İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, cezaevlerindeki hasta tutuklulara dair yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, 27 yıl boyunca çeşitli cezaevlerinde kalan ve 2 yıldır Silivri Kapalı Cezaevi'nde tutulan prostat kanseri Soydan Akay ve bin 334 hasta tutuklunun tedavisi önündeki engellerin kaldırılması istendi.

TEK KİŞİLİK HÜCREDE KALIYOR

Akay’ın vasisi tarafından yapılan başvuruya yer verilen açıklamada, Akay’ın 2018 yılından bu yana prostat kanserinin yanı sıra eklem romatizması, hepatiti B ve kalp spazmı gibi rahatsızlıklarının bulunduğunu kaydedildi.

Akay’ın 2 yıldır Silivri Kapalı Cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğu ve gerekli olan sağlık hizmetine erişemediği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, Akay'ın  bu durumu 6 aydan fazla bir süredir telefon ve görüşe çıkmayarak protesto ettiği bilgisine yer verildi. 

BİN 334 HASTA TUTUKLU VAR

Açıklamada, cezaevinde tek başına yaşamını sürdüremeyecek olan Akay’ın ve ölümcül hastalıkları bulunmasına rağmen tedavi edilmeyen tutukluların hastalıklarının son aşamasına geldiği ifade edildi.

Devlet yetkilileri tarafından hasta tutukluların görmezden gelindiği vurgulanan açıklamada, yetkililerce sergilenen duyarsızlık nedeniyle, hasta tutukluların birer birer yaşamlarını yitirdiği belirtildi.

Bölge cezaevlerinde 2019’da 6 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiği anımsatılan açıklamada, 2020’nin ilk 6 ayında ise 2 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiği hatırlatıldı. Açıklamada, cezaevlerinde 458’i ağır olmak üzere toplam bin 334 hasta tutuklunun bulunduğu kaydedildi.

‘ENGELLER KALDIRILMALI’

Akay’ın kritik eşikte olan ağır sağlık sorunlarının tedavisi ve nitelikli sağlık hizmetine erişimin sağlanmasının Anayasal zorunluluk olduğuna işaret edilen açıklamada, olası olumsuz sonuçlardan yetkili olan Adalet Bakanlığı’nın sorumlu olacağı ifade edildi.

Cezaevlerindeki hasta tutuklulara ilişkin politikadan vazgeçilmesi istenen açıklamada, “Adalet Bakanlığı’nı Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na bu konuda insan yaşam hakkını önceleyerek Soydan Akay’ın sağlığa erişim hakkı önündeki yasadışı adli idari engellerin kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz” çağrısı yapıldı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı

‘RAPORLAR ESAS ALINMALI’

Açıklamada, şu taleplere yer verildi:

“Ağır hasta mahpusların tümü tam teşekkülü herhangi bir hastane raporuna istinaden derhâl salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır. Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi raporlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında Cumhuriyet Savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmelidir. Hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki ‘toplum güvenliği bakımından tehlike’ kriteri kanundan çıkarılmalıdır.”