45 kişinin hayatını kaybettiği Atatürk Havalimanı Katliamı’nda da IŞİD’e işaret edilirken, örgütten saldırıyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

Yaptığı saldırıları neredeyse anı anına üstlenen örgütün Türkiye’deki saldırıları neden üstlenmediği ise tartışma konusu.

Hürriyet gazetesinden Tolga Tanış, konuyla ilgili kaleme aldığı yazısında, “IŞİD, Türkiye’de niye hiçbir kitlesel eylemin sorumluluğunu resmen almadı?” diye sorerken, şu noktalara dikkati çekti:

SITE, bunu iki gerekçeyle açıklıyor. Birincisi, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması takipçilerinin gözünde onları farklı davranmaya sevk ediyor. “Kasten Müslüman öldüren” görüntüsü vermek istemiyorlar. İkincisi, IŞİD’in coğrafi yakınlığı, Türkiye’yi diğer ülkelerden farklılaştırıyor. “Karmaşık ilişki” diyor SITE ve IŞİD savaşçıları için Türkiye’nin bir geçiş noktası olduğunu, ayrıca Suriye’deki Kürt grup YPG’nin her iki taraf için “ortak düşman” olduğunu hatırlatıyor. Ancak Türkiye’nin Temmuz 2015’te İncirlik Üssü’nü IŞİD karşıtı koalisyona açmasından sonra IŞİD yanlısı hesapların sosyal medyada “Türkiye Halifeliğe savaş açtı” diye mesajlar yaydıklarını yazıyor.

IŞİD'in bu karmaşık ilişkinin etkisiyle her eylemde Ankara’ya bir mesaj verdiğini de belirten Tanış, şöyle devam etti:

1)­ Temmuz 2015 Suruç saldırısıyla Türkiye’deki eylem kapasitesini gösterdi.

2­) İncirlik, ABD tarafından etkin biçimde kullanılmaya devam edince ekimdeki Ankara bombalamasıyla işi bir üst seviyeye

taşıdı. Ancak her iki olayda da Türkiye’deki muhalif kesimleri hedef alıp kendince bir alan bıraktı.

3­) Koalisyon saldırıları sıklaşıp örgüt için toprak kayıpları başlayınca, aralıkta Ramadi düşünce de ocakta bir adım daha ileri gitti. Sultanahmet’e çıktı. Böylece sahne, 9 ay önce ABD tarafından Türkiye’de eylem hazırlığı içinde olduğu belirlenen ve 5 Ekim 2015’te kara listeye alınan, örgütün Kafkaslardaki en güçlü liderlerinden Çeçen ‘Tek Kol’ Ahmet Çatayev’e devroldu.

Önce Sultanahmet’teki Turizm Şube Müdürlüğü’ne canlı bomba saldırısı. Altı gün sonra da aynı alanda 10 kişinin katledildiği 12 Ocak eylemi geldi.

İŞTE İstanbul Havalimanı da bu çizginin bir uzantısı oldu. Zira şimdi IŞİD yine büyük bir riskle yüz yüze. Geçen hafta anlatmaya çalıştığım gibi, hem Suriye’deki iç savaş hem de IŞİD’le mücadele açısından bir dönüm noktası olan Menbiç’i yitirmek üzere. Sadece Rakka’ya giden yolu ve Türkiye üzerinden yürüttükleri buğday kaçakçılığı merkezini kaybetmeleri değil mesele. Türkiye’nin bu operasyonda “ortak düşman” YPG’yle omuz omuza savaşan grupları desteklemesi IŞİD açısından meselenin en kritik boyutu. Ve Suruç ve Ankara nasıl hesaplı saldırılarsa, İstanbul eylemi de bu düşüncenin bir ürünü. Suriye’de bir politika değişikliğine hazırlanan Türkiye’yi vazgeçirmek.


* Yazının tamamına buradan bakabilirsiniz.