ODTÜ Fizik bölümü mezunu, Finlandiya’da yüksek lisans yapan Raşid Tuğral adlı genç, IŞİD’e katılışını ve orada yaşadıklarını Facebook sayfasından yazdı. Kafa kesmeleri ve cariyeliği savunan Tuğral’ın anlattıkları, örgüte Türkiye’den katılımların hangi boyutlara vardığını gözler önüne seriyor.

İleri Haber'den A. Meriç Şenyüz'ün haberine göre; Tuğral, kendi kişisel Facebook sayfasından IŞİD saflarında yaşadıklarını “Hilafet topraklarından selamlar!” başlıklı uzun bir propaganda metni şeklinde kaleme aldı. Yazısına, “Uzun bir süre internetsiz kaldığım için bir süre benden habersiz kaldınız” şeklinde başlayan Tuğral, Suriye’ye geçişini ve orada iki ay boyunca yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. 10 Ocak’ta, Urfa’dan ‘İslam Devleti’ topraklarına katıldığını belirten Tuğral, “YPG’den ganimet olarak alınan bir evde kalmaya” başladıklarını yazıyor.

“ŞEHİT OLUNCA ARAMAK İÇİN…”

Yaşadıkları evde, Hollandalı, Doğu Türkistan’lı, Fransız, Bangladeşli, Faslı, Kosovalı, Alman müslümanların bulunduğunu aktaran Tuğral, ertesi gün bir sorumlunun kendisinden “şehit olunca aramak için” bir telefon numarası aldığını belirtiyor. Kendisine bir kod isim verdiklerini söyleyen Tuğral, başta Ebu Hurayre At-turki ismini verdiklerini ama kendisinin bunu Ankara’nın Sincan ilçesine atfen Ebu Hurayre At-Sincani diye değiştirdiğini yazıyor.

CEMAATLER IŞİD’E MİLİTAN TAŞIYOR

Tel Abyad şehrinde kaldığı sırada başka Türkiyelilerle de karşılaştığını anlatan Tuğral, kendisine “kimin cemaatindensin” diye sorduklarında “ben sadece ODTÜ’de bir kaç arkadaş takılıyordum, cemaat falan hiç bilmiyordum diye cevap verince şaşırdılar biraz” diyor. Rakka’da ve Humus’ta Şer’i eğitime alında anlatan Tuğral, daha sonra geçtikleri fiziksel eğitimi de ayrıntılarıyla anlatıyor.

Tuğral, yazısında fiziksel eğitimde her şeyin notlara tabi olduğunu belirtiyor: “Bunun haricinde fiziki eğitim oldukça ağır sayılırdı. Ve burada yaptığımız her şey notlandırılıyordu. Özellikle dikkat edilen nokta emirlere itaat. Tertip, uykudan uyanma vs. hepsi notlara tabi. Ve muasker bitiminde bu tutulan notlar daha sonra bizim not ortalamamız gibi bizimle birlikte her yere gelecek deniyordu.”

DAHA İYİ PARA VERDİĞİ İÇİN IŞİD’E GEÇENLER

Tuğral, Nusra’dan IŞİD’e (kendi aralarında devlet anlamında Devle diyorlar) geçen bir militanın sözlerini de şöyle aktarıyor: “Bunların bir kısmı Devle mücahitlere iyi para vermesi, ev vermesi gibi dünyevi sebeplerden gidiyorlardı diyor, iki üç muhacir arkadaşım vardı onlardan çok emindim. Onlar her şeylerini bırakıp buraya geldiler ve dünya menfaatleri pek umurlarında değildi.”

KESİLMİŞ KAFA ‘GANİMETİ’

Tuğral, ‘İslam Devleti’ işleyişindeki aksaklıkları da şöyle anlatıyor: “Devle işleyiş olarak da mükemmel değil, temizliğe önem verilmiyor, trafik kuralları tam oturmamış olabilir ancak adım adım elimizden geldiğince biz düzeltmeye çalışacağız inşallah, özellikle muhacirler olarak.” Eğitimin ardından komandoyu seçildiğini öne süren ODTÜ mezunu genç, oradaki koşulları da şöyle anlatıyor: “Haftada bir bir koyun kesiliyordu ve sayımız toplamda 30 kişi olduğu için haftanın en az 4-5 günü yemekler etliydi. Neredeyse her gün muz ve portakal ikram ediliyordu. 3-4 günde bir snickers verildiği de oluyordu (snickers bayağı meşhur buralarda).” Suriye Ordusu’ya girdikleri bir çatışmayı da aktaran Tuğral, çatışmalara gidenlerin imkan bulurlarsa öldürdükleri Suriyeli askerlerin kafaların kesip onları da getirdiklerini yazıyor.

‘SOSYALİSTLERİN HAYALİNİ KURDUĞU DEVLET’

Kendisini fotoğrafçı yaptıklarını söyleyen Tuğral, “(şeriat kısmı hariç) burası tam sosyalistlerin hayalini kurduğu devlet diyerek, propaganda yapmayı da ihmal etmeyerek şunları yazıyor: “Burada herkese ihtiyaçları veriliyor ve hastane gibi hizmetler ücretsiz. Emirler ve mücahitler arasında çok fazla fark yok, aldıkları ücret göründüğü kadarıyla aynı. Ne kadar aldıklarını tam bilemem ama bizim tağut devletteki gibi bir maddi olarak makam farkı yok. Emirlere bile akhi olarak hitap edebiliyorsun burada. Burada emir olmak Allah’a ve müminlere karşı ekstra yükümlülük demek.”

KAFA KESME VE CARİYELİK VURGUSU

ODTÜ mezunu genç, cariyeleri ve kafa kesmeleri de şu sözlerle savunuyor: “Devle’de cariyelerin varlığı doğru. Yezidilerin bir kısmı cariye olarak alınmış ve bunda da İslam’a aykırı bir şey yok. Dabiq dergisinin 4. Sayısında bununla ilgili açıklama mevcut,” “Burada sokak ortasında sürekli kafa kesilmiyor. Halk normal yaşayışını sürdürüyor. Videolardaki kafa kesme videoları ne derseniz bunlar hakedene veriliyor. Onca masumu öldüren Nusayriler’e veya Amerika’nın kölesi olmuş Rafizi askerlerine bu tarz cezaların verilmesi normaldir. Bu tarz şeylere karşı çıkanlar Esed’in yaptırdığı işkence fotoğraflarına tekrar baksınlar.”

DÖRT AYLIK EVLENME SÜRESİ

Tuğral, IŞİD’in elinde tuttuğu ve İslam Devleti adını verdiği topraklardaki gündelik yaşama ilişkin de bilgiler veriyor: “Bekar mücahitlere Devle aylık 100 dolar veriyor ve bunlar 7 kişilik evlerde kalıyorlar. Fakat bu 100 dolar haricinde yemek ihtiyacı devle tarafından karşılanıyor. Muhacir arkadaşların evlenmesi için burada 4 aylık bir süre var. Dört aydan önce kendi imkanlarınızla evlenebilirsiniz fakat evlendirme dairesi böyle bir süre veriyor. Evlenen arkadaşlara Devle bir ev veriyor ve eşi ve çocukları için maddi destek veriyor. Mücahitler genellikle bir hafta izin ve bir hafta nöbet tutuyorlar fakat istisnai durumlarda izinler iptal edilebiliyor. (…) Ensar temizlik konusunda pek iyi değil o yüzden hijyen konusunda takıntılı olan arkadaşlar psikolojik olarak kendilerini alıştırsınlar. Fakat inşallah muhacirler sayesinde herşey oturacak burada. Allah gerçekten ensardan razı olsun.”

Tuğral yazısını kendisi gibi IŞİD’e katılacak gençlere tavsiyeler ve Kuran ile Hadislerden alıntılarla sonlandırıyor. Raşid Tuğral’ın sayfasındaki yorumlardan ODTÜ’deki Mescit Topluluğu’nda IŞİD propagandası yapıldığı ve buradan IŞİD’e katılım çağrıları yapıldığı da anlaşılıyor. Bütün bunlar, kanlı örgüte Türkiye’den katılımın nerelere ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor