Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan siyasi tutukluların 5 Ağustos tarihinde maruz kaldıkları işkence, ailelerinin talebi üzerine İnsan Hakları Derneği (İHD) Cezaevi Komisyonu tarafından tutuklularla yapılan görüşmeler sonucunda raporlaştırıldı.

Hazırlanan raporda, yaşananların darbe girişimi sürecinden geri kalmayan boyutlara ulaştığı belirtildi.

TUTUKLULARA İŞKENCE, YAKINLARINA ŞİDDET UYGULANDI

Raporda, görüşme yapılan tüm siyasi mahpuslar, olay gününe ilişkin yaklaşık 50 civarında infaz koruma memurunun küfür ve hakaretlerle F/2 koğuşuna girdiklerini, mahpuslara ait eşyaları dağıtıp, zarar verdikleri, koğuştaki tüm mahpusları darp ederek koridora çıkardıkları ve hepsini ters kelepçe ile bir alanda topladıkları yönünde anlatımlarda bulundu.

Saldırının devamında Mehmet Aktaş, Furat Ünver ve Kazım Benek isimli mahpusların darp edilerek Hazır Kuvvet odasına götürüldüğüne yer verilen raporda, tutukluların bir saati aşkın bir süre burada kaba dayak ve falakaya maruz bırakıldığı ifade edildi.

Burada yine tutuklulara "Ne mutlu Türküm diyene" sloganı attırılmak istendiğinin belirtildiği raporda, küfür ve hakaretler ile birlikte yaklaşık 1 saat süren falaka ve işkencenin ardından üç mahpusun 2 saat hücrelerde tutulduğu kaydedildi. Diğer mahpusların da işkence ile bir adli koğuşun havalandırmasına götürüldüğünün yer aldığı raporda, mahpusların yoğun işkenceye maruz kaldıkları ve işkence edilmiş halleri ile açık görüşe çıkarıldıklarına dikkat çekildi.

Mahpusların yanı sıra aynı zamanda yakınlarına da hakaretlerde bulunulduğu ve bir kısmının darp edildiği raporda belirtildi.

ANTALYA L TİPİ DİYARBAKIR 5 NO'LU CEZAEVİNE DÖNDÜ

Raporun devamında ise işkenceye maruz kalan tutukluların durumuna ilişkin bilgiler yer aldı. Kronik kalp rahatsızlığı bulunan tutuklulardan Furat Ünver'in anlatımlarına göre, işkence sırasında başgardiyan "Allah'ınız benim" diyerek tutuklulara yöneldi. Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi'ni 2016 yılında yaşadıklarını dile getirdiği belirtilen Ünver'in avukat görüş odasına geldiğinde yürümekte dahi zorluk çektiği, ayakta durmakta zorlandığı ve boynunda, başında şişlikler tespit edildiğine yer verildi. Ünver'in yine kollarında ters kelepçenin etkisi ile yara izlerinin oluştuğu rapora kaydedildi.

İŞKENCE İZLERİ TUTUKLULARIN VÜCUTLARINDA

Yine tutuklulardan Emrah Ölmez'in işkenceden önce ayağını incittiği için ayağının alçıda olduğunu, işkence sırasında özellikle alçıda olan ayağına darbeler aldığını aktardığı ifade edildi. Ölmez'in vücudunun birçok yerinde morluk ve yara olduğunun gözlemlendiğine yer verildi. Tutuklulardan Özgür Özçelik'in ise astım hastası olduğu ve kollarında kesikler, kelepçe izleri ile omzunda ezilmeler ile birlikte işkence izlerinin tespit edildiği belirtildi.

Tutuklulardan Deniz Yıldız'ın bacaklarında sırtında yara ve ezilmeler olduğuna ve sol kolunu hareket ettiremediğine yer verilen raporda, tutuklu DİHA Muhabiri Feyyaz İmrak, Fırat Göktepe, Kazım Benek, Murat Polat, Devran Ünver ve Mehmet Aktaş'ın da vücutlarının çeşitli yerlerinde yara izleri ve işkence izlerinin gözlemlendiği belirtildi.

AVUKATLARIN YANINDAN GÖTÜRÜLÜRKEN DARP EDİLDİ

Tutuklulardan Fırat Can, Şahin Özkanat ve Feridun Demir'in de her an işkence riski ile karşı karşıya olduklarına yer verilen raporun sonuç bölümünde ise, cezaevinde işkence yapıldığının gözle görülür bir şekilde tespit edildiğine dikkat çekildi. Deniz Yıldız isimli siyasi tutuklu yapılan görüşme sonrası koğuşuna götürülmek üzere gardiyan tarafından teslim alındıktan sonra bağırış seslerinin duyulduğunu ve yapılan müdahale sonucunda tutuklunun darp edilmek istendiğine şahit olunduğu belirtildi.

İHD'nin önümüzdeki günlerde bu raporu Uluslararası Af Örgütü'ne (AF) sunması bekleniyor.

(Kaynak: DİHA)