Rum Cemaat Vakıflarını Destekleme Derneği’nin (RUMVADER), "Azınlık vatandaşları = Eşit vatandaşlar" başlıklı projesi kapsamında Rum Cemaati ile gazeteciler Heybeliada Ruhban Okulu'nda buluştu.

Bursa Metropoliti ve Heybeliada Aya Triada Manastırı Başrahibi ve Selanik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Elpidoforos Lambriniadis’in yanı sıra Patrikhane’nin Basın Bürosu temsilcisi ve Rum cemaat üyelerinin katıldığı toplantıda din özgürlüğünün bugün Türkiye’de nasıl algılandığı, Rum azınlığının hayatını nasıl etkilediği, Ruhban Okulu sorunu gibi konular ele alındı.

Toplantı Aralık 2012’de başlayan ve Rum toplumunun ülkenin sosyal hayatına katılımını arttırmayı hedefleyen projenin medya mensuplarını kapsayan üçüncü ayağı oldu.

Başrahip  Elpidoforos Lambriniadis, Ruhban Okulu’nun açılması için daha fazla vakit kaybedemeyeceklerini belirterek “Açılış günü için hazırlık yapmaya başladık” dedi.

Lambriniadis Heybeliada Ruhban Okulu’nun Müslüman bir ülkede, farklı dinlerle barış içinde yaşayan din insanlarının yetişmesinde önemini vurguladı. Batıda İslamiyet’e yönelik şüpheci anlayış olduğunu ve onlara İslamiyet’i bu okulda yetişen insanların en iyi şekilde anlatacağını belirterek “Bu okula İslamiyet’in Hristiyanlık’tan daha çok ihtiyacı var” dedi.

'İBADET ÖZGÜRLÜĞÜ ELİMİZDEN ALINIYOR'

Lambriniadis, Ruhban  Okulu’nun 1844 yılında Heybeliada Argia Triada Manastırı içinde kurularak 1971’de kapatıldığını, Manastır’ın tarihinin Okul’dan bin yıl öncesine uzadığını söyledi.

Ruhban Okulu’nun hak olduğunun altını çizerek buranın kapalı kalmasıyla ilgili şöyle konuştu:

“Dini özgürlük sadece ibadet değil, ibadet edebilmek için papazlara ihtiyaç var. Papazların yetiştirileceği yerin olmaması demek, ibadet özgürlüğünün bile elimizden alınması demektir.”

Lambriniadis din insanlarının olmamasının o dine mensup insanların dini öğrenme ve ibadet haklarının da ellerinden alınması anlamına geldiğini ekledi.

Lambriniadis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ruhban Okulu’nun açılması için Başbakan iken hukuki engel olmadığı açıklamasını ve kullandığı “mütekabiliyet” kavramına değindi.

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti dönemine dek kendilerinin muhatap görülmediğini de ekleyen Lambriniadis mütakabiliyetin “kendi vatandaşlarına haklarını vermemek” anlamına geldiğini söyledi.

Okulun açılması için hukuki engel olmadığını ve açılış gününe hazır olduklarını da sözlerine ekledi. (Bianet)