İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün yaptığı bir açıklamada, Türkiye’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı grupların, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin bölgesinde, sivil Kürtlerin özel mülklerine el koyduğunu, tahrip ettiğini ve yağmaladığını ifade etti.

HRW Acil Durumlar Direktörü Vekili Priyanka Motaparthy “Özgür Suriye Ordusu’nun bir bölgeye girdiğinde yapması gereken, çatışmalardan kaçmak zorunda kalan insanların özel mülklerini tahrip etmek ya da bunlara yerleşmek değildir” dedi.

Motoparthy “Bu savaşçılar, korunmasız sivillerin haklarını korumuyor, tam tersine ihlal döngüsünü devam ettiriyorlar” diye konuştu, sorumluluğun Türkiye’de olduğunu söyledi:

“Afrin’i alma kararını verenler, hem Afrinli’lerin, hem de başka bölgelerdeki yerlerinden oldukları için orada bulunanların uygun temel barınaklara kavuşturulması ve bunun başka grupların haklarını ihlal etmeden yapılması sorumluluğunu da üstlenmiş demektir. Söz konusu kararı alanlar, görüldüğü kadarıyla şu ana dek ne birinin, ne de öbürünün haklarını korumayı başarabiliyorlar.”

BM: 137 BİN KİŞİ YERLERİNDEN OLDU

Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO, 20 Ocak 2018’de Halep vilayetinin Afrin ilçesini, Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (YPG) önderliğindeki özerk idareden almak amacıyla askeri harekat başlatmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 18 Mart’ta TSK ve ÖSO’nun Afrin merkezinin kontrolünü ele geçirdiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler rakamlarına göre çatışmalarda 137 bin kişi yerlerinden oldu.

ÖZEL MÜLKLERİNE EL KONULDUĞUNU ANLATTILAR

İnsan Hakları İzleme Örgütü Afrin bölgesinde yaşarken yerinden olmuş ve her ikisi de halen Kamışlı’da bulunan iki kişi ile yüz yüze görüştü. Her ikisi de ikamet veya ticaret amacıyla kullandıkları özel mülklerine ÖSO savaşçıları tarafından el konulduğunu, bu mülklerin tahrip edildiğini ve yağmalandığını anlattılar. Mülk sahiplerinin ikisinin de zararları tazmin edilmemişti.

Her iki Afrinli de mülklerine el koyduklarına, tahrip ettiklerine veya yağmaladıklarına inandıkları grupların isimlerini verdiler.

HRW, bayraklarından, armalarından ve üniformalarından teşhis ettikleri bu gruplardan birinin Ahrar El Şarkiye, diğerinin Ceyş El Şarkiye fraksiyonları olduğunu açıkladı.

‘ZARARLARI TAZMİN EDİLMEDİ’

ÖSO, 9 Mart 2018’de bir açıklama yayınlayarak, Afrinlileri, Azaz’daki askeri karargaha başvurarak, yağmalanmış mülklerinin iadesi için şikayette bulunmaya davet etti.

Ancak Afrinliler zararlarının tazmin edilmediğini HRW’ye anlattı.

Yerinden olmuş bir Afrinli, evinin bir ÖSO savaşçısı tarafından, ailesini yerleştirmek amacıyla kullanıldığını anlattı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne konuşan yerinden edilmiş bir Afrinli, Suriye’nin başka bölgelerindeki yerlerinden olmuş ailelerin, savaşçılar tarafından, yerlerinden olmuş Afrinli komşularının dairelerine yerleştirildiğini gördüğünü anlattı.

‘BU TÜR EYLEMLER SAVAŞ SUÇU’

HRW, “Savaş hukuku yağmacılığı veya özel mülke kişisel amaçlarla zorla el konulmasını yasaklıyor” açıklamasını yaptı.

“Bu tür eylemler, çatışmaların devam ettiği bölgelerde dahi savaş suçu olarak görülebiliyorlar. Savaşçı unsurlar, kendi ailelerinin barınması da dahil olmak üzere, kişisel kullanım amacıyla özel mülke el koyamazlar. Savaş hukuku askeri zorunluluk gerekçesi dışında özel mülkün tahrip edilmesini de yasaklar.

“Kontrol ettikleri bölgedeki yerlerinden olmuş ailelere ve uygun bir barınağı olmayan diğer korunmasız insanlara sığınacak yer sağlamak, bölgeyi fiilen yöneten yetkililerin doğrudan görevi. Ancak bu görevi ifa ederken mal sahiplerinin mülkiyet haklarının ihlal edilmemesi gerekiyor.

“Boş mülkler, yerlerinden edilmiş ailelerin ve uygun bir barınağı olmayan diğer korunmasız insanların yerleştirilmesi için ancak geçici olarak kullanılabiliyor.”

‘TÜRKİYE VE ÖSO’NUN GÖREVİ’

“Mal sahiplerine mülklerinin kullanımı ve oluşan hasarlar için tazminat verilmesi ve mal sahiplerinin ve evlerine geri dönen insanların haklarının korunması gerekiyor.

“Türkiye ve Afrin’deki ÖSO grupları, mülklerine el koydukları, tahrip ettikleri veya yağmaladıkları, yerlerinden edilmiş Afrinlilere tazminat ödemeli ve Afrinlileri mülklerinden kalıcı olarak yoksun bırakmamalı.

“Mülk sahiplerinin mülkiyet haklarını korumak ve onların terkettikleri evlerine güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönmelerini sağlamak, Türkiye ve Afrin’deki ÖSO gruplarının görevidir.

“Yetkililer tapu sicil kayıtlarını mümkün olduğunca muhafaza etmeli, mülkiyet hakları ile ilgili ihtilafların çözülmesine yönelik mekanizmalar oluşturmalı ve geri dönen Afrinlilere mülkiyet haklarını anlamak ve kanıtlamak konusunda hukuki destek sağlamalı.”

Kaynak: Bianet