HDP'ye kapatma davasıyla birlikte Ankara'da siyaset, Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki çekişmenin nereye varacağı sorusuna kilitlendi.

Siyaset kulislerinde HDP'nin kapatılmasını başından beri isteyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bir yandan Cumhur İttifakı'ndaki ortağı AKP üzerindeki baskıyı artıracağı, öte yandan da Millet İttifakı'nda yer alan İYİ Parti'ye HDP üzerinden daha sert yükleneceği konuşuluyor.

MHP'nin AKP üzerindeki baskıyı artıracağı görüşü, AKP'nin Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklikler öngören pakette çalışmalarını sonlandırmasına karşın özellikle 'daraltılmış bölge seçim sistemini' getirme konusunda MHP'yi tam olarak ikna edememiş olmasına dayanıyor.

Sistemin özellikle HDP'nin Doğu ve Güneydoğu'da gücünü daha da artıracağını hesaplayan MHP, AKP'nin bu sistemden vazgeçmesini istiyor.

AKP'ye göre ise "daraltılmış bölge seçim sistemi" uygulandığında Türkiye'de seçim çevresi sayısı da artacak. Sisteme göre tüm iller, beş milletvekili çıkartmak üzere seçim bölgelerine ayrılacak.

DW Türkçe'den Hilal Köylü’nün haberine göre,  AKP'li yetkililer, bu sistem için seçim barajını yüzde 7 ya da 5'e çekmeyi öngördüklerine dikkat çekerek, "Sistem, oy oranı yüksek partilere avantaj sağlayacak bir sistem" mesajını veriyor.

Siyaset çevrelerinde de AKP ile MHP arasındaki seçim yasası değerlendirmelerinin sürdüğü dile getirilerek MHP'nin AKP'ye istediğini yaptırmak için HDP'ye kapatma davasını sürekli gündemde tutmayı planladığı konuşuluyor.

AKP ise HDP'nin kapatılması konusunun tamamen "yargının işi" mesajını öne çıkarmak istiyor.

"İYİ PARTİ'Yİ KARAR VERMEYE ZORLUYOR"

Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek, önümüzdeki süreçte MHP'nin AKP üzerindeki baskıyı artırırken HDP'ye kapatma davası üzerinden Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasındaki savaşı da "kızıştıracağını" öngörüyor.

Özpek, HDP'nin kapatılması ya da HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda MHP'nin, Millet İttifakı'nda yer alan İYİ Parti'yi kendi yanına çekememiş olmasının sancısını yaşadığını söylüyor.

Özpek, "Bahçeli; Millet İttifakı’ndaki uyumu bozmak için HDP’ye kapatma davası açılma sürecini hızlandırdı. Sadece bu dava konuşulsun istiyor. Ama bu uyumun bozulacağını düşünmüyorum. Bahçeli, İYİ Parti'yi karar vermeye zorluyor. Millet İttifakı uyumlu durduğu sürece Cumhur İttifakı'nın hamlelerini kolaylıkla geri çevirebilecek" görüşünü dile getiriyor.

Özpek, Bahçeli'nin İYİ Parti'yi karar vermeye zorlaması konusunu "Bahçeli, İYİ Parti'nin HDP'yi ve terörle mücadeleyi bir milli güvenlik sorunu olarak görmesini istiyor. Ama İYİ Parti meselenin terörle mücadele değil, siyasi hesap olduğunu çoktan anladı. Önümüzdeki günlerde zaten ittifak savaşları kızışacak" sözleriyle anlatıyor.

"İYİ PARTİ SUSKUNLUĞUNU BOZACAK MI?"

Kamuoyu araştırmacısı, stratejist İbrahim Uslu, HDP'ye kapatılma davası açılması konusunda İYİ Parti'den "yüksek, güçlü bir ses çıkmadığına" dikkat çekiyor.

Uslu, "Eğer İYİ Parti suskunluğunu korursa, HDP tabanı 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde yaptığı gibi gidip de Millet İttifakı'nı desteklemez. O yüzden önümüzdeki günlerin sorusu; İYİ Parti'nin suskunluğunu bozup bozmayacağıdır" diyor.

HDP'ye kapatma davası açılmasının asıl amacını "Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı karşısında elini güçlendirmek" olduğunu savunan Uslu, "Kapatma davasının ne kadar süreceğini bilmiyoruz. HDP'nin ya da Millet İttifakı'nın hazırlıksız olduğu bir anda Cumhur İttifakı, her an erken seçime gidebilir" yorumu yapıyor.

"DEMOKRASİ DARALTILIYOR"

HDP'ye kapatma davasının aslında Türk siyaseti ve demokrasisini zora soktuğunu düşünen Koç Üniversitesi'nden siyaset bilimci Prof. Murat Somer ise "Türkiye'de meşru siyasetin, demokrasinin daha da daralacağı bir döneme giriliyor. Kapatma davası, önümüzdeki ilk seçimlere daha fazla gölge düşeceğinin işaretlerini veriyor" değerlendirmesi yapıyor.

Somer'e göre bu durum bir yandan "muhalefetin işini kolaylaştıracak" nitelikte. Somer neden böyle olduğunu şöyle anlatıyor:

"Demokrasinin daraltıldığı bir ortamda muhalefetin kendisini iktidardan ayrıştırması, asgari müştereklerde uzlaşması ve alternatif oluşturması da kolaylaşıyor. Ayrılıkları önemsizleşiyor, sadece olmayan demokrasi ve hukuku talep etmekte ve vaat etmekte buluşması kolaylaşıyor."

AYM NE YAPACAK?

Peki Anayasa Mahkemesi ne yapacak? Anayasa hukukçusu Prof. Ergun Özbudun, HDP'ye kapatma davası açılmasını "HDP’nin içini boşaltma operasyonu" olarak değerlendirirken "Birbirlerine çok muhtaçlar. AKP ile MHP, Cumhur İttifakı'nı koruyacak belli ki ama HDP'nin kapatılması da zor görünüyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin 3'te 2 çoğunlukla kapatma kararı alması gerekir. Ayrıca hukuki altyapısı sağlam olmayan bir iddianameyi kabul etmeleri mümkün görünmüyor" diyor.

Toplam 15 üyeli Anayasa Mahkemesi'nin üçte iki çoğunluk sağlayarak HDP'yi kapatma kararı alması gerekiyor.