İsmail Saymaz / Radikal

Gazeteci Hrant Dink’in birinci ölüm yıl dönümünde İstiklal Caddesindeki olaylarda polisin açtığı ateşle ayağından vurulan Kemalettin Rıdvan Yalın’ın tazminat talebini, “Vurulması kendi kusurundan kaynaklı” diye reddeden İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin kararı, Bölge İdare Mahkemesi’nce bozuldu. Üst mahkeme, devletin ‘hizmet kusuru’ işlediğini saptayarak, Yalın’a 2 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Yalın’ı vuran polis Muhammet Gişi, ‘kasten yaralama’ iddiasıyla 17,5 ay hapse çarptırılmıştı. Hiçbir duruşmaya katılmayan ve bir başka suçtan cezaevine girip çıkan Gişi’nin “duruşmadaki davranışları göz önünde bulundurarak” hükmün açıklanmasını geriye bırakılıp ceza verilmemişti.

Hrant Dink’in ölümünün birinci yıldönümünde Agos’un önündeki törenden sonra İstiklal Caddesi’ne yürüyen topluluk polisle karşı karşıya gelmişti. Polis Muhammet Gişi ateş etmiş; devlet memuru olan 52 yaşındaki Kemallettin Rıdvan Yalın ayağından vurulmuştu. Ayağı kırılan Yalın’ın yanındaki Birgün gazetesine polisler el koymuştu. Hasta yatağında polislerce “Ermeni p.. misin”, “Ne işin var Hrant’ın yanında” denilen Yalın’ın, savcılık kararı olmadan, polislerce yasa dışı şekilde gözaltında tutulduğu ortaya çıkmıştı. Yalın taburcu edildikten sonra, nereden geldiği belli olmayan bomba ihbarı ile Üsküdar’daki evi basılmıştı. Hiçbir şey bulunamamışsa da polisler beraat etmişti. Hal böyleyken; birbirini tanımayan 14 genç ve Yalın hakkında İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış, dört yıl sonunda Yalın beraat etmişti. Polis Gişi hakkında İstanbul 18. Asliye Ceza’da açılan davada ise sanığa ‘kasten yaralama’dan 17,5 ay hapis cezası verilmişti. Hiçbir duruşmaya katılmamış, başka suçtan cezaevine girip çıkmış Gişi’nin “duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda vicdani kanaat oluştuğundan” hükmün açıklanmasını geriye bırakılarak, ceza verilmemişti.

POLİSİ HAKLI BULAN KARAR BOZULDU

Yalın, karar kesinleştikten sonra İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. Mahkeme, elde bu yönde bir delil bulunmadığı halde, “Davacının gösterilere katılan ve polise saldıran grubun içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Olayın davacının kendi kusurundan kaynaklandığı açıktır” sonucuna vardı. Ayrıca mahkeme, Yalın’ın savcılık talimatıyla hastanede gözaltında tutulduğunu, polislerin olaya ilişkin ifade alıp soru sormasının normal olduğunu, polislerin küfrettiğine ilişkin delil bulunmadığını, hastanede güvenlik nedeniyle nöbet tutulduğunu savundu. Yalın da bu karara Bölge İdare Mahkemesi’nde itiraz etti. Bölge İdare Mahkemesi, 10 Temmuz 2013’teki kararında, “Personelin görevi sırasında yaptığı eylem ve işlemlere ilişkin görev kusuru nedeniyle davalı idarenin hizmet kusurunun oluştuğunu” ifade ederek, kararı bozdu. Mahkeme, Yalın’a 2500 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.