Gar katliamı davasında çıkan kararla ilgili açıklama yapan HDP, katliamın siyasi sorumlularına dikkat çekerek, ağır cezalar verilmiş olsa da gerçek bir adaletin sağlanamadığını söyledi.

Gar katliamı davasında verilen kararla ilgili açıklama yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) verilen cezalara rağmen kamu görevlilerinin yargılanmadığına işaret etti. 

Gar katliamının göz göre göre geldiği ifade edilen açıklamada “Katliamı yapan canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz'ün kardeşi Abdurrahman Alagöz Temmuz 2015'te Urfa'nın Suruç ilçesinde 33 yurttaşın yaşamını yitirdiği, 100'den fazla yurttaşın yaralandığı intihar saldırısını gerçekleştirmişti. Gar Katliamı sanıklarının bazıları, Diyarbakır ve Suruç katliamlarının da failleri idi. Önlenebilecek bu saldırı bilerek ve isteyerek önlenmedi.” denildi.  

KAMU GÖREVLİLERİ VURGUSU

Yargılama boyunca eldeki verilere rağmen kamu görevlilerinin davaya dahil edilmediğine dikkat çekilen açıklamada, katliamın yapılacağına dair istihbarat raporların sorumlu kamu görevlilerine iletildiği halde, failleri yakalamaya veya saldırıyı durdurmaya yönelik hiçbir şey yapılmadığı. Yetkili isimlerin göz göre göre katliama göz yumdukları belirtildi. 

Açıklamada “Yargılananlar arasında sorumlu tek bir kamu görevlisi dahi yoktu. Tutuksuz yargılanan failler firariydi. Dosyaya yönelik kapsamlı bir araştırma yapılmadı ve delil toplanmadı. Savcı apar topar mütalaa vermeye zorlandı. Dava Sıhhiye Adliyesi'nden Sincan Adliyesi'ne kaçırıldı. Bütün bunlar AKP yargısının gerçek adalet peşinde olmadığının göstergeleridir.” ifadelerine yer verildi. 

Açıklamanın devamı şöyle:

“Miting alanındaki yol aramasının bombacıların alana girişinden sonra yapılması; mitinge gelen araçların durdurulmaması ve aranmaması; GBT yapılmaması da görev ihlalinin açık göstergeleriydi. Bombaların patlamasının akabinde polislerin yaralı insanlara gaz sıkması, sağlık görevlilerinin ise görevlerini yerine getirmemesi açıkça insanlık ihlaliydi. 

Yargılama sürecinde faillerin savunmaları ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güzellemeler dizmeleri, tutuklu yargılanmalarını eleştirmeleri ile kan donduran cinsten oldu. 19 sanıklı davada, savcı mütalaasına rağmen yalnızca 10 kişiye ağırlaştırılmış müebbet verilirken, kalan sanıklara çoğu alt sınırdan olmak üzere hafif cezalar verilmiştir. 

Avukatların talep ettiği "insanlığa karşı suç" kapsamında cezalandırma talebi ise kabul edilmeyerek, firari olan sanıkların zaman aşımı ödülü ile birkaç yıl sonra ortaya çıkmalarının önü açılmış, katliamın asıl planlayıcılarının ileride yargılanmasının önüne geçilmiştir. 

İktidar ve güdümündeki yargı, Türkiye'nin en kanlı saldırısı olarak tarihe geçen Gar Katliamı'nda 2015'ten bugüne asıl sorumluları yargı önüne çıkarmaktan imtina edip, davanın vahametini basitleştirmiştir. 

Bugün, 3 Ağustos 2018'de,  Ankara'da katledilen 103 yurttaş, yaralanan 500'den fazla insan ve aileleri için adalet çıkmamıştır.”