönemde, ben de işkencelerden geçtim, cezaevinde kaldım, yargılandım ve beraat ettim. Son çıkan yasa ile haklarımız iade edildi ama eksiklikler var, 12 Mart dönemi mağdurları ve daha sonraki darbelerin mağdurları olan subay, astsubay ve askeri öğrencilerin haklarının iadesini istiyoruz.” dedi.

 

"İŞKENCECİMLE YÜZLEŞMEK İSTİYORUM"

Kendisinin, 12 Eylül Askeri Darbesi döneminde, işkenceden geçirilerek görevine son verildiğini anlatan ADAM-DER Kurucu Başkanı Rahmi Yıldırım da kendisine işkence edenlerden davacı olmayacağını söyleyerek şöyle konuştu: “Ben işkencecilerimden davacı değilim ama kendileri ile yüzleşmek istiyorum. Bu gerçekleşirse, onlara o gün hangi duygularla, hangi beklentilerle ve nasıl bir görev duygusu ile hareket ettiklerini, bugün geriye baktıklarında bu işkenceden ülke adına ne gibi çıkarlar elde ettiklerini veya zarar verdiklerini vicdanlarında tartmalarını isteyeceğim. Bu amaçla işkencecimle tanışmak, yüzleşmek, hatta dertleşmek istiyorum.”

 

İntikam peşinde olmadığını vurgulayan Yıldırım. Türkiye’nin demokratik, özgür ve eşit yurttaşlardan oluşan bir ülkeye dönüşebilmesinin intikamla değil, yüzleşme ile olabileceğine inandığını sözlerine ekledi. 12 Eylül Askeri Darbesi ile ilgili olarak açılan davaya müdahil olacağını ve bu düşüncelerinin kayda geçilmesini isteyeceğini de vurgulayan Yıldırım, Hükümetin geçen yıl darbe mağduru askerlerin yaralarının sarılması için çıkarttığı yasanın olumlu olduğunu ancak, uygulamada ayrımcılık yapıldığını ileri sürdü. Yapılan ayrımcılığın Türkiye Cumhuriyeti’nin sivil hükümetine yakışmadığını bu nedenle de başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan darbe yaralarının eksiksiz sarılmasını talep ettiğini söyledi.