Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

1915 ve sonrasındaki süreçte farklı tarihlerde yaşanan siyasi baskılar ve operasyonlardan ötürü anayurtlarını terk ederek zorunlu göçe maruz bırakılan Süryani-Asuri ve Ezidilerin uzun zaman sonra Türkiye’ye geri dönmelerinin ardından yaşanan mülkiyet hakkı ihlallerine ilişkin sorun çözümsüzlüğe terk edildi.

Türkiye’ye geri dönüş yaparak Mardin’in Midyat ilçesine yeniden yerleşen Ezidi, Asuri ve Süryanilerin kendilerine ait olan mülklerin başka yurttaşlar tarafından işletildiği veya devlet tarafından kamulaştırıldığının belirlenmesinin ardından, bölgedeki hak ihlallerinin somut verilerine ulaşmak amacıyla incelemede bulunmak için İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından bir heyet oluşturuldu.

Aralarında İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Şube Başkanı Osman Süzen ile İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici’nin de bulunduğu heyet, Nisan 2015’te bölgedeki incelemelerini tamamlayarak konuya ilişkin bir rapor yayımladı.

İHD heyeti raporun hazırlanma aşamasında, Turabdin Metropoliti Başepiskopos Samuel Aktaş, Mardin Süryani Kilisesi ruhanilerinden İsa Gülten ve Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl ile görüşmeler yaparak bölgedeki yetkililerin görüşlerine de başvurdu.

Mardin Midyat’a geri dönüş yapan Ezidi ve Süryanilerin mülkiyet haklarının ihlaline yönelik olarak yayımlanan inceleme raporunda, Süryani ve Ezidi ailelerin, devlet yetkililerinden mülklerin iadesinin yapılması konusunda yapmış oldukları başvurulardan hiçbir yanıt alamadıkları duyuruldu.  

Süryani ve Ezidi ailelerin, “ülkedeki sürecin demokratik reformlarla iyileştirildiği düşüncesi ile Türkiye’ye geri dönüş yaptığı” belirtilen raporda, Midyat’a bağlı 15 köyde yaklaşık olarak 130 civarında Süryani ve Ezidi ailenin bulunduğu, nüfus olarak en yoğun köyün 50 haneden oluştuğu, 15 köyün genelinde ise 2500-3000 kişinin ikamet ettiği kaydedildi.  

MÜLKLER FAHİŞ FİYATLARLA ASIL SAHİPLERİNE SATILMAK İSTENİYOR

Süryani ve Ezidi ailelere ait olan arazi ve ev gibi taşınmaz mülklerin, bölgedeki köy ağaları, aşiret reisleri ve köy korucuları tarafından el konularak kullanıldığının tespit edildiği kaydedilen raporda, 2008 yılında Midyat ve çevresinde yapılan Kadastro çalışmalarında Süryani ve Ezidi ailelere ait olan mülklerin orman statüsüne alındığı, bir kısmının ise Hazine’ye devredildiğinin belirlendiği ifade edildi.

Devlet tarafından istimlak edilerek kamulaştırılan mülklerin ihale usulüyle satışa çıkarıldığı ve yerel halk tarafından satın alındığının tespit edildiği açıklanan raporda, söz konusu mülklerin daha sonra geri dönen Süryani ve Ezidi ailelere bedelinin çok üstünde bir fiyat belirlenerek satılmaya çalışıldığı kaydedildi.  

Raporda, geri dönüş yapan bazı Süryani ve Ezidi ailelerin kendilerine ait tarlaları işletirken köy ağaları, köy korucuları ve aşiret ailelerine mensup kişilerce tehdit ve baskı ile karşı karşıya kaldığı, mülklerinin kendilerine ucuz bedelle zorla sattırılmaya çalışıldığı belirtildi.

Raporda, Süryani ve Ezidi ailelerin kamulaştırılan mülklerini hukuksal yollarla tekrar elde etmek istedikleri, fakat açılan davaların uzun zamana yayılması ve mahkeme masraflarının yüksek tutarda olması sebebiyle hukuksal yollara başvuramadıkları belirtildi.

MİDYAT KAYMAKAMI, MÜLKLERİ ASIL SAHİPLERİNE SATMAK İSTİYOR

Rapora göre, Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında Süryani ve Ezidilere ait arazilerin hazineye aktarılması veya orman statüsüne alınmasının bir haksızlık olduğunu ifade etti. Bu konuda Kaymakamlığa yapılan başvuruların dikkate alınıp değerlendirileceğini belirten Bingöl, gerekli yardımın yapılması için ailelere kolaylık sağlanacağını taahhüt etti.

Bingöl, mülk veya arazilerin ihale usulüyle satışı konusunda, yüksek fiyatların aşağıya çekilerek ya da gerçek bedeli tutarında Süryani ve Ezidi ailelere satılması konusunda çaba gösterileceğini söyledi.

Oğuzhan Bingöl, raporda belirtilen köy ağaları, aşiret mensupları ve köy korucularının Süryani ve Ezidilere yönelik baskı ve tehditlerinin kendilerine aktarılması halinde, bu duruma müdahalede bulunacaklarını ifade etti.

İHD: SATIŞ DEĞİL, İADE YAPILMALI

Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, rapora konu olan mülk ve arazilerin, asıl sahibi olan Süryani ve Ezidi ailelere, “gerçek bedeli tutarında satılması” konusunda beis görmese de, İHD raporunda, söz konusu mülklerin satış yoluyla değil, doğrudan iade yoluyla Süryani ve Ezidi ailelerin tasarrufuna teslim edilmesini istedi.  

Raporun öneriler kısmında şu ifadeler yer aldı:  

“Süryani ve Ezidi ailelere ait olduğu belirtilen mülkler (arazi, toprak) ile ilgili, yeni bir kadastro çalışması yapılmalıdır. Yenilenen kadastro çalışmaları ile ilgili oluşturulacak komisyonda, Süryani ve Ezidi ailelerinden kişiler yer almalıdır. Terk etmiş olan veya geri dönmüş ya da dönmemiş olan Süryani ve Ezidi ailelere ait olduğu belirlenen mülkler, kendilerine iade edilmelidir.”

“1915 VE GEÇMİŞTEN KAYNAKLANAN MAĞDURİYETLER TELAFİ EDİLMELİ”

Bölgede yaptıkları incelemenin ardından Mardin’de edindikleri izlenim hakkında Demokrat Haber’in sorularını yanıtlayan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Adıyaman Şube Başkanı Osman Süzen, Midyat’a geri dönen Süryani ve Ezidi ailelere mülklerinin iadesi konusunda bölgedeki yerel feodal yapılanmalar ve bilhassa köy korucularının direnciyle karşılaşabileceğini söyledi.

Tehdit ve baskılara maruz kalma gibi durumlarda, yetkililerin önlem alması gerektiğini belirten Osman Süzen, “Demokratik bir hukuk devletinde, yurttaşların can güvenliği kadar mal güvenliği de koruma altında olmalı” dedi.

Süryani ve Ezidi ailelerin, keyfi değil, siyasi baskılar nedeniyle doğup büyüdükleri yurtlarını terk etmek zorunda kalarak zorunlu göçe maruz bırakıldıklarını hatırlatan Osman Süzen, “Mülkiyet hakkı, temel insan haklarından biridir. Devlet, geri dönsün veya dönmesin, zorunlu göç ile yurdundan ayrılmak zorunda kalan her bireyin mülkünü muhafaza etmeli ve gerektiğinde iade etmelidir” dedi.

AKP hükümeti temsilcilerinin Ermeni diasporası başta olmak üzere, 1915 ve sonrasındaki süreçte anayurtlarını terk etmek zorunda kalan toplumlara yönelik olarak, “Geri dönün” çağrısını değerlendiren, İHD Genel Başkan Yardımcısı Süzen şöyle konuştu: “Geri dönün diyorlarsa, bunun alt yapısını hazırlamak gerek. Şimdi geri dönüş yapmış olan Süryanilere, ‘Gidin dava açın’ ya da ‘İhale usulüyle mülklerinizi satın alın’ demek sorunu çözmüyor. Biz İHD olarak, geçmiş ile gerçek bir yüzleşme talep ediyoruz. Bu yıl 1915 Ermeni Soykırımı’nın yüzüncü yıldönümü vesilesiyle ifade ettiğimiz gibi; geçmişten kaynaklanan mağduriyetlerin telafi edilmesi gerektiğini söylüyoruz.”