HSYK'nın 12 Eylül iddianamesi hazırladığı için meslekten ihraç edilen eski Adana Savcı Sacit Kayasu'nun mesleğe dönüş talebini reddetmesine, meslektaşları tepki gösterdi. Yargı-sen Genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "HSYK'nın uygulamaları 12 Eylül Konseyini çağrıştırıyor" dedi.

Adana Cumhuriyet Savcısı iken Sacid Kayasu, 2000 yılından 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Kenan Evren ve arkadaşlarını yargılanması için iddianame hazırladı. Ancak bu iddianame nedeniyle 2003 yılından eski HSYK kararıyla “meslekten çıkarılma” cezası verildi. Yapılan anayasa değişikliği ile yapısı değiştirilen HSYK Genel Kurulu, eski Savcı Sacid Kayasu’nun “meslekten ihraç” kararını kaldırdı. Ancak Kurul, Sacid Kayasu’nun “kendi isteğiyle emekli olduğu” gerekçesiyle mesleğe dönüşüne vize vermedi. Kayasu’nun mesleğe dönüşü için yaptığı son başvuruda kısa bir süre önce HSYK tarafından reddedilmesi, meslektaşlarının tepkisine neden oldu.

KAYASU’YA DESTEK

HSYK’nın son kararının ardından YARGI-SEN Genel Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu bir açıklama yaparak, Kayasu’ya destek verdi. HSYK’nın son kararını sert bir dille eleştiren Eminağaoğlu, “Yargıç güvencesi, meslekten ayrılan yargıç ve savcıların mesleğe yeniden dönmek için başvuru yaptıkları sırada, sadece mesleki koşulları taşıyıp taşımadıklarına bakılarak, bunun ötesinde başka bir koşul aranmamasını, ayrımcı işlemler yapılmamasını gerektirmektedir. Bu işlemler de mutlaka yargı yoluna açık olmalıdır” dedi.

İHAM KARARINI UYGULAYIN

Radikal’e açıklamalarda bulunan Eminağaoğlu, Sacid Kayasu’nun bir adli işlem nedeniyle meslekten çıkarma cezası verildiğine dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bu disiplin cezası, İHAM kararı nedeniyle kaldırılmıştır. Ancak adı geçenin mesleğe dönüş talebi, bu sefer 58 yaşında bulunduğu, kendi isteği ile emekliye ayrıldığı gibi gerekçelerle HSYK'nın 1983 tarihli bir ilke kararı da gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Bu karar, kullanılan gerekçe ne olursa olsun, meslekten çıkarma kararının uygulamada etkisinin sürdüğünü, çıkarma kararının tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmadığını göstermektedir. 12 Eylül dönemi ile ilgili bir iddianame nedeniyle böyle bir yaptırıma muhatap edilen Kayasu, yine bir 12 Eylül anlayışını yansıtan kuraldan hareketle, üstelik İHAM kararına da rağmen, şimdi de kullanılan başka bir gerekçe ile mesleğe dönme yolundaki başvurusu engellenmiştir.”

HSYK KEYFİ DAVRANIYOR


HSYK’nın kararın keyfi olduğunu söyleyen Eminağaoğlu, şöyle devam etti: “HSYK'nın yargıç güvencesini zedeleyen kararından dönmesi, yargıç güvencesini esas alarak işlemlerini yapması gerekirken, yargıç ve savcılardan oluşan ancak yargıç güvencesini korumaktan uzak bir HSYK, işlemleri ile 12 Eylül döneminin Konsey yönetimini çağrıştırmaya hatta geride bırakmaya başlamıştır. HSYK'nın bireysel işlemleri dışında, düzenleyici işlemlerine de yargı yolunun kapatılmasıyla, bu düzenleyici işlemlerin hukuksallıktan tamamen uzak keyfiliğin basamakları için kullanılmasıyla, İHAM kararlarını bile etkisiz kılacak gerekçelerle kendisini İHAM'ın da üzerinde görerek bu gibi işlemlere imza atmasıyla, HSYK yargı tarihimiz için karanlık sayfaları artıran bir organ görünümünden ivedilikle uzaklaşmak zorundadır. Kayasu hakkında HSYK tarafından gerçekleştirilen işlemler, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesine mutlak aykırılık oluşturmaktadır. HSYK bir an önce varlık nedenini hatırlamalı, hukuka aykırılığı ivedilikle gidermelidir.” (radikal)