2018 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren İnsan ve Özgürlük Partisi’nin kuruluş dilekçesi İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmedi.

Bakanlığa girişlerine de izin verilmeyen kurucu üyeler gözaltına alınmak istendi.

Yaptıkları başvurunun 2 yıldır bekletildiğini söyleyen İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Murat Bozdemir, “Böyle bir hukuksuzluk muz cumhuriyetinde bile olmaz” dedi.

Duvar’dan Salih Gergerlioğlu’nun haberine göre, İnsan ve Özgürlük Partisi’nin kuruluş sürecinin 2018 yılında başladığını anlatan Murat Bozdemir, 2 yıldır yaşanan süreci şöyle anlattı:

“2018 yılında parti dilekçemizle birlikte parti programımızı, tüzüğümüzü vererek başvuru yapmak için İçişleri Bakanlığı’na geldik. Bizi kabul ettiler. Ama dilekçeyi elden almıyoruz, postayla gönderin dediler. Biz de postayla gönderdik. Evrak kayda girdi, bize ‘alındı’ yazısı da geldi. Daha sonra defalarca sonucu öğrenmek için geldik ama ne bir bilgilendirme yapıldı ne de bir dönüş oldu. Bunun üzerine oradaki görevlilerle ilgili, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. İçişleri Bakanlığı tarafından Başsavcılığa gönderilen yazıda İnsan ve Özgürlük Partisi kuruluş işlemlerinin devam ettiği ifade edildi. Daha sonra İçişleri Bakanlığı’na noter tasdikli beyanda bulunduk. Bakan Süleyman Soylu imzasıyla iki cevap geldi. İlk cevapta “kabul etmedikleri parti programında anayasaya aykırılık olduğu” ileri sürülüyordu. İkinci cevapta ise daha önce postayla gönderin demelerine rağmen bu kez evraklar için “gelin elden verin” dediler.”

'İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDA BİR SES, 'KANUNU UYGULAMAYIN' DİYOR'

Murat Bozdemir, evrakın elden teslimini içeren yazı üzerine geçtiğimiz ay Ankara’ya geldiklerini, bu kez de pandemiden dolayı “memur yok, bir ay sonra gelin” denilmesi üzerine başvuru yapmadıklarını söyledi.

 Bir aylık sürenin geçmesinin ardından hafta başında tekrar Ankara’ya gelen kurucular bir kez daha müracaat etti. Bozdemir bu başvuru sürecinde yaşadıklarını ise şöyle anlattı:

“Dün geldik, siyasi partiler masasına gittik, “memur yok” dediler. İçişleri Bakanlığı’nda dilekçeyi kayda geçirecek memur nasıl olmaz? Bir devlet organı gibi değil, birilerinin yönlendirdiği, ikna odalarının olduğu, birilerinin sözünün geçtiği bir yer gibi çalışıyorlar. 3 uzmanın 2’si oradaydı, biz de bunu söyledik. Genel sekreter ve genel sekreter yardımcısı oradaydı. Onlarca da evrak kayıt memuru vardı. Bunu belirtince bize “Yarın sabah saat 10.00’da gelin alalım” dediler. Biz de bugün sabah saat 10.00’da geldik. Bu kez bize “Sizi içeriye alamayız” dediler. Nedenini sorduk, bir gerekçe gösteremediler. Bunun üzerine “O zaman almadığınızı tutanakla belgeleyelim” dedik ancak bunu da reddettiler.

'HUKUKSUZLUĞU DAYATMAYA ÇALIŞIYORLAR'

Hukuksuzluğu kabul etmediklerini ve içeri alınmak için bir süre daha beklediklerini belirten Bozdemir bu sırada polis ekiplerinin geldiğini söyledi.

Bozdemir, “Polis arkadaşlar, gözaltı için geldiler ama gözaltı da yapamadılar, çünkü gerekçeleri yok. Savcılığa nasıl çıkaracaklar! “Bu adamlar dilekçe vermeye çalıştı, İçişleri Bakanlığı dilekçeyi kabul etmedi mi” diyecekler. Böyle bir suç yok ki! Dilekçeyi de almıyorlar, içeri de almıyorlar, gözaltına da alamıyorlar, öyle bekletildik. Resmi olmasa da bir gözaltı yaşadık” dedi.

'BÖYLE BİR HUKUKSUZLUK, MUZ CUMHURİYETİNDE BİLE OLMAZ'

Siyasi partilerin bildirimle kurulduğunu belirten Bozdemir, “Biz iki yıldır siyasi parti olarak faaliyet gösteriyoruz çünkü başvuru dilekçesi sunulup ‘alındı’ bilgisi verildikten sonra siyasi parti kurulmuş sayılır” dedi.

Kendilerine yönelik iki yıldır alenen hukuksuzluk uygulandığını ve bunun hiçbir şekilde anayasal dayanağı olmadığını söyleyen Bozdemir, “Böyle bir hukuksuzluk, muz cumhuriyetinde bile olmaz. Bir devlet, toplumunun parti kurma hakkını bu kadar alenen ihlal edemez. Her yerde polis memurları var, adım attığımızda peşimizdeler ama biz, asıl muhataplara ulaşamıyoruz” ifadelerini kullandı.