HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Biz buradayız, Meclisteyiz, Türkiye’nin her yerindeyiz. Bize mikrofon uzatmayan medya organları, bizi bizsiz tartışamazlar” diyerek, yayınlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP’nin 15 Haziran’da başlattığı yürüyüşe ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi. HDP milletvekilleri üzerinde “Hep birlikte” yazılı önlüklerle açıklamaya katıldı.

Beştaş, 1 Haziran’da, HDP eş genel başkanları tarafından açıklanan tutum belgesinin demokratik mücadele ve yürüyüşünü kapsayan bir program olduğunu ifade etti. Beştaş, “Sanki bu vekillerimizin, milletvekilliklerinin düşürülmesi üzerine alınan ani bir karar gibi algılandı. Bu konuda bir yanlış anlaşılma var. Tabi ki Leyla Güven ve Musa Farisoğulları, Enis Berberoğlu milletvekilliklerinin düşürülmesini kabul etmiyoruz. Bu demokratik yürüyüşü elbette vekillikleri düşürülen, rehin alınan bütün arkadaşlarımıza ilişkindir” dedi.

‘MEDYANIN TUTUMU KABUL EDİLEMEZ'

“Darbeye karış demokrasi yürüyüşü”nün basın yayın organlarında çok güçlü tartışıldığına dikkat çeken Beştaş, “Her TV kanalında konun uzmanı olmayanlar ‘HDP neden yürüyor, HDP ne yapmaya çalışıyor’ diye tartışılıyor. Ayı zamanda suçlayıcı, yargılayıcı, cevap hakkı tanımayan ve bize söz hakkı vermeyen bir şekilde bizi tartışmaya devam ediyorlar. Medyanın tutumu bizim açımızdan kabul edilebilir değildir. Biz buradayız, Meclisteyiz, Türkiye’nin her yerindeyiz. Bize mikrofon uzatmayan medya organları bizi bizsiz tartışamazlar. Biz bundan sonra RTÜK için ayrı ayrı başvurularımızı yapacağız. Aynı şekilde savcılıklara suç duyurularımızı da yapacağız. Biz medya patronlarının, holdinglerinin iktidarla aralarını çok iyi olduğunu ve aralarında bir anlaşma olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

‘MASKELERİNİ DÜŞÜRMEYELİM DİYE YASAKLIYORLAR'

Beştaş, demokrasi yürüyüşünü dönük engellemelere ilişkin de konuştu. Bugün itibariyle 16 ilde yürüyüşün engellenmesi için yasak kararı alındığını belirten Beştaş, “HDP’nin yürüyüşünü engellemek için iller yasaklandı. Pandemiyle birlikte sokağa çıkma yasağı kararı zar zor alan, maske dağıtamayan, vatandaşı virüse karşı korumasız bırakan iktidar, HDP onların maskelerini düşürmesin diye korkudan illeri yasaklıyorlar. Zaten bizim kararımız sembolikti. Biz mitingler planlamadık, pandemi koşulları düşünerek gerekli tedbirleri alarak bu demokrasi yürüyüşünü planladık. Çünkü iktidar virüsü kendisi için tıpkı 15 Temmuz gibi, diğer bir çok olayda olduğu gibi bir fırsata dönüştürdü” ifadelerinde bulundu. 

‘HERKES İÇİN YÜRÜYORUZ’

Beştaş, şöyle devam etti: “Siyasi olarak bize karşı söz kuramayanlar, AKP Sözcüsü Ömer Çelik çıkıp bir parti adına ‘biz bu yürüyüşlere izin vermeyeceğiz’ diyor. Ömer Çelik kimdir, AKP’nin sadece sözcüsüdür. İçişleri Bakanlığı kolluktan sorumlu bütün yetkileri bulunan bir şahıs değildir. Bir de dün bir TV programında aynı Ömer Çelik ‘biz Kürt vatandaşlarımıza demokrasi perspektifi ile yaklaşıyoruz’ diyor. Bu yürüyüşün sadece HDP’ye oy verenler, sadece Kürtler için değil, Türkiye’de dışlanan, ötekileştirilen, hakları gasp edilen, çocuğun, kadının, gencin herkes için bu yürüyüşü başlattık ve devam edeceğiz. AKP ve CHP seçmenleri içinde yürüyoruz, çünkü bir karartma politikası devrededir.”

‘YÜRÜYÜŞÜMÜZDEN KORKUYORLAR’

Darbeye karşı insanları tepki vermeye çalışan bir iktidar, bugün bizim yürüyüşümüze hangi yüzle, hangi gerekçeyle karşı çıkabilir. Biz darbeye karşı bugün meydanlardayız. Ve bu yürüyüşümüz devam edecektir. Bizim yürüyüşümüzden öcü gibi korkuyorlar. HDP’yi zayıflatacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar. Biz de demokrasi yürüyüşünün bir kolu olarak Ankara’dayız, Meclis’teyiz. Buradayız , mücadeleyi yükselteceğiz.” 

Beştaş, gazetecilerin “Kuzey Irak’ta bir operasyon başlatıldı bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” yönündeki sorusuna şu cevabı verdi: “İktidarın bu konudaki temel politikası gündemi değiştirmek. Bütün dünya koronavirüs ile uğraşırken, kendileri Mahmur Kampı’na, sivillerin yaşadığı alanlara bombalarla saldırıyor. Ben kendimi bildim bileli Türkiye her yere harekat yapar. Ortadoğu’daki politikanın Türkiye yurttaşlarına kaybettirdiğini bir kez daha ifade etmek istiyoruz.”