‘Hayata Dönüş’ adı verilen operasyonda cezaevinde gardiyan olan Ercan’ın istifa dilekçesi, 10 yıl sonra dava dosyasına girdi. Ercan, “katliama ortak olmamak için” görevinden ayrılmış

FTipi cezaevi uygulamasını hayata geçirmek için düzenlenen, 30’dan fazla mahkûmun öldürüldüğü operasyonun ardından görevinden ayrılan infaz koruma memuru Yıldız Ercan’ın, olaydan 10 yıl sonra dava dosyasına giren istifa dilekçesine Taraf ulaştı. Ercan, dilekçesinde, katliama tanık olduğunu ve insanlığından utandığını bildiriyor.

OLAY ESNASINDA ÜMRANİYE

Cezaevi’nde gardiyan olan Ercan’ın dilekçesinde şu ifadeler yer alıyor: “2000 yılında yapılan operasyonlar devletin en kanlı, vahşi ve katliamcı yüzünü ortaya koymuştur. Ben bu katliamlara göz yumarak sizlere ortak olmak istemiyorum.”

İLK KEZ GÖRDÜĞÜM SİLAHLAR KULLANILDI

Yıldız Ercan istifasının ardından Türkiye’den ayrılarak Avrupa’da yaşamaya başladı. Ercan, gitmeden önce sadece Vatan isimli dergiye konuştu. İşte Ercan’ın katliama ilişkin anlattıklarından bazı bölümler:

“19 Aralık gecesi görevdeydim. Robokoplu, silahlı askerlerin cezaevine girdiğini gördüm. Askerler, ‘teslim ol’ çağrısı yapmadan ateş ederek içeri girdiler. Bizler bu arada cezaevinin dışına konduk. 21 Aralık’ta ise ismini dahi bilmediğim ağır silahlar, cezaevinin ana duvarlarından içeriye giriş yaptı. Bu silahın bende bıraktığı izlenim bir kimyasal silah olabileceğiydi. Sevk işlemi biten bayanlar dövülerek cezaevi aracı dediğimiz ring arabalarına götürülüyorlardı.”

KADINLAR YANDI, ELBİSELERİ YANMADI

Kadın mahkûmların durumunu da aynı röportajda anlatan Ercan, kadın mahkûmların vücutlarının yandığını ama üzerlerindeki elbiselerde yanık izi bulunmadığını söyledi.