İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanı Dr. Ayhan Koç, Orman ve Çevre ve Şehircilik bakanlıklarından yeni mezar alanı talebinde bulunduklarını belirterek, "Yeni yer hazırlanmazsa 15 ya da 20 yıl sonra İstanbul’da defin yapamamak gibi bir tehlike var. Şimdiden bazı önlemler aldık. Her gün 100-110 cenazeyi memleketlerine gönderiyoruz” dedi.

İBB Mezarlıklar Daire Başkanı Dr. Ayhan Koç, İstanbul’da ölen vatandaşların defnedilebilmesi için 1 yılda 300 dönüm araziye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kentte toplam 572 mezarlık bulunduğunu belirten Koç, geleceğe dönük olarak bazı tedrbirleri almak gerektiğini ifade etti.

'İSTANBUL'DA MEZARLIK BULMAK KOLAY DEĞİL'

Şimdiden (kan bağı ve evlenme yoluyla oluşan akrabalık bağlarını yaşatma, akrabalarla ilişkiyi sürdürme, haklarını gözetme, onlara ilgi gösterme, iyilik ve yardımda bulunma, ziyaret etme) anlamı taşıyan 'sılah-i rahim' projesini başlattıklarını belirten Koç, bu çerçevede ölen vatandaşları memleketlerine götürüp orada defnedilmesini sağladıklarını bildirdi. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Koç şunları söyledi:

"İstanbul’da ölen vatandaşların defnedilebilmesi için, 1 yılda 300 dönüm civarı arazi lazım. Onun için biz diyoruz ki İstanbul’un taşı toprağı altın, ama bu altın olan toprak canlılar için lazım. Biz öyle bir şey yapalım ki 'sıla-i rahim' projesiyle ölen vatandaşları memleketlerine götürüp orada defnedelim, İstanbul'da dafa fazla mezarlık ihtiyacı olmasın. Pandemi sürecindeki aksamalara rağmen proje sürdü, nakil sayısı neredeyse iki katına çıktı. Her gün 100 ya da 110’nun üzerinde cenazeyi şehirler arası naklediyoruz. Bunu normal zamanda da arttırmamız gerekir. Çünkü, İstanbul’da toprak bulmak, mezarlık alanı bulmak çok kolay değil. Üstelik maliyeti de çok yüksek. O yüzden 'sıla-i rahim' diyelim, 'cenazeleri memleketlerine gönderelim' dedik. Erzurumlu bir vatandaşımız öldü diyelim. Çocuğu İstanbul’da doğmuş büyümüş, hiç Erzurum’u görmemiş. O vatandaşı Erzurum’da defnedersek çocuğunun Erzurum’a gidiş gelişini sağlamış oluruz. Belki diyoruz ki gidip gelirken memleketini sever geri dönüş yapar. Anadolu’yu da canlandırmış oluruz." 

İstanbul'un çevresinde, Orman Bakanlığı’ndan ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yeni mezarlık alanı için tahsil edebilecek yerler bulunduğunu belirten Ayhan Koç, taleplerini oluşturduklarını, olumlu bir yanıt gelirse bir sıkıntı yaşanmayacağını söyledi. Şu anada kadar bakanlıklardan başvurularına yanıt alamadıklarını vurgulayan Koç, "Sonuçta söz konusu olan 16 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Bunun siyaseti yok. Ölenin siyaseti, inancı, kişiliği her şeyi bitiyor. Bize düşen onu defnetmek. Sadece İstanbul'da değil Türkiye’nin her tarafında bir cenaze dışarıda kalırsa, bu Türkiye adına da ayıptır, İBB adına  ayıptır" dedi.

'15-20 YIL SONRA İSTANBUL'DA DEFİN YAPAMAMAK GİBİ BİR RİSK VAR'

Yeni mezarlık alanı konusunda devlet kurumlarının yardımcı olacağını düşündüklerini belirten İBB Mezarlıklar Dairesi Başkanı Koç, "Sonuçta hepimizin cenazeleri bu, inşallah kısa sürede olumlu yanıtlar gelir, ona göre de bizde rahatlarız. Bizim bütün hedefimiz şu olmalı: Şu an problemimiz yok, belki önümüzdeki dönem içinde definle ilgili problem olmayabilir. Ama yöneticiyseniz, 15-20-50 yılı düşünmek zorundasınız. 15 ya da 20 yıl sonra İstanbul’da defin yapamamak gibi bir tehlike var. Onun için şimdiden kurgulanması lazım" diye konuştu.

MEZARLIKLARA 'CALLCENTER" SİSTEMİ GELİYOR

İBB Mezarlıklar Daire Başkanlığı olarak yeni bir sisteme geçiş yapacaklarını belirten Koç, insanların cenaze işlemlerinin büyük bölümünü evlerinde oturdukları yerden yapacaklarını söyledi. Koç, şunları kaydetti:

“Bankalarda biliyorsunuz callcenter aracılığıyla bütün işlemlerinizi yapabiliyorsunuz. Biz de bir callcenter oluşturuyoruz. Çok yakın zamanda devreye girecek. Ölüm gerçekleştikten sonra, sağlık raporu bize düştüğü an itibariyle hemen geri dönüş yapacağız. Bu geri dönüşte cenaze yakınlarının ihtiyaçları ne ise biz gideceğiz onlara, onlar bize gelmeyecek. Yani babası ölmüş bir vatandaşın, elinde evrakıyla, ölüm kağıdıyla Mezarlıklar Müdürlüğü'ne geliyor. Benim için vicdan azabı. Babasının ölümüne mi ağlasın yoksa babasını ne yapacak, nereye defnedecek onunla mı uğraşsın. Biz bu uğraşılardan kurtarmak için vatandaşlarımızı callcenter üzerinden, cenaze işlerinin yüzde 80 ya da yüzde 90’nını halledecek hale getireceğiz."