Koronavirüs salgını sonrası ceza infaz düzenlemesini hızlandıran AKP, MHP ile birlikte hazırladıkları yasa teklifi TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Tasarının ilk halinde infaz düzenlemesi kapsamına alınan uyuşturucu madde suçları ve cinsel suçlar teklifte kapsam dışına çıkarıldı.

Kasten öldürme, kadına şiddet ve terör suçları da infaz düzenlemesinin dışında bırakıldı.

Buna göre 'terör' başlığı altında yargılanan gazeteciler, yazarlar, aydınlar, hak savunucusu ve avukatlar da salgın riskine rağmen cezaevlerinde kalmayı sürdürecek.

İnsan Hakları Derneği Kars Şube Başkanı Güldane Kılıç,  TBMM Başkanlığı’na sunulan ceza infaz düzenlemesi ve koronavirüs tedbirlerine ilişkin çağrıda bulundu.

Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunan Kılıç, “Adalet Bakanlığı açıklamalarına göre Ocak 2020 itibariyle 355 hapishanede 11 bin civarında kadının içinde olduğu 294 bin tutuklu/hükümlü bulunmaktadır. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevlerinde kalmaktadır. Korona virüsü salgını nedeniyle birçok ülkede cezaevlerinde ayrımsız tahliyeler başlatılırken ülkemizde iktidarın siyasi tutuklu ve hükümlüler dışındakileri kapsayacak bir çalışmayı hızlandırdığını açıklaması kabul edilemez. Biliyoruz ki, son yıllarda çok sayıda muhalif gazeteci, akademisyen, aydın, milletvekili, belediye başkanı, avukat, öğrenci, sendika yöneticisi/üyesi “terör soruşturması” adı altında tutuklanmıştır. Dolaysıyla cezaevlerinde öncelikle tutukluların hızla tahliyesi sağlanmalı; yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü esas alınarak siyasi tutuklular, gazeteciler, yaşlılar, hasta mahkûmlar, çocuklar tahliye edilmeli, infazlar ertelenmelidir” ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları Derneği Kars Şube Başkanı Güldane Kılıç’ın açıklaması şu şekilde:

UZAKTAN ÇALIŞMA ÖNERİSİ VE KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ

• Uzaktan çalışma, salgın kontrol altına alınıncaya kadar mümkün olan en yaygın biçimde organize edilmelidir.

•Zorunlu ve halk sağlığı için gerekli olmayan bütün ekonomik yaşamın durdurulması seçeneği gecikmeksizin değerlendirmeye alınmalıdır. Bu değerlendirme süreci çok kısa tutulmalı ve bu arada kamu–özel sektör ayrımı olmaksızın çalışma süreleri günlük en fazla 6 saat olacak şekilde düzenlenmelidir.

•Tüm işyerlerinde risk değerlendirmesi ve acil durum planları yenilenmeli, tüm çalışanlara COVİD 19 bilgilendirmesi ve eğitim yapılmalıdır. Yenilenen risk değerlendirmelerinde alınması önerilen ve alınan önlemler tüm çalışanlara duyurulmalıdır.

•İşyerlerinin çalışma organizasyonu hijyen kuralları gözetilerek düzenlenmelidir. Kişisel hijyen malzemeleri ve kişisel koruyucu donanımlar işçiler ve halka ücretsiz olarak dağıtılmalıdır.

‘SAĞLIK HİZMETLERİ ÜCRETSİZ VE HERKESÇE ERİŞİLEBİLİR HALE GETİRİLMELİDİR’

• Sağlık hizmetleri ücretsiz ve herkesçe erişilebilir hale getirilmelidir. Sağlık taramaları yaygınlaştırılmalı; testler ve muayeneler kamu ve özel hastanelerde ücretsiz olarak yapılmalıdır.

•İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimlerinin önerileri göz önünde bulundurularak, işyerlerinde gereken tedbirler alınmalı, sosyal mesafe kavramına dikkat edilmeli, işyeri ortamları sık sık dezenfekte edilmelidir.

•Kamuda çalışanlar için bazı düzenlemeler yapılmış olmakla birlikte özel sektörde de hamilelere, süt iznini kullananlara, engellilere, kronik rahatsızlığı olanlara ve 60 yaş ve üzeri çalışanlara idari izin; 12 yaşından küçük çocuğu olanlara ise talepleri halinde ücretli izin verilmelidir.

•İşverenlerin kriz bahanesi ile işten çıkarma, ücretsiz izin, ücret düşürme vb. uygulamalara başvurması yasaklanmalıdır.

•İşsizlik Sigortası Fonu’ndan yararlanma koşulları yeniden değerlendirilmeli, fon sadece işsiz kalanlara yardım için kullanılmalıdır.

•İşsizlik ödeneğine hak kazanmak için işyerinde üretimin/hizmetin en az dört hafta durması yeterli sayılmalıdır. Ayrıca işsizlik sigortasından yararlanma koşulları aranmaksızın üretimin durduğu tüm işyerlerindeki çalışanlar ücretlerinde herhangi bir kesinti olmadan kısa çalışma ödeneğinden yararlanmalı; bunun için iş müfettişi inceleme şartı aranmamalıdır.

‘GIDA VE HİJYEN ÜRÜNLERİNE YAPILAN FAHİŞ ZAMLAR GERİ ÇEKİLMELİ’

•Salgını kullanarak fahiş fiyatlarla ürün satanlara devlet tarafından gereken müeyyideler mutlaka uygulanmalıdır. Gıda ve hijyen ürünlerine yapılan fahiş zamlar geri çekilmeli, temel gıda malzemelerinde KDV kaldırılmalıdır.

•Elektrik, su, doğalgaz, tüketici kredisi ve prim borçları ertelenmelidir. Özellikle salgın süresince temel kamu hizmetleri ücretsiz olmalıdır.

•Koronavirüsle mücadele ancak kamu hizmetlerini geliştirmekle mümkündür. Bu yönde bütün hastanelerin salgın hastanesi ilan edilmesi olumlu olmakla birlikte bununla yetinilmeyerek radikal ve bütüncül adımlar atılarak öncelikle özel sağlık kuruluşları kamulaştırılmalı ve bütün sağlık kuruluşlarında tanı ve tedavi hizmetleri tamamen ücretsiz olmalıdır.

•Önümüzde kötü örnek oluşturan ülkelerde yaşananlar da dikkate alınarak olası en kötü senaryoya göre eylem planları hazırlanmalı, kriz anında kentin tüm imkânları (mekân, araç, ekipman vb.) kullanılabilmelidir.

‘EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE ÇEKİLMELİDİR’

•Zorunlu mal ve hizmetlerin üretilmediği ve virüsten korunma koşullarının sağlanamadığı tüm işyerlerinde çalışanlar derhal ücretli izne çıkarılmalıdır.

•Zorunlu mal ve hizmetlerin üretildiği veya gerekli önlemlerin alınabildiği faaliyetini sürdüren işyerlerinde çalışan ebeveynlerden birine ve risk grubunda olanlar ile 60 yaş üstü çalışanlara acil ücretli izin verilmeli; çalışmak durumunda olanların sağlık koşulları için önlemler artırılarak azami düzeye yükseltilmelidir.

•En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilmelidir. Koronavirüsle mücadele döneminde ekonomik bir destek eklenerek risk grubundaki bu kesimler korunmalıdır.

‘MÜLTECİ GERİ GÖNDERME MERKEZLERİNDE GEREKLİ TEDBİRLER MAKSİMUM DÜZEYDE ALINMALI’

•Yoğun kalabalıkların bir arada bulunduğu mülteci geri gönderme merkezlerinde gerekli tedbirler maksimum düzeyde alınmalı, bu merkezlerde olmayan mülteciler için de alt gelir gruplarıyla benzer şekilde hijyen ve temel gıda malzemesi temini kamu kaynaklarıyla sağlanmalıdır.

•Bu süreçte vatandaşların sağlığa erişimi ücretsiz olmalıdır.

•Yerellerde, il/ilçe bazında belediyelerin ve muhtarlıkların önderliğinde meslek odası ve sendika temsilcilerinin de içinde yer aldığı kriz masaları kurulmalıdır.

•Salgınla mücadelede koordinasyonda katı bir disiplin uygulanmalı, bilimsel yaklaşım ve bilgi paylaşımında açık ve şeffaf olunmalıdır. Güven kriteri haline gelen Covid-19 Testleri konusunda bilimsel-yaygın-hakkaniyetli ve sonuçların hızla açıklandığı bir işleyiş hakim kılınmalıdır.

•Başta hekimler, sağlık ve belediye çalışanları olmak üzere, tüm zorunlu işlerde koruyucu ekipman başta olmak üzere bütün eksiklikler giderilmeli, herhangi bir aksama yaşanmayacağına dair güven verilmeli ve bu işlerde çalışan herkes düzenli olarak testten geçirilmelidir.

CEZA İNFAZ DÜZENLEMESİ

•Ağır hasta mahpusların serbest bırakılarak infazları ertelenmeli, tutuklu olanlar serbest bırakılmalıdır.

•Risk grubunda bulunan 60 yaş üstü mahpusların tedbiren serbest bırakılmalı infazlarının ertelenmelidir.

•Hamile ve çocuklu kadınların çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek serbest bırakılmalı ve infazları  ertelenmelidir,

•Çocuk tutukluların bir an önce serbest bırakılmalıdır,

•Siyasi tutukluların; Milletvekilleri, Belediye eş başkanları, belediye meclis ve il genel meclis üyeleri, Avukatlar, Gazeteciler, İnsan hakları savunucuları, aydın ve yazarlar, aktivistler, sendikacılar, öğrenciler bir an önce serbest bırakılmalıdır,

•infaz düzenlenmesine ilişkin yasa teklifi çalışmalarının infazda eşitlik ilkesi, infaz sürelerinin kısaltılması ve dezavantajlı mahpus grupların mağduriyetleri göz önünde bulundurularak derhal yasalaştırılsın,

•Tutuklamanın istisna olduğu gerçeğinden hareketle tüm tutukluların durumlarının dosya üzerinde incelenerek bir an önce tahliyeleri sağlanmalıdır,

•Hapishanelerde mahpusların sağlıklarının korunabilmesi, bulundukları alan ve kendi kişisel temizliklerini sağlayabilmeleri için, acilen temizlik malzemelerinin kendilerine ücretsiz verilmesi ve parası olmayan mahpusların da temizlik ürünlerine erişimi sağlanmalıdır

•Mahpusların yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesinin sağlanması, vitamin takviyesi yapılmalıdır,

•Risk grubunda ve kişisel hijyenlerini sağlamakta yetersiz olan kronik hasta, engelli, yaşlı, çocuklu, hamile mahpusların adli kontrol yoluyla cezalarının ertelenmesi sağlanana kadar, kalabalık koğuşlar yerine kapasitesi ve hijyen koşulları uygun ortamlarda tutulmalıdır,

•Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği’nin önerileri ve uyarıları dikkate alınarak hapishanelerde görev yapan tüm personelin bilgilendirilmeli, atılması gerekli olan adımlar ve uyulması gerekli olan kurallar belirlenmelidir.

•Hapishane içine girecek kişilerin salgını önlemek için uyması gereken hijyen kuralları ve alması gereken önlemler konusunda bilgilendirilmeli mahpuslarla temasın söz konusu olduğu durumlarda bu önlemlerin yanı sıra uygun ortam ve koruyucu malzemeler sağlanmalıdır,

•Kurumda düzenli ve yeterli sayıda sağlık personelinin bulundurulmalıdır.

•Tüm mahpus, hapishane çalışanı ve mahpus yakınlarından olası belirtiler gösteren kişilerin testlerinin hızlı ve güvenilir şekilde yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınması,

•Görüşlerin yapıldığı alanlarda mahpusların görüş haklarını ihlal etmeyecek şekilde hızla önlemlerin artırılması ve alanların sıklıkla dezenfekte edilmeli, mahpusların yakınlarıyla haberleşebilmesi için imkanlar arttırılmalıdır

•Mahpusların sağlık kurumlarına ve hastanelere ring araçlarıyla değil; daha hijyenik ve sağlığa uygun araçlarla taşınması,

•Sağlık gerekçesiyle alınacak önlemlerin mahpusların temel haklarını ihlal etmeyecek şekilde uygulanmasına  özen gösterilmesi,

•Adalet Bakanlığı açıklamalarına göre Ocak 2020 itibariyle 355 hapishanede 11 bin civarında kadının içinde olduğu 294 bin tutuklu/hükümlü bulunmaktadır. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk ise anneleri ile birlikte cezaevlerinde kalmaktadır. Korona virüsü salgını nedeniyle birçok ülkede cezaevlerinde ayrımsız tahliyeler başlatılırken ülkemizde iktidarın siyasi tutuklu ve hükümlüler dışındakileri kapsayacak bir çalışmayı hızlandırdığını açıklaması kabul edilemez. Biliyoruz ki, son yıllarda çok sayıda muhalif gazeteci, akademisyen, aydın, milletvekili, belediye başkanı, avukat, öğrenci, sendika yöneticisi/üyesi “terör soruşturması” adı altında tutuklanmıştır. Dolaysıyla cezaevlerinde öncelikle tutukluların hızla tahliyesi sağlanmalı; yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü esas alınarak siyasi tutuklular, gazeteciler, yaşlılar, hasta mahkûmlar, çocuklar tahliye edilmeli, infazlar ertelenmelidir.

Demokrat Haber/Kars