Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Süleyman Soylu'nun yakın dostu olan aileyi ve İçişleri Bakanlığı'ndaki etkilerini bugünkü köşesinde yazdı.

Terkoğlu, “Kırklareli valisi olan Osman Bilgin, bugün Ünye Belediye Başkanı olan Hüseyin Tavlı’nın eniştesi. Aslen Trabzonlu olan ve Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Bilgin, valilik öncesinde İçişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı idi. Onun da çok sayıda akrabası bakanlık çalışanı. Kısacası Soylu’nun İstanbul Gaziosmanpaşa’dan dostu olan, aralarında iş ortaklığı da bulunan Tavlı ailesi, İçişleri Bakanlığı’nda oldukça etkili. Ünye’de hemen herkes, AKP’li başkanı görevden alıp sonraki aday Adem Atik’in üstünü çizenin ve nihayetinde Hüseyin Tavlı’yı o koltuğa oturtan gücün Soylu-Tavlı ailesi olduğunu düşünüyor. Kamu otoritesinin siyasi tasfiye için kullanıldığına inanıyor” dedi.

Terkoğlu'nun "Üç kuruşluk adamlar" başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

Önce soğuyorsun, sonra sertleşiyor. Karın şişiyor, dokular ve organlar patlıyor. Kimse duymasa da bakteriler öldüğünü anlıyor. Çürüme, kokusuyla birlikte geliyor.

Geçen yazıda Ordu-Ünye’deki siyasi kavgadan bahsetmiştim. Sedat Peker’in bir gazeteciyi tehdit ettiğini kabul etmesiyle başlayan hikâye, büyük rant çatışmasını ortaya çıkarmıştı.

AKP’de Numan Kurtulmuş’un da desteklediği Adem Atik, Ünye Belediyesi başkan adayı olarak ilan edilmişti. Atik’in buna rağmen son dakikada üstü çizilmiş, yerine Soylu’ya yakın Hüseyin Tavlı aday gösterilmişti. Parti içindeki operasyonun ardından, AKP’liler gece yarısı yaşananları il binası önünde protesto etmişti.

Ünye’de belediye başkanlığını ayak oyunlarıyla kaybeden Atik, Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Vekili olmuş, son olarak Ünye Limanı’nda 45 milyon dolar yutan rantı ilan etmişti. Bu arada Tavlı ailesinin, İçişleri Bakanı Soylu ile geçmişe dayanan hem iş ortaklığı hem aile dostluğu ortaya çıkmıştı.

Tam bitti derken meselenin bundan ibaret olmadığı ortaya çıktı. Başlangıç noktası olarak 2019 yılının mart ayındaki yerel seçimleri alıyorduk. Meğer daha öncesi de varmış. Ünye’de Hüseyin Tavlı’nın oturması için hazırlanan koltuktan birinin kaldırıldığını unutmuşuz.

“BİRİLERİNİN AYAĞINA BASMIŞSINIZ”

Avukat Ahmet Çamyar…

Ünye’de 2014 yılında seçilen belediye başkanı. MHP’nin de yüzde 20’nin üzerinde oy aldığı seçimde yüzde 58.5’le başkan seçilmişti.

Milli Görüş kökenliydi. Siyasete Refah Partisi’nin gençlik kollarında başlamıştı. Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı seçildiği 94 seçimlerinde, sokaklarda afiş asan isimlerden biriydi. AKP’nin kuruluşunda yer aldı. Partinin ilçe başkanlığını yaptı. Kısacası “mahallenin yabancısı” değildi.

Gelgelelim…

2019 yerel seçimleri yaklaşırken ilginç bir şey oldu. Nadir görülecek şekilde, AKP’li bir belediye başkanı olan Çamyar, İçişleri Bakanı tarafından görevden alındı. Hem de yerel seçimlere dört buçuk ay kala.

Peki, nasıl oldu?

Bir gün beklenmedik şekilde İçişleri Bakanlığı müfettişleri belediyeye geldi. Elbette Başkan Çamyar şaşkındı. Hemen partinin kritik isimlerini arayıp “Neler oluyor” diye sordu. Aldığı yanıt daha da tuhaftı: Birilerinin ayağına basmışsınız! Söylenene göre müfettişlere “Gidin, bir şey bulun, görevden alalım” denmişti.

PARTİ İÇİNDE KUMPAS MI?

Müfettişler belediyede bir aya yakın çalıştı. Her şey didik didik edildi. Bu sırada Başkan Çamyar, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı’nı aradı. “Neler oluyor” diye sordu. Başkandan aldığı yanıt adresi gösteriyordu: Bunlar beni aşan konular, yukarıdan talimat var!

Sonunda bulundu. İki müfettiş rapor hazırladı. Çamyar, belediyeyi zarara uğratmakla suçlanıyor, hakkında soruşturma açılması isteniyordu. Soylu tarafından görevden alındı.

İki ay içinde soruşturmanın sonlandırılması gerekiyordu. Yapılmadı. Seçim süreci beklendi. Fiilen tasfiye edildi. Suç işlediyse yargı hesabını sormalıydı. İşlemediyse görevine devam etmesi gerekirdi. İkisi de olmadı. İçişleri Bakanlığı’nın kararı, hukukun da devletin de üstündeydi.

Veda konuşmasında AKP içinde bir grubun kendisine kumpas kurduğunu söyledi. Anlattığına göre genel merkezin anketlerinde oy oranları yüzde 70’lerde çıkıyordu. Ancak parti içinde bir güç, koltuğuna başkasını oturtmak için onun tasfiye edilmesini istiyordu.

Hukukçu olan Çamyar, Danıştay’a başvurdu. Ancak karar neredeyse üç yıl sonra çıktı. Danıştay, “soruşturmaya yer yoktur” kararı verdi. Haliyle, Ünye’de olan Ünye’de kalmıştı. Koltuğunda artık Soylu ile dostluğu ile bilinen Hüseyin Tavlı oturuyordu.

BAKANLIKTA AYNI AİLE

Meselenin daha kritik bir ayrıntısı var. Günlerdir konuştuğumuz otellerin ve marinanın bulunduğu şehir olan Muğla’nın valisinin Orhan Tavlı olduğunu söylemiştim. İki Tavlı, amca çocukları.

Peki, Orhan Tavlı’nın Muğla Valiliği’nden önceki görevi neydi? Orhan Tavlı, uzun süre boyunca İçişleri Bakanlığı’nda müfettişlik yaptı. 2014-2016 aralığında ise İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu.

Ailenin bir başka üyesi Ayhan Tavlı da halen İçişleri Bakanlığı’nda müfettişlik yapıyor.

Şimdi Kırklareli valisi olan Osman Bilgin, bugün Ünye Belediye Başkanı olan Hüseyin Tavlı’nın eniştesi. Aslen Trabzonlu olan ve Soylu’ya yakınlığıyla bilinen Bilgin, valilik öncesinde İçişleri Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı idi. Onun da çok sayıda akrabası bakanlık çalışanı.

Kısacası Soylu’nun İstanbul Gaziosmanpaşa’dan dostu olan, aralarında iş ortaklığı da bulunan Tavlı ailesi, İçişleri Bakanlığı’nda oldukça etkili. Ünye’de hemen herkes, AKP’li başkanı görevden alıp sonraki aday Adem Atik’in üstünü çizenin ve nihayetinde Hüseyin Tavlı’yı o koltuğa oturtan gücün Soylu-Tavlı ailesi olduğunu düşünüyor. Kamu otoritesinin siyasi tasfiye için kullanıldığına inanıyor. Nihayetinde Çamyar hakkındaki soruşturmanın sonuçsuz kalması da bunu doğruluyor.

ÜÇ KURUŞLUK DAVA

Halen AKP üyesi olan Çamyar, geçen günlerde RS FM’e konuştu. Soylu’ya şöyle göndermede bulundu: “Tazminat davası açsak İçişleri Bakanlığı’na açarız. Üç kuruşluk bir dava açmak içimden geliyor, bunu yapanların üç kuruşluk adam olduğunu ortaya koymak için. Parti içerisinde partiyi ele geçirmeye çalışan, Cumhurbaşkanlığı sonrasında güç devşirmekle alakalı operasyonların neticesinde oldu bunlar.”

2019 seçimlerinde, Ünye’de, Cumhur İttifakı’nın toplam oyunun yüzde 79’dan yüzde 58’e düşmesi, Saadet Partisi’nin ilçede yüzde 22 oy alması tepkiyi yeterince gösteriyor.

Biz bir tane sanıyoruz. Öyle anlaşılıyor ki AKP içinde AKP’ler var. Şimdi yüzlerini görmesek de bir başka döneme hazırlanıyorlar. İktidar içinde kendi iktidarlarını kuruyorlar. Siyaset için devletin gücünü kullanmaktan, tasfiye için mafyaya başvurmaktan, rant için zorbalık yapmaktan kaçınmıyorlar. Haliyle bir ağacın içeriden çürümesi gibi, kendi davalarının içini boşaltıyorlar.

Ölümü görüyor, kokusunu duyuyoruz. Kafamızı çevirmek yerine bütün bedene baksak, çürümenin doğanın ya da tarihin içinde kaybolup gitmek olduğunu daha iyi anlayacağız.