İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi (İHD), geçici koruma kapsamında bulunan Suriyeli göçmenlerin sınırdışı edileceği iddiaları ve hükümetin değişen Suriyeli politikasına ilişkin açıklama yaptı.

Sığınma hakkının İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 14. Maddesi’nde açıkça ifade edildiğinin belirtildiği açıklamada, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 14. Maddesi "Her insanın zulüm karşısında, başka ülkelere sığınmaya ve bu ülkelerde sığınmacı işlemi görmeye hakkı vardır." Demekte ve sığınma hakkını temel bir hak olarak tanımlamaktadır. Halen savaş ve çatışmaların devam ettiği Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan ve benzeri durumda olan ülkelerden kaçarak Türkiye’ye gelmiş bulunan yabancılar sınır dışı edilmekle bu temel hakları ihlal edilmektedir. Bu sınır dışı uygulaması ile Türkiye devleti aynı zamanda, geri göndermeme yükümlülüğünü de ihlal etmektedir” denildi.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nin (İHD) açıklaması şu şekilde:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun beyanları ve İstanbul Valiliği’nin 22 Temmuz tarihli açıklamasından sonra hız kazanan, yabancıların tek tek ya da topluca sınır dışı edilmeleri uygulaması; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi,  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokoller, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) ile 1951 Cenevre Sözleşmesi ve 1967 No lu ek protokol’de düzenlenen sığınma hakkı ve sınır dışı etme yasağının ihlali olup, bu hukuk dışı uygulamaya derhal son verilmelidir. 

 Soylu, Temmuz başında yaptığı açıklamada “kaçak olarak geleni ülkesine geri göndermek bizim temel sorumluluğumuz” demiş,  dün basına yansıyan beyanlarında da  “Bu yıl itibariyle de biz ortalama 80 bin, yani geçen seneden neredeyse, yüzde 40-50 civarında bir fazlalıkla sınır dışı işlemi gerçekleştireceğiz. Gerçekleştirmek zorundayız” diye eklemiştir. Soylu’nun bu açıklamalarında uluslararası ve ulusal hukukun bağlayıcı hükümlerinin görmezden gelindiği ortadadır.

Oysa; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 14. Maddesi "Her insanın zulüm karşısında, başka ülkelere sığınmaya ve bu ülkelerde sığınmacı işlemi görmeye hakkı vardır." Demekte ve sığınma hakkını temel bir hak olarak tanımlamaktadır.

Halen savaş ve çatışmaların devam ettiği Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan ve benzeri durumda olan ülkelerden kaçarak Türkiye’ye gelmiş bulunan yabancılar sınır dışı edilmekle bu temel hakları ihlal edilmektedir.

Bu sınır dışı uygulaması ile Türkiye devleti aynı zamanda, geri göndermeme yükümlülüğünü de ihlal etmektedir. 

Mültecilerin hukuki Durumuna İlişkin Sözleşme (1951 Cenevre Sözleşmesi)’nin “ Sınır dışı veya iade etme yasağı” başlıklı 33. Maddesine göre: “1. Hiçbir Akit Devlet bir mülteciyi, ırkı, dini, vatandaşlığı, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayat veya hürriyetinin tehdit edileceği ülkelerin hudutlarından her ne şekilde olursa olsun sınır dışı veya iade edemez.”

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ek 4 No lu protokolün 4. Maddesi, “ Yabancıların toplu olarak sınır dışı edilmeleri yasaktır.”

6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Geri gönderme yasağı”  başlıklı 4. maddesi; “(1) Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemez.”

“Sınır dışı etme kararı” başlıklı 53. Maddesi, sınır dışı kararı verilen yabancılara bu kararın tebliği ve bu karara karşı başvurulacak yargı yollarına açıklık getirmektedir.

Madde 53; “… (3) Yabancı veya yasal temsilcisi ya da avukatı, sınır dışı etme kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde idare mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Mahkemenin bu konuda vermiş olduğu karar kesindir. Yabancının rızası saklı kalmak kaydıyla, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez.”

“Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar” başlıklı 55. maddesi “  a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar

b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler

c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar

ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları

d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları” “hakkında sınır dışı etme kararı alınmaz” demektedir.

Yasal durum bu olmasına rağmen, yabancıların yaşadığı mahallelerde,  işyeri önlerinde, metro ve toplu taşıma araçları duraklarında ve İETT araçlarında yabancılara yönelik yoğun bir kimlik sorma ve sorgulama işlemi yapıldığı, çok sayıda yabancının otobüslere zorla bindirilerek, yasal yollara başvurmalarına olanak verilmeden, hayatlarını ve hürriyetlerini tehdit eden bölgelere topluca sınır dışı edildiklerine dair bilgiler gelmektedir.

 Örneğin; Tuzla Geri Gönderme Merkezindeki görevlilerin “buraya gelenlerin kaydını tutmuyoruz, otobüslere bindirip sınır dışı ediyoruz dedikleri” aktarılmaktadır.

Tamamı doğrulanamıyor olmasına rağmen, Derneğimize değişik yerlerden yapılan çok sayıda başvuru ve ihbar telefonları bu bilgilerin önemli oranda doğru olduğunu düşündürmektedir.  Süleyman Soylu’nun açıklamaları ve sınır dışı işlemlerine dair verdiği bilgiler de bu kanaatimizi destekler niteliktedir.

Yabancıların yaşadıkları ağır, yaşamsal sorunlara ek olarak bu sınır dışı uygulamaları, Türkiye Devletinin uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ettiği ve iç hukuka aykırı davrandığı anlamına gelmektedir.  Devlet yetkililerini; sığınma hakkını temel bir hak olarak düzenleyen uluslararası belgelere uymaya, Türkiye’de bulunan yabancılar için bu hakkı uygulamaya ve geri göndermeme yükümlülüğünü yerine getirmeye çağırıyoruz.

Sığınma hakkı temel bir insan hakkıdır.

Yabancılara yönelik sınır dışı etme uygulamasına derhal son verin!       

NE OLMUŞTU?

İstanbul Valiliği, geçici koruma altında olan Suriyeli göçmenlerin kayıtlı olduğu illere geri gönderileceğine dair açıklama yaparak 20 Ağustos’a kadar zamanları olduğunu duyurdu.

AB İLE GERİ KABUL ANLAŞMASI DONDURULDU

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’yle (AB) geri kabul anlaşmasının askıya alındığını duyurdu.

Çavuşoğlu, “AB ile geri kabul anlaşmasını, vize serbestisi yürürlüğe girmediği için dondurduk” ifadesini kullandı.

GERİ KABUL ANLAŞMASI

2016 yılında imzalanan ‘geri kabul’ anlaşması çerçevesinde, Türkiye kendi topraklarından AB ülkelerine geçen sığınmacıları geri almayı, AB de Türkiye’ye mali yardım yapmayı taahhüt etmişti.

İkinci Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük mülteci akınını durdurmak isteyen AB’nin Türkiye ile imzaladığı Mülteci Geri Kabul Anlaşması’nın şartlarından biri de Türkiye’ye vize serbestisi tanınmasıydı.

AB ise vize serbestisi için Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 72 kriteri yerine getirmediği gerekçesiyle vize serbestisini henüz tanımadı.

SOYLU “KAPILARI AÇTIK MI 6 AY DAYANAMAZLAR” DEMİŞTİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki akşam yaptığı bir konuşmada “Kapıları açtığımızda hükümetleri 6 ay dayanamaz” diyerek AB’ye seslenmişti.

“Avrupa Parlamentosunda oturacak, oradan Türkiye’yi eleştireceksiniz. 300 yıl öncesinin solculuklarını gerçekleştireceksiniz, 150 göçmen geldiğinde etekleriniz tutuşacak. Türkiye’ye oradan hakaret edeceksiniz.

“Sadece sabrımızı taşırmamalarını tavsiye ediyoruz. Biz sağanağı görüyoruz, onlara söylüyoruz. Kollarınızı sıvayın Türkiye’nin yaptığı mücadeleye destek olun. ‘Mış’ gibi davranmayın.

“Bunu kimse tehdit olarak algılamasın. Türkiye oyalanacak bir ülke değildir. Türkiye büyük mücadele ortaya koymaktadır. Tarihin en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. Bunlara hakları olmadığını bir kez daha söylüyorum. Buradan kapıları açtığımızda 6 ay hiçbir hükümetleri dayanamaz. İsterlerse deneyelim.”

Öte yandan, Soylu bugün yaptığı açıklamada kayıtsız Suriyelilerin kamplara gönderileceğini açıkladı.

Demokrat Haber/İstanbul