Britanya’nın önde gelen gazetelerinden Independent, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda yapmayı planladığı askeri harekatın SDG’nin IŞİD’e karşı mücadelesini ele alan bir makale yayınladı.

Suriye’deki gelişmeleri ve bölgedeki son durumu değerlendiren Independent’e yayınlanan makale şu şekilde:

Suriye’nin doğusunda, Fırat nehrinin kıyısındaki Hajin kenti, ülkedeki son IŞİD kalesi.

Kürtlerin öncülük ettiği Suriye Demokratik Güçleri (SDG)  üç aydır süren yoğun çatışmaların ardından, geçtiğimiz Cuma günü kentin büyük bir kısmını ele geçirdiğini duyurdu.

Hajin’in ele geçirilmesi, Suriye’de IŞİD’e karşı dört yıldır yürütülen mücadelede Batı’nın en önemli müttefiki olan SDG açısından bir dönüm noktası olacak.

SDG, Amerika ve İngiltere’nin desteğiyle, ülkenin kuzeyindeki ve doğusundaki toprakları IŞİD’den temizleyerek, IŞİD’i Deyrizor’daki bu küçük cebe sıkıştırdı.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu hafta, tam da bu savaşçılara karşı bir askeri harekat başlatma tehdidi savurmasıyla birlikte, söz konusu ittifak çok yakında büyük bir sınavdan geçeceğe benziyor.

Erdoğan’ın bu hamlesi, Washington’u iki müttefiki arasında bıraktı. Bunlardan biri NATO üyesi bir bölgesel güç, diğeri ise IŞİD’e karşı mücadelenin en önemli ortaklarından biri.

Ankara uzun süreden beri Amerika’nın Suriye Demokratik Güçleri’nin ana omurgasını oluşturan bir Kürt milis kuvveti olan YPG’ye verdiği destekten yakınıyor.

Sınır boyunda güçlü bir Kürt grubunun varlığının, Kürt milliyetçiliğini bastırmak için ülke içinde yürütülen çabaları baltalayacağından endişe ediyor.

Erdoğan geçtiğimiz Çarşamba günü YPG’ye karşı yapılması planlanan harekatın “bir kaç gün içinde” başlayacağını söyledi ve “artık Fırat’ın doğusundaki terör gruplarını temizlemek konusundaki kararlılığımızı uygulamanın vakti geldi” dedi. 

Erdoğan daha önce de benzer tehditlerde bulunmuştu, ancak bu Türkiye’nin YPG ile savaşmak için yaptığı ilk sınır ötesine harekat olmayacak. Geçtiğimiz Mart ayında Türkiye ve onunla ittifak yapan Suriyeli muhalif gruplar, çoğunlukla Kürtlerin yaşadığı ve YPG’nin kontrolunda olan Afrin bölgesini, ele geçirmişlerdi. 

Türkiye’nin desteklediği Suriyeli muhalif güçlerin bir sözcüsü, geçtiğimiz perşembe günü, 15 bin savaşçının yapılacak harekata katılmak üzere hazırlandığını açıkladı.

Türkiye’nin devlet medyası, yapılması an meselesi olan harekatla ilgili haberle dolu.

Amerika’nın Kuzey Suriye’de, Kürt kontrolündeki bölgelerde, SDG’yi destekleyen 2000 adet askeri var ve Pentagon Türkiye’nin tehditlerine geçtiğimiz Çarşamba günü çok güçlü bir yanıt verdi.

Pentagon sözcüsü yarbay Sean Robertson, yapılacak bir sınır ötesi operasyonun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Robertson, “kimden gelirse gelsin, Kuzey Suriye’de tek taraflı olarak yapılacak bir askeri harekat, özellikle de civarda Amerikan askeri personelinin bulunduğu hallerde, çok ciddi bir endişe kaynağıdır,” dedi.

Hem Amerika, hem de SDG, Kuzey Suriye’de Kürtlerin kontrolündeki bölgelere yapılacak bir harekatın, IŞİD’e toparlanma fırsatı vereceği uyarısında bulundu. Ve söz konusu aşırılıkçı grup, kontrolündeki son bölgeyi de kaybetmek üzere olsa da, kendisini bir direniş hareketi olarak yeniden yapılandırmaya başladı bile ve bu direnişle mücadelede Kürt güçlere yine ihtiyaç duyulacak.

Suriye’deki ana Kürt partileri, Cuma günü, Türkiye’nin tehditlerini “bir savaş ilanı olarak” tanımladılar ve “Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki tüm güçleri bu saldırıya karşılık vermek için ortak stratejiler üzerinde anlaşmaya çağırıyoruz” dediler.

Geçtiğimiz Kasım ayında SDG, Türkiye’nin sınır ötesinden yaptığı topçu atışları nedeniyle, Hajine yaptığı harekatı durdurmuştu.

SDG’nin genel komutanı, Türkiye’nin saldırması durumunda, aynı şeyi yapacakları tehdidinde bulundu.

General Mazlum Kobani, geçtiğimi Perşembe günü “Türkiye’nin saldırması durumunda YPG güçleri ailelerini korumak için sınıra geri gelmek zorunda kalacaklar” dedi ve ekledi: “IŞİD’e karşı mücadelenin onlar olmadan yürütülmesi mümkün değil.” 

Geçtiğimiz ay açılan topçu ateşinin ardından, Amerika Türk ve YPG güçleri arasındaki gerilimi düşürmek amacıyla Türkiye Suriye sınırında yeni gözlem noktaları kurdu.

Türkiye Suriye sınırında çatışma çıkmasının engellenmesi yönündeki diplomatik çabalar sürerken, SDG cuma günü Hajin’in büyük bir kısmını ele geçirdiğini ve kentte kalmış son mevzilerin de bir kaç gün içerisinde bitirileceğini duyurdu.

Hajin’in ötesinde Fırat nehrinin doğu kıyılarında, bir dizi küçük köy yer alıyor. SDG bu son cepte 5000 kadar IŞİD savaşçısının kaldığını tahmin ediyor ve SDG komutanı Lilwa el Abdullah’a göre, onlarda önümüzdeki haftalarda yakalanacaklar.

Operasyon SDG’nin giriştiği en zorlu çatışmalardan birine sahne oldu. Daha önceki çatışmalarda IŞİD, anlaşma yaparak, başka bir bölgeye geri çekilmişti, ancak Hajin’den sonra kaçacak başka bir yer kalmadı. Ve söz konusu olan son kalesi olduğu için de, çatışmalarda en deneyimli savaşçıları yer aldı.

Dolayısıyla her iki taraf da büyük kayıplar verdiler. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Hajin operasyonunun başladığı Eylül ayı ortalarından bugüne dek IŞİD’in 793, SDG’nin ise 464 savaşçısının öldüğünü belirtti.

Operasyonda sivil kayıpları da yaşandı. Koalisyon, IŞİD’in elindeki kentlerin alınması için yapılan diğer harekatlarda olduğu gibi, Hajin operasyonunda da büyük oranda hava güçlerinin üstünlüğünü kullandı.

BM Ekim ayında çok sayıda sivilin Hajin ve civarında yapılan hava saldırılarında veya iki ateş arasında kaldıkları için öldüğünü veya yaralandığını açıkladı.

Kaynak: Ahval