Hakkında 33 yıla kadar hapis cezası istenen HDP Milletvekili Ziya Pir, bir dönem birlikte çalıştığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Özyönetim hakkındaki fikirlerimi kendisi de bilir" diyerek dinlenmesini talep etti. Pir’in talebi reddedildi

HDP Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, hakkında 2015 yılında yaptığı 4 ayrı konuşma nedeniyle 33 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın 2. duruşması Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Geçen ay görülen duruşmaya katılmadığı için hakkında zorla getirme kararı verilen Pir'in katıldığı duruşmada avukatları Mesut Beştaş ve Reyhan Yalçındağ Baydemir de hazır bulundu.

Yoklama ve iddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada ilk olarak Pir söz aldı.

Pir, "Bugün burada bulunmamam gerekiyor. Halen milletvekiliyim ve dokunulmazlığım devam ediyor. Anayasa'ya aykırı bir şekilde dokunulmazlığımız kaldırıldı. Bana hiç bir tebligat yapılmadığı halde 4 Kasım günü gece saat 01.00'de evime baskın yapılarak gözaltına alındım. Savcı ifadede bana çağrı kağıdı gönderilmediğini itiraf etti. Benim burada bulunmam yasaya ve usullere aykırıdır. Yargılamanın durdurulmasını talep ediyorum" dedi. 

Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, Pir'in soruşturma aşamasında ifadeye çağrılma ve ifade alma sırasında yapıldığı iddia edilen sabit olsa dahi yargılamanın durdurulmasını gerektirmeyeceği kararı vererek, talebi reddetti.

'FEZLEKEMİ OKUYAN AKP'Lİ VEKİLLER YANIMA GELDİ'

Kararın ardından savunma yapan Pir, davanın esası hakkında daha sonra savunma yapacağını belirterek, 5 Haziran 2015'de İstasyon Meydanı'nda yaptığı suç unsuru olarak gösterilen konuşması ile ilgili savunma yaptı. Pir, “Ben o tarihte parti olarak Türkiyelileşen bir HDP'den bahsediyoruz. Ben de Türkiyelileşen HDP mitinglerinde Türkiye bayrağı olması gerektiğini savundum. Ertesi gün mitingde 20 bin Türkiye bayrağı vardı. Ortak vatanı alkışlattırdım... O tarihte Dicle'de mezarlık ziyareti bir köye gittim. Orada bir mezarlık var, çatışmada hayatını kaybetmiş bir asker ve gerilla yan yana yatıyor. İkisinin annesi ile görüştüm. İki anne çocuklarına şehit diyor. Dokunulmazlığım kaldırıldığında hakkımdaki fezlekeleri inceleyen AKP milletvekilleri yanıma gelerek bana ‘Biz o konuşmayı Diyarbakır'da yapmazdık. HDP'liler dışında kimse bu konuşmayı yapamazdı' dediler" diye kaydetti. 

'CUMHURBAŞKANI ÖZYÖNETİM İLE İLGİLİ FİKİRLERİMİ BİLİR'

Hakkında en önemli suçlamalardan birinin de özyönetim ile ilgili yaptığı açıklamalar olduğunu hatırlatan Pir, bu konuda yaptığı ve dava konusu olan konuşmasının görüntülerinin eksik olarak iddianameye konulduğunu söyledi. Yasal bir gazetede hendeklerin nasıl ortaya çıktığı ile ilgili yapılan haberi alıntılayarak yaptığı konuşmanın dava konusu yapıldığını ifade eden Pir, özyönetim ile ilgili yaptığı konuşmalarda, özyönetim ve hak arayışının mevcut yasalar ve anayasa çerçevesinde olması gerektiğini söylediğini, ifade etti.

Pir, savunmasının devamında “Ben 35 yıl Almanya'da yaşadım. Ekonomi eğitim aldım, hukuk dersleri gördüm. Hukuk alanında yeni gelen üniversite öğrencilerine ders verdim. Almanya Anayasa'sının 28. ve devamı maddelerinde özyönetim konusu düzenlenmiştir. Bunu içselleşirmişim. KCK ne zamanda beri özyönetim talep ediyor bilemem ancak ben 93 yılından beri ülkenin sınırları ve üniter yapısına dokunulmadan Almanya'daki benzer bir eyalet sistemi getirilmesini savunuyorum.

Zaten özyönetim bizim partimizin tüzüğünde mevcuttur. Ben siyasetçiyim, benim işim konuşmak. AKP rejim değişikliği yapacak bir sistem değişikliği savunuyorsa ben niye özerkliği savunmayayım. Ben konuşmazsam asıl o zaman suç işlemiş olur. 2002 yılından 2005 yılına kadar dönemin başbakanı olan ve şu an Cumhurbaşkanımız ile çalıştım. Bu konuyu onunla konuştum. Özyönetim hakkımdaki fikirlerimi kendisi de bilir. Kalkınma ajanslarının kurulması aşamasında bir şekilde rol aldım. Bunlarının kuruluşlarının arkasındaki düşünce budur. Ben bu konularda Cumhurbaşkanının tanık olarak dinlenmesin talep ediyorum" diye vurguladı.

'BİR ÜLKE ARABULUCULUK YAPMAK İSTEDİ’ 

“Sokağa çıkma yasağı” ilan edildiği Silvan'a giderken yollarının polis tarafından kesilerek başına silah dayatıldığını hatırlatan Pir, konuşmasında geçen "direniş" ile kanın akmaması ve ölümlerin yaşanmaması için söylediğini ifade etti. Pir, bu konuda dönemin Diyarbakır Valisinin tanık olarak dinlenmesi talep etti. Bölgede yaşanan çatışmalarla bir ülkenin büyük elçisinin kendisini yemeğe çağırarak hükümet ile kendi aralarında arabulucu olmak istedikleri yönünde bir talep ilettiğini açıklayan Pir, “Bir milletvekili olarak bir yerde kan akıyorsa devleti göreve çağırırım. Bunu da yaptım. Büyükelçi ile görüşmemizde Mehmet Şimşek ile bir araya getirilme talebi oldu. Kendi aramızda hükümet ile görüşecek 3 temsilci seçtik. Ancak cumhurbaşkanı bunu kabul etmediği için olmadı. Ben beraatımı talep ediyorum" diye kaydetti.

CUMHURBAŞKANI'NIN TANIK OLARAK DİNLENMESİ REDDEDİLDİ

Dava ile ilgili görüşünü açıklayan savcı, Pir hakkında verilen adli kontrol kararının devam etmesini talep etti. Avukat Reyhan Yalçındağ, iddianamenin yanlı ve tek taraflı hazırlandığını belirterek, hukukçu olarak bu yaklaşımı reddettiğini söyledi. Yalçındağ, müvekkilinin ifade özgürlüğü ve siyasette bulunma hakkını kullandığını ifade etti. 

Avukat Mesut Beştaş ise, milletvekili olup özerklik konusunda tartışma ve konuşma yapan müvekkilinin yargılanmasını kabul edilemez olduğunu kaydetti. Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Cumhurbaşkanı ve Diyarbakır Valisinin davada tanık olarak çağrılmasının yargılamaya yenilik katmayacağı gerekçesiyle talebi reddetti. Pir'in savunmasının alınmış olması nedeniyle hakkındaki adli kontrol kararını kaldıran mahkeme heyeti, davayı Temmuz ayına erteledi.

KAYNAK: DİHABER