Tutuklu HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında, 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, davanın “güvenlik” gerekçesiyle başka bir kentte nakledilmesini de istedi.

Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, 4 Kasım’da tutuklanıp HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianameyi hazırladı.

Hakkâri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, Zeydan’ın “Örgüt propagandası yapmak”, “Suçu ve suçluyu övmek”, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılma” ile “Örgüte üye olma” iddialarından 20 yıla kadar hapsi istendi.
 
Zeydan, 2015-2016 yılları arasında Hakkari, Yüksekova ve Şırnak’ta düzenlenen 7 ayrı toplantı, gösteri, yürüyüş ve cenaze törenine katılması ve yaptığı konuşmalar nedeniyle suçlanıyor.
 
İddianamede, Zeydan’ın ceza alması durumunda, Meclis üyeliğinden, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, seçme ve seçilme ehliyetinden ve velayet hakkından yoksun bırakılması istendi.
 
Zeydan’ın yasama dokunulmazlığının kaldırılması ardından davaya dönüşen birçok fezlekeyi hazırlayan savcıların, “FETÖ/PDY” soruşturması kapsamında tutuklanması ve görevden ihraç edildi.
 
'DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SINIRLARINI AŞMIŞ'
 
İddianamede, Zeydan’ın Ekim 2015’te “Geçici güvenlik bölgesi” ilan edilerek askeri operasyon başlatılan Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki Güravak köyüne askeri operasyonların durdurulması için 50 kişilik grupla birlikte canlı kalkan olarak gitmesi, yanlarında gıda ve ilaç malzemesi bulundurması suçlama konusu yapıldı.
 
İddianamedeki diğer bir suçlama konuları ise Zeydan’ın Şırnak’ın Cizre ilçesindeki bodrumlarda öldürülen Mehmet Kaplan, Abdulhamit Poçal ve Ahmet Tunç’un Şırnak’taki cenaze törenine ve Rojava’da DAİŞ ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren YPG üyesi Cumhur Turan için Hakkari’de düzenlenen cenaze töreni katılarak, “Örgüt propagandası yapmak”, "Suçu ve suçluyu övmek" ile "Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme yönetme bunların hareketlerine katılmak” suçunu işlediği savunuldu.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınmaması nedeniyle 7 Temmuz 2015 tarihinde Hakkari merkezde düzenlenen basın açıklaması ve yürüyüşe katılması da suçlama konusu yapılan iddianamede, bu etkinliğe katılan Zeydan’ın “Öcalan'ın görüş ve düşüncelerinin toplum içinde benimsetmeye ve kökleşmesine teşvik ve telkin edecek şekilde konuşma yaparak, düşünce ve ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı” iddia edildi.
 
‘EYLEMLERİ SİYASİ PARTİ FAALİYETİ OLARAK GÖRÜLEMEZ’
 
Zeydan’ın PKK’nin “Amaç ve stratejisinin benimsendiği”, “Basın açıklamalarında KCK’nin talimatlarından bahsettiği” ileri sürülen iddianamede, “Bir siyasi partinin milletvekili olan şüphelinin siyasi faaliyet görünümü adı altında gerçekleştirdiği dosyamızda yansıyan ve hemen hemen hepsi şiddet içeren eylemlerinin salt siyasi faaliyet kapsamında görülemeyeceği ve düşünülemeyeceği, eylemlerinin bir bütün halinde silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde yer alma suçunu oluşturacağı” savunuldu. Hakkari 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, iddianamenin kabul edilmesi, tutukluluk incelemesi ve davanın duruşma gününe ilişkin hazırladığı tensip zaptında, daha önce Zeydan hakkında hazırlanan ve yetkisizlik ile Hakkari’ye gönderilen iki iddianamenin bu dosyayla birleştirilmesine karar verildi.
 
MAHKEME DAVANIN BAŞKA BİR İLE NAKLEDİLMESİNİ İSTEDİ
 
Mahkeme, duruşmanın “güvenlik” gerekçesiyle başka şehre nakledilmesi yönünde karar verdi. Hakkari’de yüksek güvenlikli cezaevi bulunmaması, PKK’nin Hakkari ilinde son dönemde, propaganda amaçla yol kesme eylemi ve bombalı saldırı eylemlerini arttırdığı, bu eylemler nedeniyle çok sayıda asker ve polisin yaşamını yitirdiği belirtilen kararda, “Sanığın duruşmalarda hazır edilmeleri için Hakkari'ye sevkinin yapılmasının güvenlik açısından riskli olduğu, Hakkari milletvekili de olan tutuklu sanığın üyesi olduğu iddia edilen PKK/KCK silahlı terör örgütüne müzahir şahıslarca duruşma günlerinde provokatif kalabalık gruplar oluşturmak suretiyle terör örgütünün propagandasının yapılabileceği, yasadışı eylem ve toplumsal olayların meydana gelebileceği, güvenlik güçleri ile bu kişilerin karşı karşıya gelmeleri durumunda, kamu güvenliğini ihlal edecek müessif olaylar yaşanmasının muhtemel olduğu, 5271 s CMK'nin 19. maddesi gereğince davanın naklinin gerekebileceği değerlendirildiğinden Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 01/01/2006 tarih ve 19 no.lu genelgesi dikkate alınarak genelgenin 2. bendi gereğince davanın nakline gerek görülüp görülmediğinin değerlendirilmesi, gerek görüldüğü takdirde bizzat İl Valisinden gerekçeli görüşünün alınması ve genelgenin 3. bendi gereği düzenlenecek fezlekenin Mahkememiz dosyası ile birlikte Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesi için Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına” şeklinde karara imza atıldı.
 
Duruşma Şubat ayında görülecek.
 
Aynı mahkeme, yine “güvenlik” gerekçeyle HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak’ın davasının da başka bir şehre nakledilmesini istemişti.

(Kaynak: Dihaber)