İHD Adana Şubesi, İbrahim Aras'ın öldürülmesi olayına ilişkin rapor hazırladı. Aras'ın 'polis tarafından öldürüldüğü' belirtilen raporda, "İbrahim Aras'ın başına aldığı ses bombası fişeği (yeşilbaşlıklı plastik kapsülü) darbesi ile kafasının parçalanarak yaşamını yitirmesi olayı; 'kimyasal ajanların' güvenlik kuvvetleri tarafından kontrolsüz ve çoğu kez de direk hedef alarak aşırı bir şekilde kullanımının ölümle sonuçlandığını gösteren yeni bir örnektir" dedi.

İbrahim Aras'ın öldürülmesiyle ilgili ulaştıkları bilgi ve bulguları paylaşan İHD Şube Başkanı İlhan Öngör, olayın münferit bir olay olmadığını belirterek, davanın takipçisi olacaklarını söyledi. Açıklanan raporda, Lice'de kalekol yapımı sırasında askerlerce öldürülen Abdulbaki Akdemir ve Ramazan Baran'ın öldürülmesini protesto eylemi sırasında çevik kuvvet polislerin 20067 sokağa girerek, İbrahim Aras isimli 15 yaşındaki çocuğun kafasına çok yakın mesafeden ateş açarak ölümüne neden olduğu belirtildi.

Polislerin olay sonrası kontrolsüz ve rast gele gaz bombası sıkması nedeniyle mahalle sakinlerinin İbrahim Aras'ın cenazesinin üzerine gidemediğini ve bu nedenle İbrahim Aras'ın kafası parçalanmış şekilde tam üç buçuk saat yerde kaldığı vurgulandı. Son zamanlarda benzer yöntemler kullanarak ve "bir olayı kontrol altına almak amacını" aşarak hareket eden polislerin neden olduğu yaralama ve ölümler hakkında kamuoyunun bilgi sahibi olduğu açıklanan raporda, görgü tanıklarının ifadelerine de yer verildi.

Son zamanlarda yaygınlaşan rastgele uygulanan bu yöntemler nedeniyle tüm ülke geneline yayılmış olan "insanların yaşadıkları mahallelerde özgürce, can güvenliği içinde yaşamalarının engellenmesi" gerçeğine dikkat çekilirken, görgü tanıklarını verdiği ifadelerde olayın açıkça hedef gözletilerek gerçekleştirilen bir cinayet olduğu vurgulandı.

Savcılığın olay yerinde herhangi bir incelemede bulunulmadığına dikkat çekilen raporda, bir görgü tanığının ifadesi şöyle yer aldı: "Olayın işlendiği saatte evimin önündeydim. 3 resmi polis sokağa girdi ve çok yakın mesafeden İbrahim Aras isimli çocuğun kafasına ateş açarak vurdu. Çocuğun kanlar içerisinde yere düştüğünü gördüm, Patlama sesiyle dışarı çıktım. İbrahim Aras isimli çocuğun kafası parçalanmış halde yerde cansız bir şekilde yattığını gördüm. Kafasına isabet eden ne olduğunu bilmediğim yeşil, siyah kapsül duruyordu" diye belirtildi.

Raporda, toplumsal olaylarda güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanma yöntemlerinde ciddi artışların görüldüğü, bunun yanı sıra "kayıt dışı gözaltı" diyebileceğimiz, resmi gözaltı işlemi yapmadan, kayıt altına almadan, sokakta, araç içlerinde gerçekleştirilen işkence ve kötü muamele uygulamaları arttığı, bu uygulamalar içinde en sık kullanılanlardan birinin de "gösteri kontrol ajanları" olarak bilinen yöntemler olduğunun altı çizildi.

Bu yöntemler arasında bulunan ve yaygın olarak kullanılan "kimyasal ajanların" güvenlik kuvvetleri tarafından kontrolsüz ve aşırı bir şekilde, Berkin Elvan ve Mazlum Akay olayı gibi direk hedef alınarak kullanıldığı hatırlatmasında bulunularak, bu yönlü kullanımdan kaynaklı ölümlerle sonuçlanan vakalarda artış görüldüğü ifade edildi.