Yasak ve operasyonların 44 gün boyunca sürdüğü Şırnak’ın İdil ilçesinde, aralarında DTK eşbaşkanları Hatip Dicle ve Leyla Güven ile HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer'in de bulunduğu heyet, incelemelerini bugün de sürdürdü.

Yeni Mahalle'de incelemelerde bulunan heyet, incelemelerinin ardından devlet güçleri tarafından yıkılan İdil Belediyesi önünde açıklama yaptı.

Burada konuşan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, birlikte yaşama zemininin dinamitlendiğini belirterek, "Ankara'da oturarak ülkeyi yönettiklerini sanıyorlar. Bu savaşa sebep olanlar er ya da geç yargılanacaklar. Devlet bu zulmün hesabını verecek" dedi.

DAVUTOĞLU'NA YANIT

İlçedeki yıkıma dikkati çeken Dicle, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Kürtlerin bir devleti var. O da Türkiye Cumhuriyeti devletidir" sözlerini hatırlatarak, "Madem ki Kürtlerin de devletidir. Bu yapılanlar ne?" diye sordu.

"SÜRYANİLERİN TARİHİ DEĞERLERİ BİLİNÇLİ OLARAK YIKILDI"

Süryani halkının tarihi değerlerinin de bilinçli olarak yıkıldığını savunan Dicle,  yaşananları IŞİD’in yöntemleriyle kıyasladı ve ‘vahşet’ yorumunda bulundu.

Yapılan hukuksuzluktan devletin sorumluluğu olduğunu vurgulayan Dicle, "Bunların tümü bugün belki yargılama konusu değildir. Yaşarız görürüz, görmeyiz onu bilmiyorum. Ama bütün bunların bir gün yargılanacağı, sorumlularından hesap sorulacağı kesindir. Çünkü hukuksuzluk, çünkü zulüm devlet dahi yapmışsa hesabını verecektir. Ben bu konudaki kesin inancımı belirtmek isterim" şeklinde konuştu.

İlçedeki ağaçlar ile birlikte refüjlerin yerlerinden söküldüğünü kaydeden Dicle, belediyenin 2 yıllık çalışmasının yerle bir edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bunu devlet güçleri yapmıştır. Sayın Başbakan bugün ülkeyi geçekten yönettiğini inanıyorsa gelip bunları kendi gözleri ile görmeliler. Biz muhalifiz diye bize inanmıyor olabilir. Gelip kendi gözleri ile görmeli halkı dinlemelidir. Ankara'da oturup orada sözüm ona ülkeyi yönettiğini zannetmek marifet değildir. Halkın içinde olmalıdır. Bizler buna yabancı değiliz. Biz bu zihniyete çok tanık olduk."

"ER YA DA GEÇ YARGILANACAKLAR"

Son yıllarda yapılan görüşmelerde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çabaları sonucu barış ve çözümün neredeyse el atıldığında tutulabilecek kadar yakın olduğuna da vurgu yapan Dicle, şunları söyledi:

"Başkan olma uğruna maalesef bu ülkede siyasi bir hırsla bu ters tepilmiştir ve bu çatışma ortamı doğmuştur. Bu çatışma ortamında asker, polis, sivil, genç binlerce insanımız ölmektedir. Nereye kadar gidecek. Bundan bir çıkış yolu yok mudur? Vardır. Kürtler Türkiye'den ayrılmak istemiyor. Türkiye ile eşit vatandaşlık temelinde yeni bir sözleşme ile kimliğinin tanındığı, ulusal haklarının tanındığı, demokratik cumhuriyette bütün halklarla eşitlik ve kardeşlik temelinde kucaklaşmak istiyor. Bu Kürt hakkının en doğal hakkıdır. Bu nedenle bu savaşın müsebbipleri, bu savaşı çıkaranlar, bu savaşa sebep olanlar er ya da geç yargılanacaklar. Bu halka bu kadar kötülük yapanlar er geç tarihin o şaşmaz hükmü ile karşı karşıya kalacaktır."

"KARAMSARLIĞA RAĞMEN UMUTLU OLMAK İSTİYORUZ"

Tüm karamsarlıklarına rağmen umutlu olmak istediklerini ifade eden Dicle, Türkiye'de aklıselimin yakalanması, demokrasi ve barış temelinde, adalet temelinde yeni bir başlangıç yapılacağına inanmak istediklerini söyledi.

Dicle, doğru bildiklerini söylemeye devam edeceklerini belirterek sözlerini bitirdi.