Türkiye'de insan hakları mücadelesi veren 22 sivil toplum örgütü tam bir yıl önce, ortak ses çıkarmak için bir araya geldi.  

İlk yıllarında ise Covid-19 pandemisi gerekçe gösterilerek peşpeşe gelen hak kısıtlamaları ile karşı karşıya kaldılar. 

İnsan hakları alanında çalışma yapan kurum sayısı giderek artarken, bu konuda çıkan sesler giderek cılızlaşıyordu.  

Görünür olmak ve ortak ses çıkarabilmek amacıyla bir yıl önce, Civil Rights Defenders, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kaos GL, Kırkayak Kültür, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Research Institute on Turkey, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, SPoD LGBTİ+, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Türkiye-Almanya Kültür Forumu, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği, Yurttaşlık Derneği bir araya geldi. 

Bu birlikteliğin adı ise "İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı" oldu. Kurum temsilcileri bir yılın ardından 2020'yi değerlendirmek için bugün online basın toplantısı düzenledi. 

Açıklamada 2020 yılı, "Pandemi koşullarından yoğun bir şekilde etkilenen hekimler, sağlık çalışanları ve üretim çalışan işçiler en temel hakları olan yaşam hakkını korumak/savunmak istedikleri her anda engellemelerle karşı karşıya kaldılar. Bu açıdan ifade, örgütlenme ve barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü haklarının kullanımı yaygın bir şekilde ihlal edildi. Hekimlere, sağlık çalışanlarına ve sendikacılara yönelik pandemi koşulları gerekçe gösterilerek uygulanan keyfi gözaltı ve tutuklama işlemleri neredeyse norm haline geldi. Bu uygulamaları haberleştiren gazeteciler de baskı ve müdahalelerden payını aldı" sözleri ile özetlendi. 

Dikkat çekilen davalar arasında kendilerinin de sanık olarak yer aldığı Gezi Parkı, Büyükada davaları, Osman Kavala yargılaması ve Tahir Elçi cinayeti davası vardı. 

Bir yıl boyunca yaşanan hak ihlalleri 'Sivil topluma gözdağı', 'Cumartesi Anneleri yargılanıyor', 'Cezasızlık politikaları devam ediyor', 'Hekimler hedefte', 'Sivil alan giderek daraldı', 'Barolara ve avukatlara yönelik baskı politikaları', 'Sendikalar engelleniyor', 'Kadın ve LGBTİ+ mücadelesi' ve 'Çevre hakkı savunucuları' başlıkları altında anlatıldı. 

Raporun tamamı burada.