Fethullah Gülen Cemaati’nin manipülatif yayınlarından Aksiyon dergisinde yayınlanan Haşim Söylemez imzalı yazının başlığı şöyle: İncirlik’teki Kürt zirvesinden ‘demokratik özerklik’ çıktı.

 

Yazıda dile getirilen iddialar ise şöyle:

 

“Amerika’dan Kürt açılımı hamlesi.

İncirlik’te yapılan toplantıda ‘Demokratik Özerklik’ kararı çıktı.

Hakem rolündeki Amerika’nın bu modeli Türkiye’ye nasıl benimseteceği merak konusu.

 

Kürt meselesi, her zaman Türkiye’nin öncelikli gündem maddelerinden. Hem politik Kürtler hem de devletin geçmişteki sert refleksi sorunu derinleştirdikçe derinleştirdi. Ancak bugünün dünden biraz farkı var. Artık Kürtlerin varlığı ve onlara yapılan hatalar kabul ediliyor. Kürt meselesinde bazı yönleri tartışılsa da açılımlar yapılıyor. Lakin politik ve militarist Kürt kesimi hâlâ eski tavrını sergilemeye devam ediyor. Bu, terör örgütünün kendi içindeki katı kurallarını devreye sokarak tasallut dönemini sürdürme gayreti olarak değerlendiriliyor. Son tahlilde iktidardaki AK Parti ile ana muhalefet partisi CHP, bir araya gelip ortak çalışma ve müzakere süreci için adım attı. Bu çabaların sonu ne olur bilinmez. Fakat sadece çalışma yapan yerel siyaset organları değil, Kürt kartı dünyanın hâlâ vazgeçmediği ana konulardan biri. Bu meselede şüphesiz akla gelen ülkelerden ilki ABD.

 

İddiaya göre, ABD Adana Konsolosluğu yetkilileri İncirlik’te bazı Kürt liderlerle görüşerek Kürtlerin geleceğine dair kararlar aldı. Mayıs ayında başlayan toplantılarda, önce Suriye’deki Kürtlerin de dâhil edileceği bir federasyon üzerinde duruldu. Fakat toplantıya çağırılan Kürtlerden itiraz geldi ve bu görüş, Türkiye açısından olumsuzluk oluşturabileceği gerekçesiyle rafa kaldırıldı. Son görüşmelerden sonra ise Amerika heyetinin Türkiye’de bir ‘demokratik özerlik’ modelinin uygulanması üzerinde durduğu ileri sürülüyor. Aslında bu KCK’nın ortaya attığı bir tezdi. Bu kritik planların, açılımların yapıldığı bir dönemde ortaya çıkması ilginç. Planın işlemesi için Amerika’nın savaş isteyen ile barış isteyen politik Kürtleri ikna etmesi gerekiyor. Murat Karayılan liderliğindeki Kandil kanadının da ‘özerklik’ talebine onay verdiği öne sürülüyor. Sorun, örgütte artık hâkim olmaya başlayan Suriyeli ve İranlı militanlarda. Bunlar Amerika’nın projesine karşı çıkıyor.

 

Alınan bilgilere göre, söz konusu toplantılar Amerika’nın Adana Konsolosu Bayan Daria L. Darnell başkanlığında yapılıyor. Ayrıca, Adana’da ikinci konsolosluk görevini yürüten Siyasi ve Ekonomik İşler Müdürü Joseph R. Babb ve siyasi uzman Adıyamanlı Hamza Uluçay toplantılara katılıyor. Her görüşme Amerika’ya bildiriliyor ve oradan gelen cevaba göre hareket ediliyor. Son tahlilde ABD’li heyet, ‘demokratik özerklik’ modelinin Türkiye için Kürt meselesinde çözüm getirecek bir sistem olduğu na inanmaya başladı. Aslında bunun kokusu bir süredir geliyordu. Geçen günlerde görüştüğümüz BDP çevresinden önemli bir siyasetçi şöyle demişti: “Bana 10 yıl önce ‘Ne istiyorsunuz?’ diye sorsaydınız, ‘Bağımsız Birleşik Kürdistan’ derdim; ama şimdi demokratik özerklik istiyoruz. Doğrusu bu. Türkiye için de iyi bir model.” Öte yandan 12 Haziran’da Hakkâri’deki oturma eylemine katılan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘‘Demokratik özerklik projesiyle yaşamak istiyoruz’’ açıklaması İncirlik toplantılarının bir yansıması olarak yorumlanıyor. Çünkü buradaki ima ‘artık yaşamak istiyoruz’ şeklinde okundu. Bakalım bu gelişmelerden sonra Ankara ile Washington arasında nasıl bir diplomasi trafiği yaşanacak?"