Bahçelievler Katliamı sanıklarının serbest bırakılması eski Türkiye İşçi Partisi üyelerinin yaptığı bir basın toplantısı ile protesto edildi. Basın toplantısında ortak bir metin üzerinde çalışıldığı ve 18 Temmuz Çarşamba günü, saat 19.30’da İstanbul Taksim Tramvay Durağı’nda tek bir pankartın altında siyahlar giyilerek bir protestonun düzenleneceğinin bilgisi verildi.

 

Bahçelievler Katliamı sanıklarının serbest bırakılması eski Türkiye İşçi Partisi üyelerinin yaptığı bir basın toplantısı ile protesto edildi.

 

Türkiye İşçi Partisi üyelerinden DİSK Kimya-İş Sendikası Genel Sekreterlerinden Necat Ökten yaptığı açış konuşmasında, yaşadığımız dönemde birçok hukuksuzluğun yaşandığını belirterek, katillerin salıverilmesinin bu sürecin son halkası olduğunu belirtti. Tüm sol güçlerin geçmişe sahip çıkma ve geleceği birlikte kurmaları için ortak bir mücadele içinde olmaları gerektiğini söyledi. Türkiye İşçi Partisi yöneticilerinden Mustafa Atalay, gerek sol siyasi parti ve çevrelerden gerekse demokratik örgütlerden gelen protestoların ortak eylemler biçimini almakta olduğunu belirtti.

 

Ortak bir metin üzerinde çalışıldığını, 18 Temmuz Çarşamba günü, saat 19.30’da İstanbul Taksim Tramvay Durağı’nda tek bir pankartın altında siyahlar giyilerek bir protestonun düzenleneceğinin bilgisini verdi.

 

Türkiye İşçi Partisi ve Genç Öncü üyelerinden Nezih Kazankaya ise bu gün (14 Temmuz) çeşitli gazetelerde protesto ilanlarının çıktığını belirterek aşağıdaki metni okudu.

 

Basın toplantısının ardından Cumartesi Anneleri eylemine de destek verildi.

 

PROTESTO EDİYORUZ VE İSİMLERİNİZİ İNSANLIĞIN ORTAK BELLEĞİNE KAYDEDİYORUZ

8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de katledilen 7 Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Serdar ALTEN, Latif CAN, Faruk ERSAN, Efraim EZGİN, Salih GEVENCİ, Hürcan GÜRSES ve Osman Nuri UZUNLAR’ın katilleri serbest bırakıldı.

 

Türkiye İşçi Partisi siyasal yaşamı boyunca egemen güçlerin ve onların maşası faşist paramiliter çetelerin yoğun baskıları ve saldırılarıyla karşılaştı ve pek çok yoldaşını da bu saldırılar nedeniyle yitirdi. Bahçelievler Katliamı bu faşist saldırıların doruk noktalarından oldu ve bu katliamın ardındaki karanlık güçler inkâr edilemeyecek kadar açık bir biçimde suçüstü yakalandılar. Bu katliam, aynı zamanda, 12 Eylül faşist darbesinin gerçekleştirilmesi için topluma korku salmak amacıyla yapılan Maraş, Çorum, Sivas gibi provokasyonların da en önemlilerinden birisi olarak işlev gördü.

 

Yedi yoldaşımızın acımasızca katledilmesi kamuoyunun vicdanını ciddi bir biçimde yaralayan bir olaydır. Katliamın ardından, suçluların bulunması ve adalet tarafından cezalandırılması da vicdan sahibi kamuoyunun temel talebiydi.

 

Kamuoyunun bu talebine ve ilgisine karşın, o günden bugüne siyasi iktidarlar tarafından katillere yönelik sistemli koruma hiç değişmeksizin devam etti.

 

Katilerin serbest bırakılması yıllardır süren koruma ve kollamanın devamıdır. Çünkü bu katliam devlet-sivil çete işbirliğiyle işlendi. Bu nedenle suç ortaklığı hep devam etti. Şimdi de gözlerini iyice karartıp özel yasa çıkarttılar. Kendilerinin de itiraf ettiği gibi yasayı tam da bunlar için hazırladılar, yalnızca isimlerini yazmadılar.

 

Bugün; çok geniş bir çevre uygulamaya karşı isyan halinde. Kamuoyu, ard arda yapılan açıklamalar, yazılar ve belgeseller ile neredeyse katliamı bütün detaylarıyla bilir hale geldi. Katliamın katillerinin serbest bırakılmasına karşı çıkışlar her geçen gün daha da genişliyor.

 

Hak ve hukuk tanımaz bu cüretkârlığı protesto ediyor, durumu kamuoyunun vicdanına sunuyoruz. Basının, önemli sayıda parti ve siyasetçinin, sendikaların, demokratik örgütlerin ve yöneticilerinin, aydınların ve hukukçuların gün geçtikçe genişleyen protestolarını saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz.

 

Arkadaşlarımızı ve onların anısında Türkiye toplumunun katledilen demokratlarını ve sosyalistlerini, bütün zulme uğrayanları saygıyla anıyoruz.

 

İnsanlığın belleğini silemezsiniz!

 

Hiçbiri unutulmadı ve unutulmayacak!

 

Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Arkadaşları

 

(Toplumsol)