Son 48 saatte Suriye ordusunun saldırıları sebebiyle 20 bin sivilin daha Türkiye sınırına göç ettiği İdlib'de, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu yüzlerce savaşçısını Suriye ordusuyla savaşmak üzere güneye gönderdi.

İdlib'in büyük kısmına 2019'un başından bu yana, Türkiye destekli muhalif gruplarla savaşan El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) hakim.

Suriyeli muhaliflerin internet haber sitesi Enab Baladi'de yer alan bir habere göre, aylar süren çatışmaların ardından, Suriye ordusunun operasyonlarına karşılık vermek için masaya oturan Suriyeli silahlı muhalifler ve HTŞ uzlaştı.

Varılan uzlaşı sonucu silahlı muhaliflerin oluşturduğu Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'ndan yüzlerce savaşçı, HTŞ'nin hakim olduğu ve Suriye ordusunun operasyonlarının yoğunlaştığı güney ve batı bölgelerine giderek savaşa katıldı.

Milli Ordu sözcüsü Yusuf Hammud, İdlib'de bulunan Ulusal Kurtuluş Cephesi ve Suriye Milli Ordusu'yla yapılan görüşmeler sonucunda 2. ve 3. tümenden yaklaşık bin savaşçının İdlib'in güneyine ve batısına yönlendirildiğini söyledi.

HTŞ'den yapılan açıklamada da, operasyonların Halep'in güneyini de kapsadığını ve Suriye Milli Ordusu'nun cephede ön saflarda savaşacağı belirtildi.

Suriye ordusuna ait savaş uçaklarının bombaladığı Halep'in güneyindeki Zammar bölgesi, tarımın yapıldığı ve İdlib'in gıda ihtiyacının büyük oranda sağlandığı bölge.

Aynı zamanda Halep ve Şam arasındaki ulaşımı sağlayan kritik önemdeki M5 karayolunun üzerinde. M5 karayolunun devamındaki Sarakib ve Maarat Numan'da da Suriye ordusunun operasyonları son birkaç haftada yoğunluk kazandı.

3 MİLYON NÜFUSLU İDLİB'DE GÖÇ DALGASINDAN ENDİŞE EDİLİYOR

Suriye’de muhaliflerin elindeki son bölge olan İdlib'de, 2018 boyunca varılan ateşkes anlaşmaları sonucunda Şam yönetiminin kontrolü yeniden ele aldığı eski muhalif bölgelerinden gelenler ve aileleri yerleştiği için nüfus 2018 sonunda 3 milyonun üzerine çıkmıştı.

Türkiye, İdlib'deki operasyonların bu üç milyon kişiyi göçe zorlayacağını ve gelecek bir göç dalgasının Avrupa'yı da etkileyeceğini savunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem Rusya'ya hem Avrupa ülkelerine göç dalgasına engel olma çağrısı yapıyor.

Kasım ayı başından itibaren yoğunlaşan saldırılarda 248 bin İdlibli yerinden edildi.

RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ ATEŞKES ANLAŞMASINDAN BU YANA DÜZENLENEN 3. OPERASYON

Türkiye ve Rusya, İdlib'de HTŞ'nin ve "terör örgütü" olarak kabul edilen diğer radikal grupların varlığına son verilmesi için Eylül 2018'de bir anlaşma imzalamış, anlaşma sonrası ateşkes ilan edilmişti.

Ateşkesin ihlâl edilmemesi ve radikal örgütlerin alan kazanmaması için Rusya, Türkiye ve İran İdlib'de "silahtan arındırılmış bölge" ilan edilen alanda gözlem noktaları oluşturmuştu.

Anlaşma sağlandığı sırada bölgede HTŞ'nin hakimiyeti sınırlıydı. Ancak birkaç ay sonra HTŞ, Türkiye destekli silahlı muhalefetle çatışmaya girerek büyük oranda İdlib'de kontrolü eline aldı.

Yıl boyunca Suriye ordusu, Rusya'nın da desteğiyle zaman zaman İdlib'in güneyinde operasyonlar düzenleyerek bazı bölgeleri ele geçirdi.

Suriye ordusunun Mayıs ayında başlattığı ilk geniş çaplı operasyon sırasında da HTŞ, Suriye Milli Ordusu'nu yardıma çağırmıştı. Operasyon, Ağustos sonunda sona erdi.

Bu operasyon sırasında Türkiye'nin bir gözlem noktası da Suriye ordusunun kontrol altına aldığı bölgede kaldı.

Yaklaşık bir buçuk ay sonra Türkiye, Suriye'nin kuzeydoğusunda Barış Pınarı Harekâtı'nı başlattı. Operasyon, 22 Ekim'de Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmeyle sona erdi.

Erdoğan ve Putin'in 22 Ekim'deki 6 saatten uzun süren görüşmesi sırasında, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad da, İdlib'e giderek Suriye ordusu askerleriyle poz verdi.

Bundan tam iki gün sonra, 24 Ekim'de Suriye ordusu İdlib'in güneybatısında yeni bir operasyon başlattı.

Çoğunlukla HTŞ'nin hedef alındığı, Halep ve Lazkiye'yi birbirine bağlayan M4 otoyolunu da kapsayan bu operasyona Rusya'nın savaş uçakları da havadan destek verdi.

Esad'a bağlı güçler bu operasyonda ciddi bir ilerleme sağlamadı.

Kasım ayı başında operasyon yön değiştirerek İdlib'in güneybatısına doğru kaydı. Burası, Halep'i Şam'a bağlayan M5 karayolunun yer aldığı bölge.

Zaman zaman yoğunlaşan hava ve kara operasyonları, herhangi bir resmi ilan olmadan yürütüldü. Muhalif gruplar, Suriye'nin diğer bölgelerinden gelerek çadırlarda kalan sivillerin de hedef alındığını söyledi.

19 Aralık'ta Suriye yönetimi, "İdlib Şafağı 2" operasyonunu başlattığını resmi olarak duyurdu ve özellikle Maarat Numan ve çevresinde saldırılar yoğunlaştı. 19 Aralık'tan sonra daha fazla sayıda Suriyeli, çatışmalardan kaçarak Türkiye sınırına yöneldi.

Bu operasyonlar sırasında Türkiye'ye ait bir gözlem noktası daha Esad güçlerinin kontrol altına aldığı bölgede kaldı.

Kaynak: BBC Türkçe