MEHMET GÖCEKLİ

DEMOKRAT HABER ÖZEL

 

Avukatlarının Abdullah Öcalan’la 16 Kasım Çarşamba günü görüşmek için Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na yaptıkları başvuru "Hava muhalefeti" gerekçesiyle yine kabul edilmedi…

 

Abdullah Öcalan İmralı’da avukatlarıyla 111 gündür görüştürülmüyor. Bu 111 günden önce devlet ve hükümet yetkililerinin de kendisiyle en üst düzeyde görüştüğü ortaya çıkmıştı. Ancak, 111 gündür ‘hava muhalefeti’, ‘koster bozuk’, ‘personel faaliyeti yok’ gibi gerekçelerle Öcalan ve avukatlarının görüşmesine izin verilmiyor.

 

Geçtiğimiz hafta Kocaeli'nde İzmit-Gölcük seferini yapan Kartepe adlı deniz otobüsünün de Öcalan’ın görüş sorunu gerekçesiyle yapıldığı basına yansımıştı.

 

Müvekkilleri ile 27 Temmuz'dan bu yana görüştürülmeyen Öcalan’ın avukatları, iki kez Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) başvurdu. Ancak CPT avukatlara herhangi bir yanıt vermedi. İmralı’da “insanlık dışı bir izolasyon” uygulandığını iddia eden avukatları, bir hafta sonra da AİHM’e başvurdu. Bu başvuruya da henüz cevap verilmedi.

 

İmralı’daki görüş yasağının sürmesi ve bu konuda bir çözüm üretilememesi toplumda yeni gerilimlerin oluşacağı yönünde kaygılar doğurdu.

 

Biz de tatillerini uzun yıllardır İmralı’ya yakın iki adada geçiren ve bölgeyi iyi tanıyan Ufuk Uras ve Aydın Engin’e İmralı’daki görüş engeli krizini sorduk. Bilindiği gibi Ufuk Uras Paşalimanı, Aydın Engin de Marmara Adası'nın müdavimlerinden.



SORUN ANKARA'DAKİ HAVANIN BOZUK OLMASINDAN KAYNAKLI

Eski İstanbul Milletvekili Ufuk Uras bu konudaki sorumuza şöyle yanıt verdi: "Avukatlarla görüşme hakkı en temel hakken rehine muamelesinin kabul edilebilir olmadığı ve insan hakkı ihlali olduğu ortadadır. Sorunun hava muhalefetinden çok Ankara'daki havanın bozuk olmasından kaynaklandığı aşikardır. Herkesin aklını başına alması gerektiği zamanları yaşıyoruz. Çözüm diyalog ve müzakere yollarını kapatmamaktan geçmektedir."

HÜKÜMET MUDANYA- İMRALI HATTINI DA ÖZELLEŞTİRSİN

T24 yazarı Aydın Engin ise, “Benim görüşümden daha etkili bir görüş var. Onu aktarayım daha iyi” diyerek Marmara Adası balıkçılarının önerisini aktardı:

‘Bu hükümet her türlü kamu mülkünü ve işletmesini özelleştiriyor. Öyleyse Mudanya- İmralı hattını da özelleştirsin. Biz talibiz. Her türlü hava koşulunda nasıl karides, palamut, lüfer avına çıkıyor ve hiç aksamadan bu işi yürütüyorsak, Mudanya-İmralı hattını da her türlü hava koşulunda hiçbir aksama olmaksızın gidiş-dönüş yürütürüz. Devlet de hem koster derdinden hem bu demokrasi ayıbından kurtulur. İlgili ve yetkililere duyurulur...’