İstanbul Valiliği, Şule İdil Dere soruşturmasında aralarında asli kusurlu İBB daire başkanı ve müdürlerin de bulunduğu 8 kişi hakkında yargılama izni vermedi.
İstanbul Valiliği, 8 İBB üst düzey yetkilisinin “sorumlu olmadıkları” gerekçesiyle yargılanmalarına izin vermedi.
Valilik, İBB çalışanı iki mühendis ve bir teknikerin sorumlu olduğuna karar vererek bu 3 kişinin soruşturulmasına izin verdi. Şule İdil Dere’nin ailesi İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz davası açtı.
Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016’da parkta yürüdüğü sırada yaya-bisiklet yolunda çalışma yapan İstanbul büyükşehir belediyesine (İBB) ait bir hafriyat kamyonunun ezmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Şoför M.K., Dere’nin cenazesi henüz defnedilmemişken, yalnızca bir gün sonra, 13 Mayıs 2016’da serbest bırakılmıştı.
Kurbağalıdere ıslah çalışmaları, İBB’ye bağlı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü ve İstaç İstanbul Çevre Yönetimi Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılıyordu.
İstanbul valiliği, aralarında İBB daire başkanı ve müdürlerin de bulunduğu asli kusurlu sekiz kişi hakkında ‘sorumlu olmadıkları’ gerekçesiyle yargılama izni vermedi. Valilik, İBB çalışanı iki mühendis ve bir teknikerin sorumlu olduğuna kanaat vererek bu üç kişinin savcılık tarafından soruşturulmasına izin verdi.
Dere’nin ölümünden 12 gün sonra, asli kusurlu bulunan bir kişinin İBB Teftiş Kurulu başkanlığına terfi ettirildiği öne sürülmüştü. Habere göre valiliğin kararı bu kişinin atadığı müfettiş raporuna dayandırıldı.
Valiliğin kararına ilişkin yazılı açıklama yapan Dere ailesi, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz davası açtıklarını belirtti.
Açıklamada valilik tarafından istenen ve İBB Teftiş Kurulu başkanlığınca soruşturma için görevlendirilen müfettişin, bilirkişinin asli kusurlu bulduğu İBB Teftiş Kurulu başkanı ve diğer şüphelilerle aynı kurumda çalıştığı ve şüphelilerden birinin amiri olduğu belirtildi.
Açıklamada şöyle dendi:“Yani, müfettiş amirini soruşturmuştur. Diğer şüphelilerin tamamı da müfettişin aynı kurumda çalıştıkları mesai arkadaşlarıdır. Sağlıklı, güvenilir ve hukuka uygun bir idari soruşturmadan söz edebilmenin ön koşulu, soruşturmayı yürütenlerin soruşturdukları kişilerden bağımsız olmalarıdır. Valilik kararında adil yargılama esasının asgari kurallarına uymaya dahi cesaret edilememiş ve bilirkişilerin sorumlu bulduğu kişilerin yargı önüne çıkarılması engellenmiştir” denildi.
